[nextpage title=”Genel Gündem” ]En meşhur (ve içi boşaltılmış) bir televizyon klişesiyle başlamak gerekirse: “Haftanın Özeti bu hafta da dopdolu!”.
[box type=”note”]UYARI: Özetlerin uzunluğu bazı mobil cihazlarda yüklenme sorunu çıkardığı için bu haftadan itibaren her kategoriyi bir sayfaya ayırıyorum (dilerseniz sayfa altındaki linkten yine geleneksel tek sayfa görünümünde okuyabilirsiniz). Sanıyorum bu sayfalı format her anlamda daha kullanışlı olacak.[/box]
Haydi başlıyoruz!
Genel Gündem
- Memleketin tek karelik özetiyle başlayalım.
Hayatta kalma kılavuzu. pic.twitter.com/SDgS9C3b1b
— Artemis Günebakanlı (@manyetikbant) February 19, 2015
- Türkiye’de işsizlik yüzde 10’u aştı.
- Türkiye İstatistik Kurumu “mutlu musunuz?” diye sormuş, Play Tuşu sitesi bir güzel derlemiş (benzer bir araştırmayı da ben denemiştim).
- Hollandalı ARCADIS tarafından derlenen ‘Dünyanın En Sürdürülebilir Şehirleri‘ listesinde ilk sıraya Frankfurt oturdu. Londra’nın Kuzey Avrupa şehirlerini geçmesi beni şahsen şaşırttı. Türkiye’den listeye sadece İstanbul girebilmiş.
- İngiltere interneti su, elektrik gibi bir kamu hizmeti olarak tanımlamaya hazırlanıyor.
- Brand Finance tarafından gerçekleştirilen araştırmada dünyanın en güçlü markası LEGO oldu. Sıralama PWC, Red Bull, McKinsey, Unilever, L’Oreal, Burberry, Rolex, Ferrari ve Nike olarak devam ediyor.
- Allah günah yazmasın da Kuzey Kore Başkanı Kim Jong-un’un saçlar neye döndü böyle? Gelişimine bakınca insanın “bırak, dağınık kalsın” diyesi geliyor.

- 2015’in adını hiç duymadığınız trendlerine göz atalım.
- Biraz daha tutarlı bir listeyi de MIT derlemiş.
- Bu hafta Dubai’nin tanıtım filmine denk geldim. Bizim boş-beleş turizm filmlerini çekenler baksın da biraz feyz alsın inşallah. Bu kadar sıradan bir ülke bile bu kadar güzel yansıtılabiliyormuş demek.
- HTC Türkiye ile Somera işbirliğiyle gerçekleştirilen araştırmayla Türkiye’nin selfie trendlerini derlendi. 3 ay boyu Türkiye’nin tüm şehirlerinden yapılan binlerce karenin incelendiği çalışmada ortaya hayli ilginç sonuçlar çıktı. Benim adıma en şaşırtıcı detay Türk erkeklerinin kendini paylaşma konusunda kadınlardan daha azimli olduğunu öğrenmek oldu.

- Selfie ile kendinizi seyretmek size sıradan geliyorsa heykelinizi de bastırabilirsiniz.
- Neredeyse yaşayan her canlı bir cep telefonu sahibi oldu ama telefonla ‘konuşma’ becerisi ayrı bir şey. Bu durumdan illallah diyen Joanne Huspek zehir zemberek bir yazı yazarak kuralları hatırlatmış. Özetle: Birini aradığında onu selamla, kendini tanıt, ne istediğini doğru-dürüst anlat, doğrudan konuya gir, kibar ol ve kapatmadan önce vedalaş, teşekkür et.
- The Atlantic sitesi yazarı Derek Thompson çok etikleşim alan bir tweet’inin istatistikleri üstünden çok ilginç bir inceleme yazısı çıkartmış. Sonuç: Twitter’ı okuyoruz ama tıklamıyoruz! (benim de şöyle bir yorumum vardı zamanında). Yazıya konu olan mesajı da gerçekten ilginçmiş (SAKIN TIKLAMAYIN!).
https://twitter.com/DKThomp/status/564878247935352832
- İş görüşmesinde “kendini 5 sene sonra nerede görüyorsun?” adlı (kendisinin de cevabını bilmediği) o uyuz soruyu soran elemana “senin olmadığın bir yerde” cevabını vermemek zor olmalı. Zaten o soru mesele de değil. En zor soru şuymuş: “Kendin hakkında özgeçmişinde yazmayan ne anlatabilirsin?”. Bir uzman da oturup bunun cevabını yazmış.
- Birleşmiş Milletler Irak Elçisi’nin raporuna göre IŞİD organ ticaretine de başlamış. Vahşetin her türünün kesişim noktasına dönüşme yolunda bir büyük adım daha…
[/nextpage]
[nextpage title=”Bilim / Teknoloji” ]
Bilim / Teknoloji / Yazılım / Donanım
- Sadece 1 gram DNA 455 eksabayt veri depolama kapasitesine sahipmiş. Bu Google ve Facebook başta olmak üzere aklınıza gelen bütün teknoloji şirketlerinin verilerinin toplamından fazla. Üstelik bu veriyi 700 bin yıldan uzun tutabiliyor (DVD’ler 100 yılı bile göremiyor mesela). Saklama süresi en az 2 bin yıl olarak hesaplanmış.
- Mars One Projesi, Mars gezegeninde insan yerleşimini hedefliyor. 2011’de başlayan projenin hedefi 5 yıllık ekip eğitiminin ardından 2020-2023 yılları arasında tamamladığı Mars üssüne 2025’te 100 insan yerleştirmek. Yaşamak bir yana belki dönme şansı bile olmayacak bu ilk 100 insanı belirlemek için yapılan çağrıya tam 202 bin 586 başvuru oldu! Kabul edilmek için 18 yaşından büyük ve sağlıklı olmanın yanısıra esneklik, uyum sağlama yeteneği, merak, güvenilirlik ve yaratıcılık başlıkları altında çeşitlenen sıkı şartlar vardı. Finale kalan 660 kişi ayrıca mülakata alındı ve 100 kişilik ilk ekip belirlendi. 50 kadın, 50 erkek birkaç sene sonra bu ‘insan yorgunu’ dünyayı bütün dertleri ve sıkıntılarıyla bize bırakıp bambaşka bir gezegende, yepyeni bir hayatın tohumlarını atacak. Bu geride kalan bizler için sevindirici mi üzücü mü bilemiyorum. Ama ÇOK heyecanlandığımı söylemeliyim.
https://www.youtube.com/watch?v=xxS7dCMBvSI
- Javier Castaño Facebook’a ilk kaydolanlardan. Twitter’a da (ilginçlik: 1). Aslen Auvsturya doğumlu bir grafik tasarımcı. İspanya’ya yerleştikten sonra patlayan ekonomik krizle işsiz kalınca ayakkabı boyacılığı yapmaya başlar (ilginçlik: 2). Twitter’a kaydolurken New York, Tokyo gibi dünyanın neredeyse bütün önde gelen turistik şehirlerini de ismini kendi adına kaydettirir (ilginçlik: 3). Ardından kitlelerine ulaşabilsin diye hepsini isteyen şehirlere karşılıksız verir (ilginçlik: 3). Malaga’da ayakkabı boyacılığı yapmaya devam eden Javier’in öyküsü kesinlikle ibretlik.

- Leicester Üniversitesi akciğer kanserini erken dönemde teşhis edebilen LuCID adlı yeni bir cihaz geliştirdiğini açıkladı. Hedef 2020’ye kadar erken teşhisi %25 arttırmak. Cihaz alkolmetre cihazlarına benzeyen bir nefes testini temel alıyor. Hemen hemen aynı temelde çalışan bir diğer çözüm üstünde de Siemens çalışıyor.
- Kanserle ilgili bir diğer gelişme: sızma zeytinyağının içindeki (genzimizdeki yanma hissini yaratan) oleocanthal adlı bir bileşen kanser hücrelerini öldürüyormuş. Zeytine dair her şey güzel, her şey faydalı.
- Clarkson Üniversitesi’nin yürüttüğü bir araştırma sonucunda basit bir tükürük testiyle otizm tespiti mümkün hale geldi. Teşhisi protein değerlerindeki düzensizlik mümkün kılıyor.
- Bilimciler doğanın en sert malzemesini buldu: deniz salyangozunun dişi!
- Kaspersky tarafından ortaya çıkarılan bir açığa göre (ABD Dış İstihbarat Teşkilatı) NSA Samsung, Western Digital, Seagate, Maxtor, Toshiba ve Hitachi başta olmak üzere bütün sabit disklere uzaktan erişim kodu yerleştirmiş. Equation adlı bu yazılım sabit disklerin ana yönetim yazılımında (firmware) yer alıyor. Dolayısıyla tespiti son derece zor. Bu yüzden kendini 14 yıl boyunca gizleyebilmiş! En çok etkilenen ülkeler İran, Rusya, Pakistan, Afganistan, Hindistan, Çin, Suriye ve Mali.
- Güvenlikten dem vurmuşken paylaşalım; hackerlar bankaları soyup soğana çevirmiş. Toplam tutar 1 milyar dolar.
- Hacker demişken FBI en azılı siber suçlular listesinde ‘kellesine’ 50 bin dolar ödül koyduğu Noor Aziz Uddin‘i 2,5 yıllık takip sonucu Pakistan’da yakaladı. Uddin eylemleriyle 50 milyon doları cebe indirmişti.
- Bu hafta ortaya çıkan bir güvenlik skandal Lenovo’dan geldi. Şirketin Eylül 2014 – Ocak 2015 arasında sattığı bilgisayarlarına truva atı kategorisinde değerlendirilebilecek zararlı bir yazılımı yüklediği ortaya çıktı. Superfish adlı bu uygulama bütün güvenli protokollerini alaşağı ederek bir reklam şirketinin üstünden geçiriyor. Olayı fark eden güvenlik uzmanları sistemin röntgenini çekti, şifrelerini buldu ve yayımladı. Lenovo da bu uygulamanın nasıl kaldırılacağına dair bir yardım dosyası hazırladı.
- Bitti mi? Hayır! İngiliz ve ABD casusları dünyanın en büyük SIM kart üreticisinin sistemine sızarak yapacağını yapmış. Bu tip her haberde aklıma düşen soru şu: bunca bilgiyi depolamayı geçtim, analiz etmeyi, anlamlandırmayı nasıl başarıyorlar? Ölçeği düşününce aklım almıyor.
- Google da tatsız bir uyarı yaptı: yeni ABD düzenlemesi hükümete Google’ın (ve bütün ABD merkezli şirketlerin) ABD dışındaki sistemlerini de denetleme yetkisi veriyor.
- AVG’nin tespit ettiği bir Android zararlısı cihazınızı kapattığınızda dahi casusluk faaliyetlerini sürdürüyor.
- Okuma fırsatınız oldu mu bilmiyorum; bu hafta internetin adı konulmamış sessiz devrimine dair bir şeyler yazdım. İlginizi çektiyse Sam Altman’ın blogunda benzer bir fikir jimnastiği var. Teknolojinin dönüştüreceği (ve yok edeceği işler), küçük grupların elinde toplanacak güçler ve teknolojinin önlenemez ilerleyişi karşısındaki duruşumuz…
- Raspberry Pi satışı 5 milyon adedi geçti.
Just confirmed the big news we’ve all been waiting for: we’ve now sold more than 5 million Raspberry Pis.
— Raspberry Pi (@Raspberry_Pi) February 17, 2015
- Türkiye’de hep hayırsız olaylarda bahsi geçen Katar’ın bir Yapay Zeka ve Bilişim Araştırma Enstitüsü var (evet). Bu merkezin son girişimi UAViators adını taşıyor. Adından da anlaşılacağı gibi insansız hava araçlarını (drone) temel alan bu yapının amacı drone sahibi sivilleri küresel ölçekte bir araya getirip (gönüllü olarak) insani yardım projelerinde kullanabilmek (doğal afetlerde bölge üstünde uçup yardıma ihtiyacı olanları rapor etmek gibi). Sana helal olsun Katar.
- Drone demişken; Amsterdam dünyanın ilk drone sirkine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. İzleyelim mi?
- Sevgilinize çiçek yollayan drone girişimini paylaşmasam olur muydu? Bahşiş derdi de yok. Tek tehlike çiçeği başkasının kapması. Daha neler göreceğiz bakalım.
- En kalabalık drone nüfusuna sahip ABD ticari kullanımla ilgili yeni düzenlemeler getirdi.
- Yüzlerce markanın bebek monitörü var. Ama Evoz adlı ürün HD video, ağlama alarmı, bebek verilerini kaydedme, ninni söyleme ve ilginç anları kaydetme gibi -nedense- düşünülmemiş bir dizi özelliğe sahip. 169 dolara Nisan’da kapınızda.
- The New Yorker dergisi Apple’ın Baş Tasarımcısı ‘Sir’ Jonathan Ive ile uzuuu(araya 16 u daha ekleyin)n bir röportaj yapmış. Ama gerçekten okunası olmuş. Steve Jobs döneminde hayali bile kurulamayacak bu söyleşi Apple tutkunlarının kaçırmaması gereken türden (Androidçiler için Fast Company 22 maddelik özetini çıkartmış ;). Şöyle de bir görüş var.

- Android tabanlı Nevo Watch akıllı saatlerin şık olabileceğinin bir başka kanıtı olarak piyasaya çıktı. 250 dolar (Activite‘yi de unutmamak gerek). Akıllı saatlere meraklılar için bir yazımı da araya sıkıştırayım.
- Apple, Nisan ayındaki Apple Watch lansmanı için 5 milyon adetlik üretim siparişi vermiş.
- Akıllı saat meselesini hayatımıza sokan Pebble da geri sayımda. Gündemden kopmamak için elinden geleni yapıyor. Apple’dan önce ne çıkarsa kar. Yoksa hepsi acımasız karşılaştırmaların kurbanı olacak.
- The Wall Street Journal da kimsenin cesaret edemediği soruyu sormuş: Apple Watch ne işe yarar?
- Google Glass bir baltaya sap olamadı ama umutlar da sönmüş değil. Google Lens adlı bir girişim ek bir katmanla şansını deniyor.
- En az Google Glass kadar çirkin tasarımlı bir akıllı gözlük de SmartEyeglass ismiyle Sony’den geldi.
https://www.youtube.com/watch?v=Bx7O_h09HKA
- Tam yerine denk geldi: teknoloji sektörü modadan neden anlamıyor? Şıklık teknoloji sever için bir opsiyon olmamalı.
- Cornell Üniversitesi Twitter’da hangi metnin daha çok retweet edileceğini tahmin eden bir uygulama geliştirmiş. Elbette İngilizce fakat mantığı evrensel. Türkçe’ye uyarlamak isteyenlere duyrulur.
- Twitter için senelerdir Tweetdeck kullanıyorum. Twitter tarafından satın alındıktan sonra sürekli gelişerek benzersiz hale geldi . En son duyurduğu Team adlı özellik birden fazla kişi tarafından yönetilen hesaplar için de gayet sıkı bir platform olmasını sağladı.
https://www.youtube.com/watch?v=SykSn95WBhk
- John ve Thomas Knoll‘un insanlığa hediyesi Photoshop, markasından fiil yaratmayı başaran ender uygulamalardan biri (‘fotoşoplamak’ kelimesi hiçbirinize yabancı olmamalı). Ve bu hafta 25 yaşına girdi. 25 yıl boyunca hala bir endüstri standardı olmak ve kendini geliştirmeye devam etmek kolay değil. Bu çeyrek asrın anısına yaratıcısı John Knoll efsanenin 1.0 sürümünü hatırlatıyor. En güzel ayrıntı ise demo için ‘dünyada Photoshoplanan ilk fotoğraf’ unvanına sahip ‘Jennifer in Paradise’ görselini kullanması 🙂 O sürümü bizzat kullanmış biri olarak duygulanmadım desem yalan.
- Photoshop denince hep aklıma gelen başka bir ayrıntıyı bu bahaneyle paylaşayım. Photoshop’un alet (tool) menüsüne her gün milyonlarca fotoğrafçı, tasarımcı bakıyor. Fakat eminim neredeyse hiçbiri o araç kutusunda simgelenen araçların gerçeğini ne gördü, ne kullandı. Bu ÇOK ilginç değil mi? Örneğin airbrush diye bir şeyin fiziken, gerçekten var olduğunu, o ikondakine benzediğini; spatulanın neden imajlarda öyle bir etki bıraktığını bilmiyor (telefonu simgeleyen piktogramların onlarca seneler önce hayatımızdan çıkan modellere ait olması gibi biraz).

- Google Docs, Office 365 öncesinde OpenOffice, LibreOffice gibi açık kaynaklı ve ücretsiz ofis uygulama paketleri anlamlıydı. Bugün o kadar önemli mi emin olamıyorum. Fakat hala geliştirilmeye devam ediyorlar. Üstelik LibreOffice’in 4.4 sürümü umut verici görünüyor.
- Telefonlarımız, tabletlerimiz, dizüstü bilgisayarlarımız; hepsi güzel ama şarj hala milyonların ortak derdi. Buna yönelik gördüğüm EN garip çözüm kraftwerk. Çakmak gazını elektriğe çeviriyor. Gazlı jeneratör desek yeridir. İhtiyacının iki katı para toplamayı başardı ama sanki güneş enerjili seçenekler daha iyi gibi geliyor bana (bir de çakmak gazı mı taşıyacağız???).
- Gazla uğraşamam diyorsanız kemerde şarja ne dersiniz? Aynalı kemer ince bele…
- Yetmiş ve seksenli yılların çocukları için View-Master epey tanıdık bir oyuncaktır. Yıllar yıllar sonra bu hafta Google Cardboard ile donanıp geri döndü. Hoş geldi.
- Bu kategoriyi insanlık tarihinin EN gereksiz icadıyla kapatıyoruz: robot fermuar Zipperbot (söz İbrahim Tatlıses’te).
[/nextpage]
[nextpage title=”İnternet / Girişimler” ]
İnternet / Web Siteleri / Girişimler
- Bugünün popstarları Steve Jobs, Elon Musk, Mark Zuckerberg gibi girişimciler. Peki onların 1900’lü yıllardaki karşılıkları kimlerdi? Benim için en ilginçi J.P. Morgan oldu.
- Elan Lee Exploding Kittens adlı bir kart oyunu tasarlamaya karar verdi. İhtiyacı olan 10 bin doları toplamak için Kickstarter’da kampanya açtığında başına gelecekleri tahmin edebilir miydi bilemiyorum. Topladığı 8,7 milyon dolar bir yana, 219 bin 382 kişiden gelen bağışla Kickstarter tarihinin en fazla sayıda kişi tarafından desteklenen girişimi unvanını kaptı.

- TRT Haber kanalında Sosyal Medya programını yaparken bir web sitesi oluşturmama kararı almıştım. Bunun yerine sadece sosyal medya hesaplarımıza yönlendirmeler içeren bir ana sayfa tasarlamıştım. Bu karar epey işimize yaramış, üstümüzden yük kaldırmıştı. Benzer bir girişim bu sefer bir haber sitesinden geldi. NowThis News sitesi içeriğini tamamen sosyal ağlar (ağırlıklı olarak Facebook sayfası) üstüne taşıdı. Medya adına cesur; yeni medya adına yenilikçi bir karar. Sokakta işporta tezgahı açmak gibi biraz. Zabıta düdüğü öttürene kadar devam. Biz de takipte kalalım.

- Biraz da 1 milyar dolardan fazla yatırım alan girişimlere bakıp hayıflanalım mı?
- Bitcoin ile ödeme kabul etmek için pratik bir çözüm.
- Google, unutulma hakkı kapsamındaki başvurular sonucu 260 bin linki kaldırdı.
- Tamam, okumak kolay değil. İzlemek daha eğlenceli. Ama ne izleyeceğiz? Preload adlı yeni bir girişim internetin ilginçliklerini video formatında takip etme fırsatı sunuyor. Üstelik wifi bulunan anda yükleyip internet bağlantısı yokken izlemenizi sağlıyor. Sitesinden ön kayıt yaptırarak kapalı demosunu inceleyebilirsiniz (bana ait 2 davet kodu var: 3x2Sk7f8D7 ve 22UxRh4sWU . Bu kodları ekleyerek [email protected] adresine bir e-posta atmanız gerekiyor. İlk davranan 2 kişi kazanacak. Özetleri erken okuyanın bir ödülü olmalı; değil mi?).
- Siz yine de okumak ama başka bir tarz denemek istiyorsanız Instagram’da her gün bir bölümü yayımlanan ve 30 yaşından sonra anne olmasının imkansız olduğunu öğrenen 27 yaşındaki Neslihan’ın ilişkiler, aşk ve hayata dair sorgulamalarını konu alan Aşk’a 3 kala kitabını takip edebilirsiniz.
- (Türkçe mobil uygulama fikri arayanların da işine yarayabilecek) bir fikir de okumaya fazla vakti olmayanlar için kısa metinler hazırlayıp gönderen mobil uygulama: Short.
- Yine yeni girişimlerden Epoxy, -Youtube merkezli- video içerik üretenler için birçok farklı sosyal ağda pazarlama ve takip yapmayı tek noktadan yönettiriyor. Bir bakın derim.
https://www.youtube.com/watch?v=MWlJ5CJUejs
- Almanya merkezli Pay or Share, dijital içerik üretenler için yenilikçi bir çözüm getiriyor. Satın almak için ödemeyi online ödeme gibi ‘geleneksel’ yöntemlerle ya da sosyal medyada paylaşarak yapabiliyorsunuz. Neyin paylaşılacağını ve ne kadar karşılığı olacağını site (satıcı) belirliyor.
- Google Maps ile Wikipedia’yı birleştirmeye niyet etseniz ortaya bir sürü fikir çıkardı eminim. World Map‘in yaptığı tam da bu ama ortaya çıkardığı fikri ben akıl edemezdim. Bir sözcük yazıyorsunuz ve dünyanın diğer dillerindeki karşılığını harita üstünden etkileşimli olarak veriyor. Oynamaya doyamadım 🙂
- Oynamaya doyamadığım bir diğer Google Maps uygulaması (oyunu diyelim) de şurada.
- Youtube 10 yaşına bastı. Bir anlamda bu 10 yıl süresinceki ilgi arşivimizi de temsil eden en popüler videoları hatırlayalım (17 dakikalık hiçbir Youtube videosu bu kadar keyif verici olamazdı herhalde).
- Snapchat’in değeri 19 milyar dolara çıktı (Bu ne yahu?)
- 2014’ün kesinleşen rakamlarına göre akllı cep telefonu sayısı 1,2 milyar adedi geride bıraktı.
- Xiaomi, Çin’in en çok satan telefon üreticisi oldu.
- Samsung mobil ödeme konusunda Apple ile rekabet edebilmek adına LoopPay adlı girişimi satın aldı.
- Basit ve garantili bir adım: Youtube Kids. Bu hafta sızan haberlere göre dünyanın en büyük video ağı Youtube çocuklara özel bir uygulamayla içeriğindeki çocuklara özel videoları tek noktada toplayacak. Bunun ne kadar gerekli olduğunu en iyi çocuk sahibi olanlar anlayacaktır.
[/nextpage]
[nextpage title=”Tasarım / İnovasyon” ]
Tasarım / İnovasyon
- Dijital tasarım gurularının tecrübelerini paylaştığı bir platform.
- Nesiller boyu değişmeyen arzu nesnesi Barbie bebekler sonunda internete de bağlandı.
- ÜberBlox: Metal alaşımla çalışan 3D yazıcı. Yakında Kickstarter’da görücüye çıkıyor.
- Kanada diye bir ülkenin varlığını hepimiz biliyoruz. Peki mesela Başbakan ya da Cumhurbaşkanı’nın ismini duyan var mı? Bir ordusu var mı, biliyor musunuz? İkinci sorunun cevabı: evet. Bu hafta 2009 yılından bu yana üstünde çalıştıkları NATO standartlarındaki 3 farklı kalibrede çalışan ‘akıllı silah’ haberiyle kendini hatırlattılar. Videosuna bakalım.
- Daha ürpertici bir askeri girişim GuardBot ismiyle ortaya çıktı. Amfibik (hem karada hem denizde yol alabilen) bu küre 7 yıllık bir emeğin ürünü.
https://www.youtube.com/watch?v=v6IZTY4__Sc
- Birçok otomotiv tutkunu için Porsche SUV (hem de dizel!) ürettiği gün sıradanlaştı. Fakat kendi tarihinin en çok satan modelleri oldular. 111 yıllık tarihe sahip lüks otomobil üreticisi Rolls-Royce da bu hafta yaptığı açıklamayla bu alana gireceğini açıkladı. Satış tarihi değilse de aracın tamamen alüminyum gövdeden ve Rolls-Royce standartlarında olacağı belli (Bentley ve Maserati de bu yıl içinde SUV konsepti araçlarını tanıtacak).

