Kategori: Memleket Halleri
Türkiye’ye has olaylar. Hes doğrusu, pes doğrusu!
Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş
Eskiler bir iltifat ya da iyi dilek namına “Allah derdini artırsın” dermiş. İnsanı insanı yapan, kemale erdiren, onu meşgul eden derdidir çünkü.
Küresel dertlere kolektif çözümler
Bütün sorunlar birbirine benzer. Her çözüm ise kendine özgü bir hikayeye muhtaçtır.
Gelişimin yarattığı “öfke” (ve mahcubiyet)
Değişime yönelik direncin birçok sebebi var. Zamanın değişim ve dönüşüm hızı bazılarında heyecan, bazılarında yılgınlık yaratıyor. Fırsatların sunduğu varlık ile yokluk algısı birbirine sandığımızdan çok daha yakın.
“Öteki”nin “başka”lığı
“Öteki” olana yüzünü dönmenin dahi lütuf sayıldığı bir zaman ve toplumda, bir dizinin sırtına yüklenen sorumluluklara ve hatırlattıklarına dair.
En büyük derdimiz: ‘Tek Hikaye’ye Mahkumiyet
Farklı olana, ayrı düşünene tahammülü olmayanlar, sıranın er ya da geç kendilerine geleceğini bilmeyenlerdir.
Doğu ile Batı: Takıntı ile tutkunun savaşı
Medeniyet, hiç gereği yokmuş gibi görünen emeklerin bütünüdür. Ve Batı’nın tutku olarak gördüğünü Doğu’nun takıntı olarak algılaması boşuna değildir.
Ne olacak bu robotların hali?
Fabrika koridorlarında işçiler ve robotların arasında dolanırken oluşan kaçınılmaz kafa karışıklığının özeti.
Türkiye’nin yeni muhafazakarlarına bakış
İnsanoğlu bugüne değişimi arzulayıp, dönüşerek geldi. Fakat bir yandan da muhafazakarlık adı altında bazı değişmezler yaratma peşinde. Peki bu mümkün mü?
Müstakbel Cumhurbaşkanına notlar: Yeni Devlet ve Hükümet
Çorbayı sadece tekkeyi tutanın değil, karnı aç olanın da içebildiği, dünyayla entegre, şeffaf ve özgür bir Türkiye hayalinden kesitler.