Dünya Halleri’nin haftalık özetini özleyenler için (gecikmiş) bir müjde: Her hafta Pazar günü saat tam 10:00’da orkestrayı yeniden topluyoruz!
İnternet Ekipler Amiri
Tarih boyu devletler ve liderler üzerinden yürüyen ideoloji ve siyasetin, uluslarüstü, küresel şirketler çağına tercüme sancıları.
“Öteki” olana yüzünü dönmenin dahi lütuf sayıldığı bir zaman ve toplumda, bir dizinin sırtına yüklenen sorumluluklara ve hatırlattıklarına dair.
Yalnızlık sakınılması gereken, kötü bir şey mi? Yoksa kendimizle başbaşa kalmayı mı unuttuk?
Hayat mı çok yavaş akıyor yoksa biz mi tahammül yeteceğimizi kaybettik? Kendimi bile yoran bu sabırsızlığımızı nasıl açıklayabiliriz?
Bir küçük malumat uğruna gözlerimizi kahvenin telvesine, iskambilin destesine, göklerin haresine döndüren şey nedir?
İnsanın icat ettiği zaman, onun sahip olduğu en değerli şeye dönüşmüş durumda. Peki bu kadar önem ve kıymet verdiğimiz bu kavram hakkında ne biliyoruz?
Halimizden sürekli rahatsızlık duymamız ve her ne demekse, ‘ideal’ ölçülerde olmamız isteniyor. Bütün bu çaba ve stres sahiden gerekli mi?
Bireyin ve farklılıkların bu kadar kutsandığı bir çağda birbirimiz gibi olmak, birbirimize benzemek için bu kadar çabalamamızı nasıl açıklarız?
Uğruna onlarca yıllık borca girdiğimiz, bize sadece bir ev değil; aynı zamanda yaşam tarzı vaat eden yuvalarımızda dahi rahatsızız. İyi ama neden?