- Yukarıda kesitini ve çalışma prensibini gördüğünüz sıcak ve kuru iklimler için tasarlanan Cool Brick 3D yazıcılar ile üretiliyor. Özelliğiyse içinden geçirdiği suyla kullanıldığı yapıyı serinletmesi. İlhamını eski bir pencere sisteminden alıyor. Kesinlikle #iyifikir (Üreticisi Emerging Objects‘in sitesindeki diğer inovatif yapı bileşenlerini de incelemenizi tavsiye ederim).
- 3D yazıcılarla bir robot üretibildiğini biliyor muydunuz? Poppy Robot ile tanışın.
- 3D yazıcılarla ilgiliyseniz Maker hareketine de yabancı değilsinizdir. Things ekibinin 23 Şubat Pazartesi günü (yani yarın) İstanbul’da düzenleyeceği etkinlikte marifetli eller buluşuyor, konuşuyor, fikir tokuşturuyor. Aklınızda olsun.
- Nike’ın son patenti sanal gerçeklik ile ayakkabılar arasında ilginç bir beraberliğin habercisi gibi görünüyor.
- Yapay gerçeklik dedik, bahsetmesek olmaz. Birkaç hafta önceki özetler de değinmiştim; porno sektörü gümbür gümbür geliyor! (bu konu hakkında çok iyi bir derleme de The Wall Street Journal‘dan geldi)
- Yapay gerçekliğin spor yapacaklar için dahi çözümleri var. En tazelerinden biri Runtastic‘in Oculus Rift uygulaması.
https://www.youtube.com/watch?v=NBPxkPwk8pQ
- Defileler bile artık yapay gerçeklik kasklarıyla zenginleşiyor.
- Apple da bu hafta iPhone’u ekran olarak kullanacak bir yapay gerçeklik kaskını patentledi.
- Barajların çalışma mantığını bilirsiniz. Suyu biriktirir ve ardından kapakları açar ve akan suyun hareket ettirdiği tribünlerle enerji üretir. Lucid Energy firmasının geliştirdiği özel su borusu aynı mantığı kullanarak içinden geçen suyun hareketini elektriğe çeviriyor. Bu muhteşem basitlikteki fikri neden kimse düşünmedi dersiniz? Ürün ilk olarak ABD Portland’da kullanılacak. İzleyelim.
https://www.youtube.com/watch?v=XDKTXvreGo8
- Çok alakalı olmasa da su deyince aklıma geldi; İtalya’da bir bölge dar gelirlilerin su faturaları için ilginç bir çözüm geliştirdi. Dileyenler faturasını parkları temizleme, öğrenci servislerine yardım etme, yaşlılara bakma gibi kamu hizmetleri yaparak ödeyebiliyor. Hoşuma gitti.
- Bu haftanın garip aracı Polonya’da geliştirilen 4 tekerlekli elektrikli scooter EV4. Bayağı da keyifli görünüyor.
- Dört tekerlekli bir diğer girişim ise İsveç çıkışlı Zoomability. 12 bin dolarlık fiyatı ise biraz düşündürücü.
- Araçlar konusunda bir garip girişim de Nissan’dan geldi. Leaf adlı yeni model fosforlu boyaya sahip!
https://www.youtube.com/watch?v=nKj2sEpg1xg
- Volvo güvenlik alanında bir yenilik daha duyurdu. Yeni Volvo araçları internet üstünden birbiriyle iletişim kurarak yol durumunu paylaşacak. Buzlanma ve trafik sıkışıklığı gibi kritik durumları hisseden araçlar arkalarında aynı güzergahta ilerleyen araçlara durumu bildirerek sürücünün önlem almasını sağlayacak.
- Bir diğer otomotiv markası Skoda ise Fight for Attention adlı girişimle yeni Fabia serisindeki sürücü gözünü takip eden sistemin nimetlerini etkileşimli bir şekilde gösteriyor.
- ‘Apple araba yapacak’ söylentisi hız kesmiyor ama Jason Calacanis daha ilginç bir iddia ortaya attı: Apple (içinden sürekli adam çaldığı) Tesla‘yı 75 milyar dolara satın alacak! Gayet mantıklı. GM’in eski CEO’su ise “araba işi telefon yapmaya benzemez yeğen” gibisinden bir uyarı yaptı.
[/nextpage]
[nextpage title=”Kültür / Sanat / Sinema / TV” ]
Kültür / Sanat / Sinema / TV
- Duvara astığınız bir tablo ortamın ruhunu değiştirmek için fazlasıyla yeterli. Ama bir ömür boyu bakılacak kadar güzeline sahip olmak kolay değil. Kendi avatarına bile en fazla 1 hafta dayanan maymun iştahlı dijital çağın insanları için sabit görsel işkenceye denk. Merakla beklediğim Wundershine sanat hevesini dijital (şıpsevdilik) ile birleştiren ara çözümlerden biri. 179 dolara aldığınız çerçeve kablosuz internet bağlantısına sahip. İçinde de bir termal yazıcı var. Sıkıldıkça bilgisayar ya da cep telefonunuzdan yeni bir görsel yolluyorsunuz, o da basıp yerleştiriyor, eskisini aşağıdan bırakıyor. Her bir baskının maliyeti 2 dolar.

- Upfront Zirvesi’nden sanal gerçekliğin eğlence sektörüne yansımalarının ele alındığı taze bir tartışma.
- Synthesizer hastalığını ancak çeken bilir. Gördüğüm en uygun fiyatlı ve en ilginç tasarımlı olanı Pocket Operator ismiyle karşıma çıktı. Almamak için kendimi zor tuttum.
- İstanbul Modern Sinema, British Council ve British Film Institute işbirliğiyle 26 Şubat- 8 Mart tarihleri arasında “Gotik: Sinemanın Karanlık Yüreği” başlıklı programla beyazperdenin karanlık tarafından hikayeleri sıralıyor. Meraklısı kaçırmaya.
- Vimeo 2015 Oscar adayı kısa filmleri derlemiş.
- Elektrik gitar çalanlara özel: manyetik değişimini kol yerine dokunmatik bir yüzeyde çözen İsviçre imalatı bir model: Relish. Bu kısmı belki gerekli / vazgeçilmez değil. Fakat tasarımı kesinlikle hoşuma gitti.
- Güncel değil ama teknoloji ve gitarı birleştirmişken Les Paul ile nice rüyaları süsleyen Gibson’ın Min-ETune modelini anmamak olmaz. Yaptığı şey sürekli akordu kontrol etmek, bozulduğu zaman otomatik olarak düzeltmek. Bunu şu zamana kadar düşünememiş olmamız cidden garip.
https://www.youtube.com/watch?v=x21fptcdzVQ
- Bir kişisel hayalim daha (yine bir başkaları tarafından) hayata geçiyor. Berlin dünyanın ilk internet müzesini kurmaya hazırlanıyor. Ziyaret etmek için sabırsızlanıyorum.

- Oscar alacak filmleri bir jüri seçiyor. Peki neyi seçeceklerini tahmin etmek mümkün mü? Harvard Üniversitesi’nden bir öğrenici epey iddialı (bir diğer liste de burada).
- Murakami’nin romanlarında geçen 56 şarkıyı bir Spotify listesine dönüştürmüşler.
Bu haftanın kapanışını yüreklendirici bir videoyla yapalım. Bir sene boyunca her gün masa tenisi çalışan birinin raketi tutamaz halden nerelere geldiğine dair 5 dakikalık bir ibret belgesi. İstersek neler yapabileceğimize yönelik bir ispat (bir başka azim öyküsü için Yıldıray Çınar‘a kulak verebilirsiniz). Bugün bir şeyi kafaya takıp 1 yıl boyunca azimle, yılmadan, üşenmeden, usanmadan sürdürmeye ne dersiniz? 69. haftalık özetini sizinle kapatırım belki. Neden olmasın?
[box type=”info”]Bu derleme hoşunuza gittiyse hemen altta yer alan sosyal medya düğmeleri aracılığıyla paylaşarak ilgilenebilecek dostlarınızı haberdar edebilirsiniz. Yeni yazılardan öncelikli haberdar olmak için yine aşağıda yer alan ‘yeni yazılardan ilk sen haberdar ol’ bölümüne e-posta adresinizi girmeniz yeterli.
Fikirlerinizi, katkılarınızı ve gözümden kaçan gelişmeleri yorumlarınızda beklerim.[/box]
Hepinize iyi Pazarlar.[/nextpage]
Görüşlerinizi paylaşın: