Pazar günleri saat 10:00’da yayımlanan özetler haberdar olmanızda fayda olan gelişmeleri 5 ana başlık altında sıralar. Diğer kategorilerin bağlantılarını yazının sonunda bulabilirsiniz.
Genel Gündem
- Dünyaca ünlü Amerikalı Matematikçi John Forbes Nash bu hafta hayata gözlerini yumdu. ‘Dünyaca ünlü’ dediysem matematik hayranlığından değil elbette. 2001 yılında gösterime giren Russell Crowe’un başrolünü üstlendiği A Beautiful Mind (Akıl Oyunları) filmi Nash’in hayatını beyazperdeye aktarmış ve onu milyonlarla tanıştırmıştı. Kendisiyle ilgilenenler kendisinden de meşhur olan Oyun Kuramı’na da aşinadır mutlaka (21 yaşında tanıttığı tezi burada özetleyebileceğim türden değil ancak merak ettiyseniz Matematik Köyü’ndeki dersinden Ali Nesin’in ağzından üç parçada izleyebilirsiniz: 1, 2, 3) Bu ölüm haberine dair en garip ayrıntı Nash’in bindiği takside emniyet kemerini takmadığı için ölmüş olmasıydı. Nash’in garipliklerle dolu hayatından küçük, hazmedilebilir kesitlere vakıf olmak isterseniz bu hafta bitirdiğim kitaplardan birini; Laurent Lemire imzalı Çılgın Dahiler kitabını tavsiye ederim. Uzatmamak için örneklere burada yer veremiyorum.
- Bu haftaya damgasını vuran olaylardan biri futbolun en büyük çatı kuruluşlarından FIFA‘da (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları oldu. Soruşturma futbola en geç adım atan ülke olan ABD’de başlatıldı. İddialara göre 14 yönetici 100 milyon doları aşan tutarda rüşvet almış. Kurumun 7 yöneticisi tedbir amaçlı gözaltına alındı. ABD Adalet Bakanı soruşturmanın FIFA ile sınırlı olmadığını ve bu rüşvet mekanizmasının 20 yıldır ABD bankaları üstünden yürütüldüğünü belirtti. Bir diğer iddia FIFA Başkanı Sepp Blatter’ın ABD’de FBI’ın aleyhinde yürüttüğü soruşturmayı bildiğinden dolayı 2011 yılından bu yana ülkeye gidemiyor oluşu. Konuyla bağlantılı en garip gelişmeyse 17 yıldır Başkan unvanını koruyan Blatter “benim bu yolsuzluklarla alakam yok” diyerek bu hafta gerçekleştirilen 65. FIFA Kongresi’nde yeniden başkanlığa aday olmasıydı. Bir tık daha garibi de seçilmesi oldu. Olayın en büyük mağdurlarından biri Rusya ve Katar. Bu iki ülkenin ev sahipliği yapabilmek için rüşvet verdiği söyleniyor. Rusya Başkanı Vladimir Putin ise “Bunlar hep Amerika’nın oyunu” diyor. Bazı şeyler Türkiye’ye has değil anlayacağınız (Konuyla ilgili çok ilginç bir diğer yaklaşım da burada. Bu aristokrasinin, ‘beyazlatıcı’ etkinin ve kapitalizmin stratejik hamlesidir diyor. El-Cezire de soruyor: FIFA ne iş yapar, ne işe yarar?). Futbolla zerre kadar ilgisi olmayan bendeniz yanlış olduğundan değil ama ibret-i alem olsun diye ekledim bunları.
- Rusya demişken; hayatımda duyduğum en ürpertici iddiayı da ekleyeyim: Ruslar Ukrayna’da öldürdüklerini gizleyebilmek için seyyar krematoryumlar kullanıyormuş (yani ölüleri yakıp kül ediyorlar!).
- “Öküzün biri sana dava açsa?” başlıklı bir yazım var. Orada bahsettiğim STK’lar orada bahsettiğim ihtimali gerçeğe dönüştürmek üzere. Hayvanların insanlara açtığı ilk dava ABD’de yaşanacak.
- Giresun’da ayı nüfusunu kontrol altında tutabilmek adına Giresun Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekip bir boz ayıyı vurarak öldürdü!
- ABD’de doğal ortamında ayıyla karşılaşmak sık karşılaşılan bir olay olmalı ki vatandaşlar için ‘ayı görünce yapılması / yapılmaması gerekenler’ başlıklı bir belge hazırlandı. Örneğin siyah postlu ayı görünce asla gözlerine bakmamamız, kahverengi postlu ayı görünce meydan okuma gibi algılanacak hareketlerden kaçınmamız, boz ayı görünce huyuna suyuna gitmemiz, panda görürsek (nasıl olacaksa?) sandığımız kadar masum ve eğlenceli hayvanlar olmadığını hatırlamamız gerekiyormuş.
- 10 yıldır hazırlanan ve dünyanın en değerli 100 markasını derleyen Millward Brown imzalı BrandZ listesinde dünyanın en değerli markası unvanını Apple (Google’dan) aldı. Benim için en şaşırtıcı ayrıntı küresel çaptaki bunca karşı mücadeleye karşın Marlboro’nun hala ilk 10’da yer alabilmesi oldu (sebebine gelirsek…).
- Gayet makul, düzgün; hatta kibar insanlar neden trafikte ipini koparmış deli danalar gibi itlik, serkeşlik rüzgarı estirir? Bunu kafaya takarak bir kitap yazan Tom Vanderbilt’in teşhisine göre bunun sebebi araç içinde kendimizi anonim; daha da ötesi kendi benliğimizden ayrı bir varlık olarak hissetmemiz. Metal yığını içinde, kapalı bir kabinde kendimizi her şeyden muaf görüyormuşuz. Siz öyle görmeyin lütfen.
- Deep Web’de uyuşturucu, silah, mühimmat, sahte evrak ve benzeri her türlü karanlık işe aracılık yaparak yüzlerce milyon dolar ciroya imza atan Silk Road sitesinin Kurucusu olduğu iddiasıyla geçen sene bir operasyonla tutuklanan Ross Ulbricht mahkeme tarafından suçlu bulunarak aftan faydalanmamak üzere ömür boyu hapse mahkum edildi.
- Bu hafta Türkiye’de şöyle bir olay da yaşandı. Üzgünüm ama oldu bu.
Görüşlerinizi paylaşın: