[nextpage title=”Genel Gündem” ]İşte geldik Mart ayına. Cüce Şubat’ın son haftasının getirdiklerine bakalım.
[box type=”note”]UYARI: Özetlerin uzunluğu bazı mobil cihazlarda yüklenme sorunu çıkardığı için artık her kategori ayrı bir sayfada yer alıyor (dilerseniz yazı sonundaki kutudan diğer başlıklara atlayabilirsiniz).[/box]
Genel Gündem
- Yabancıların duyduğunda en şaşıracağı İstanbul gerçekleri nedir? (36 dolar milyarderine ev sahipliği yapıyor olması dışında?)
- Hala hatırlayan var mı bilmiyorum. 8 Mart 2014’te (yani neredeyse 1 yıl önce) Kuala Lumpur-Pekin seferini yapan MH370 sefer sayılı uçak kalkışından kısa süre sonra 239 yolcusuyla kayboldu. Hakkında birçok teori dolaşıyor. İlginç bir ayrıntı olarak bir kişi uçağın nerede olduğunu bildiği konusunda epey ısrarlı. Onlarca defa TV’ye çıkmasına rağmen ciddiye alınmamış olmaktan dert yanıyor. Şu soruyu arada tekrarlamamız gerekiyor: 21. yüzyılda koca uçak nasıl kaybolur?
- Okyanusların en derin noktalarında varlığından bile haberimiz olmayan birbirinden sevimli canlılar yaşıyor. Birkaçına bakalım.
- Is Anybody Down isimli bir site 2 sene boyunca intikamın en çirkin haline ev sahipliği yaptı. Sitenin içeriğini ayrıldığı eş ya da arkadaşlarının (beraberken çektiği) çıplak fotoğraflarını yükleyen kızgın aşıklar oluşturuyordu. Yüzlerce şikayete konu olan site sonunda kapandı. Fakat hukuki takip bitmedi. Kurucusu Craig Brittain yakalanarak tutuklandı. Ardından ironik tanımının bile yeterli olmadığı bir gelişme yaşandı. Brittain yakalama haberlerinde kendi fotoğrafını kullanan sitelere karşı hukuki mücadele başlattı! Kılıç çeken, kılıçla ölüyor.

- Aşkın gözü kör değilmiş! Bilimciler aşık olunca beynin salgıladığı oxytocin hormonunu sarhoş farelere vermiş ve fareler ayılmış!
[/nextpage]
[nextpage title=”Bilim / Teknoloji” ]
Bilim / Teknoloji / Yazılım / Donanım
- Teknoloji başlığı altında Türkiye ve dünyadan güncel istatistik ve grafikler.
- Lenovo’nun bilgisayarlarına yerleştirdiği Superfish adlı casus yazılımın öyküsünü The New York Times şirketin CTO’su Peter Hortensius ile konuşmuş. Uygulamanın amacı müşteriye hizmetmiş (el insaf). Lenovo kullanıcılarının kurtulma yolunu da öğrenmesinde fayda var.
- Eşya kaybetme derdine çözüm bulmayı hedefleyen, (artırılmış / zenginleştirilmiş gerçeklik olarak Türkçeleştirdiğimiz) Augmented Reality temelli bir girişim: Pixie.
- AR demişken işin varabileceği noktaya dair Technical Illusions imzalı castAR gözlüğünün konsept videosu zihin esnetme açısından dikkate değer.
- Apple ve Android platformlarında yüz binlerce uygulama var (Microsoft için de arkadaşlar çalışıyor, zamanla gelişecek). Aklınıza gelen her konuda binlerce alternatifi var. Bir başka boyutta ise ilginizi çekecek enteresan uygulamalardan haberdar olma ihtimaliniz kalmıyor. AppFinder isimli uygulama her iki platformda işinize yarayacak uygulamaları bulmanızı kolaylaştırmayı vaat ediyor.
- İş alanında Android platformunu tercih edenler için bu hafta derli toplu bir çözüm platformu ortaya çıktı.
- Benzer şeyleri izlemeyi sevenler flört için de uygun bir tercih olur mu? Binger olur diyor.
- Intel’in kurucusu Gordon Moore 1965 yılında bir iddia ortaya atar (ve bugüne kadar gerçekliğini korur). Moore Yasası denen bu tespit her 18 ayda bir işlemci devrelerinin kapasitelerinin ikiye katlanacağını temel alır. Nano ölçeklerden söz ettiğimiz bu dönemde iddiayı sürdürülebilir kılmayı namus meselesi yapan Intel gözünü (umudunu) 7 nm (nanometre / 1 metrenin milyarda biri) ölçeğindeki platforma bağladı.
- Merakla beklediğim telefonlardan biri de HTC One M9’du. Bu haftaki basın lansmanından önce görüntüleri sızdı. 5 inçlik FullHD ekranlı, 20,7 MP kameralı, 3GB bellekli, 2GHz Snapdragon 810 işlemcili bir canavar. Tasarımı sürpriz değil ama özellikleri dikkat çekici.
- IDC’nin son raporuna göre akıllı telefon pazarında Android tam anlamıyla almış yürümüş.
- Apple İrlanda ve Danimarka’da 2 milyar dolara yakın maliyetle %100 yenilenebilir enerji kullanacak veri merkezi inşa ediyor. Aklıma 2 soru geldi: Danimarka neden? Veri merkezleri adına pek duyduğumuz bir ülke değil. Ve esas soru: bu kadar devasa veri merkezleri hangi yükü taşımak adına kuruluyor? CDN ile açıklayamayız. Apple fena halde merak ettiğim bir şeyler planlıyor. Umarım görmeye fırsatımız olur.
- Düşünceyle kontrol edilen insansız hava aracı biraz korkutucu değil mi sizce de?
- Eric Migicovsky adlı bir girişimci 2012 yılında hayalini kurduğu Pebble adlı Android tabanlı, e-mürekkep ekranlı ‘akıllı saat’ için Kickstarter sitesinde fon başvurusu yaptı. Fikrini hayata geçirmek için 100 bin dolara ihtiyaç duyuyordu. Fakat fikir o kadar ilgi çekti ki 68 bin 929 kişiden 10 milyon doların üstünde para topladı. Pebble kısa sürede dünyanın birçok ülkesinde (1 milyondan fazla) satılan bir modele dönüştü. Ardından LG, Samsung gibi birçok markayı da harladığı bu sektöre soktu. Son oyuncu Apple’ın Nisan ayında satışa sunacağı saatinin bile ilham kaynağı oldu. Geçen haftaki özette sitesinin geri sayımda olduğundan söz etmiştim. Bu hafta yeni saat, Pebble Time ismiyle yine Kickstarter’da ortaya çıktı. En büyük yenilik (yine e-kağıt temelli) renkli ekranı. Mikrofon ile sesli komutları tanıyor. Yeni animasyonlar, daha hafif kasa, 7 gün şarj ömrü ve incelik dikkat çeken diğer özellikleri arasında. Fast Company’nin de dikkat çektiği gibi esas yenilik Timeline adlı arayüzde. Tek beğenmediğim kısmı tasarımı oldu. İhtiyaç duyduğu 500 bin doları 17 dakikada topladı. Ben bu satırları yazarken 10 milyon dolara doğru ilerliyordu. Yüreklendirici ve kesinlikle ilham verici bir öykü.

- LG’nin Urbane kodlu saati bu hafta tanıtıldı. İlk defa bir akıllı saat bana kolda taşımaya değer göründü (teknik özellikleri de gayet makul). Bize böyle tasarımlarla gelin işte.
- ‘Milyon dolarlık soru’ diye bir klişe vardır. Dijital dünyada son yıllarda bu etiketi en çok hak eden soru: viral (yani herkesin paylaşarak bir salgın hastalık gibi yaydığı) içerik nasıl üretiriz? Nice ajansın dişlerini gıcırdatan bu soruyu Yahoo’nun bilimcilerinden Saeideh Bakhshi eni konu araştırmış ve bulgularının bir kısmını paylaşma cömertliğini göstermiş. Sonuçlar gerçekten ilginç. İçeriğin hakim renkleri bile paylaşımı tetikleme açısından belirleyici oluyormuş. Örneğin kırmızı, mor ve pembe paylaşımı tetiklerken mavi, yeşil, siyah ve sarı caydırıyormuş. Kalan detaylar için buyrun.
- Apple’ın yapay zeka uygulaması Siri’ye Türkçe desteği geliyor. Demosunda da göreceğiniz gibi harika çalışıyor.
- Oyunlarda yapay gerçeklik geleceğin kızgın rekabet alanlarından biri olacak. Bir girişim de Half-Life, Counter-Strike gibi oyunların stüdyosu Valve tarafından yönetilen oyun platformu Steam’den geldi.
- Her haftanın özetine mutlaka birkaç linkle giren Medium, Twitter’ın Kurucuları Biz Stone ve Ev Williams’ın 140 karakter ötesi fikirler için geliştirdiği bir girişim (geçen sene Türkçe sürümü de yayına girdi). Kurucu ekipten Ev Williams bu hafta yayımladığı bir yazıda yenilikleri tanımladı: biraz daha kısa, biraz daha sosyal ve kullanışlı bir Medium’a doğru yolculuk.
- Twitter ile ilgilinmediğiniz sırada olup bitenleri gösteren hizmeti artık Android platformunda da devrede.
Update! Now rolling out on Android: a recap of top Tweets to help you keep up w/ your world. https://t.co/SxiFDZp7UQ pic.twitter.com/mM55SHW8vP
— Twitter (@twitter) February 24, 2015
- Geçen hafta Samsung’un mobil ödeme şirketi LoopPay‘i satın aldığından bahsetmiştim. Sebebi -elbette- Apple’ın temassız mobil ödeme sistemi Apple Pay‘e karşı pozisyon alabilmek. Bu alana hepsinden önce girmesine rağmen dikiş tutturamayan Google da henüz pes etmiş değil (hele ezeli rakibi Apple bu kadar iddia sahibi hale gelmişken). Bu hafta satın aldığı Softcard çözümünü Google Wallet‘a entegre etmeye hazırlanan şirket şimdiden 500’den fazla bankayla çalışmaya başlayan ve her 3 dolarlık mobil ödemenin 2 dolarını üstünden geçiren Apple Pay ile rekabet edecek. Peki mümkün mü? Android kullanan mevcut cihaz sayısını düşünürsek kesinlikle mümkün. Ama göreceğiz.
- İlginç bir diğer ayrıntı olarak -Apple Pay iş ortaklarından- VISA bu haftaki güncellemesiyle Apple Pay’in temel aldığı token tabanlı provizyon sistemini devreye soktu.
- Bu kategoriyi kapatmadan değinmiş olalım; Türkiye’de bir avuç gönüllü yılmadan, bıkmadan, tamamen Türkçe, pırıl pırıl bilim içeriği hazırlıyor. Bir bakmanızı (ve bunu arada tekrarlamanızı) kesinlikle hak ediyorlar.
- Verilerinizi görselleştirmek için 17 araç.
[/nextpage]
[nextpage title=”İnternet / Girişimler” ]
İnternet / Web Siteleri / Girişimler
- E-ticaret ile ilgili girişim fikrine sahip ya da bu alanda faaliyet gösteren herkesin mutlaka okuması gereken bir makale (İngilizce).
- Amazon’dan fantastik bir fikir daha: siparişinizi 3D yazıcılarla yolda üreten dağıtım kamyonları!
- Facebook’ta intihara meyilli arkadaşlarımızı fark edip yönetime bildireceğiz. Gerisini onlar halledecek. Sosyal medya arkadaşlığı insanlık tarihinin en kolpa, yüzeysel, palavra ilişki formu.
- Kullanıcı adı ve şifreler için ne kadar çok yol, yordam, yardımcı olduğunu ben unuttum (ben o sorumluluğu seneler önce 1password’e devrettim). Clef adlı yazılım sitelere giriş için yenilikçi bir yöntem getiriyor. Sitenin ekranında çıkan görüntüyü cep telefonunuzdaki uygulamaya tutarak giriş yapıyorsunuz (telefonumuzu kullanmak için başta bir pin giriyoruz / parmak izi okutuyoruz ama yine de tedirgin etmiyor değil).
- Sosyal ağlar yavaş yavaş içeriğin paylaşıldığı yer olmaktan çıkıp, içeriğin oluşturulup sunulduğu yer olmaya doğru evriliyor. Bu eğilimin ‘bağımsız’ içerik siteleri için büyük bir tehdit olduğu kesin. Fakat işin bir de pek konuşulmayan reklam ve pazarlama yönü var. Alex Kantrowitz dikkat edilmeyen risklere dair güzel bir özet çıkarmış. İnternet her şeyin 5-10 site içinde döndüğü dev bir platforma mı dönüşecek yoksa bağımsız, renkli yapısını (ve onların hayatta kalma şansını) koruyabilecek mi göreceğiz.
- Youtube’un çocuklara özel versiyonuyla ilgili ayrıntılar belirmeye başladı.
- Google, Blogger hizmeti altında cinsel içerikli görsel ya da metin içeren bloglarla mücadeleye başladı. Yeni karara göre bu bloglar 23 Mart’tan itibaren ya kendilerini genele kapalı (private) olarak işaretleyecek ya da pılını-pırtını toplayıp gidecek (gerekçe elbette reklamveren baskısı).
- Reklam ve sosyal ağ demişken Twitter’ın beyne elektrotlar bağlayarak sitesindeki reklamların etkisini ölçtüğü deneye de göz atmanızı öneririm.
- Dünyanın aslında dönmediğini iddia eden Suudi İmam üst limiti oluşturuyor sanıyorsanız çok unutkansınız demektir. İranlı imamlar yüksek hızlı mobil interneti İslama aykırı bulmuştu. Ülke tahmin edeceğiniz gibi ciddi bir internet sansürü altında (Allah inşallah en kısa zamanda bize de öylesini nasip eder). DailyDot, devlet ile halk arasındaki -gayet aşina olduğumuz- bu kedi-fare oyununun detaylarına ve pek de gündeme gelmeyen bir ayrıntısına odaklanmış: sansür işinde büyük para var. Demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden ülkelerden gelen şirketler ve uzmanların kirli parasına şahitlik edelim.
- Web siteleri sizi tanımak (ve bazen de takip etmek) için e-kurabiyeler (cookie) kullanıyor. Bunda garip bir şey yok. Sponda adlı yeni bir girişimse bu kurabiyeleri gerçek dünyaya taşıyor. Korkutucu ve garip gelse de farklı bir kılıf altında yaygınlaşabilir. Daha fazla tüketebilmek için üretici, mağazalar ve tüketiciler elinden geleni yapacaktır elbet. Bu her zaman böyle olmuştur. İşleyişine bakalım.
- Merakla beklediğim yapay gerçeklik uygulaması Magic Leap‘in İcra Kurulu Başkanı Rony Abovitz Reddit’teki soru-cevap seansında küçük ama önemli bilgiler çıtlattı.
- Resmi Gazete’yi bilirsiniz ama Resmi Gaste‘yi gördünüz mü?
- Küfür yüzünden izleyicisiz oynamaya mahkum maçlarda tribün dolgusu olarak akla gelen kadınların yeşil sahada da yapacakları olduğunu kanıtlamaya çalışan bir girişim: Kübra ile Futbol.
- Fotoğraf tutkunlarına uzman ellerden çıkma iki Türkçe tavsiye: Fotoğraf Bilgi Merkezi ve Hangi Model.
[/nextpage]
[nextpage title=”Tasarım / İnovasyon” ]
Tasarım / İnovasyon
- Twitter’da mesajın kendisi kadar sunumu da önemli. Kısıtlı imkanların verimli kullanımına yönelik güzel bir yazı.
- Robotik protez eller sayesinde hayata tekrar dönen engellilerin videosu. Gerçekten etkileyici.
- 3 boyutlu yazıcılarla üretilmeyen ne kalmıştı? Jet motoru. Onu da yaptılar!
- Bağlantılı bir gelişme daha: Google’ın hizmetlerini engelliler için özelleştirmeye çalışan Google Ability Project de dikkate değer (projenin Google’dan bağımsız tasarımcı ve geliştiriciler tarafından yürütülüyor).
- Konut ve şehir tasarımını her geçen gün biraz daha önemsiyorum. Zira hayatımızı tanımlıyor. Bu hafta denk geldiğim 8 metrekarelik orman evi elimizdeki alanları sandığımızdan daha hoyratça kullandığımızı bir kere daha hatırlattı. Sadece 500 dolarlık maliyeti de cabası. Sayfadaki fotoğrafları dikkatli incelemenizi tavsiye ederim.
- 2030 yılında dünyanın en yoğun hava trafiğine sahip olacak Çin bu amaçla dünyanın en büyük havaalanını inşa etmeye hazırlanıyor. 2,2 milyon metrekare alana yayılacak bu devasa yapının tasarımı Zaha Hadid‘e teslim edildi. Öyküsü okumaya değer.

- Mimariden bahsetmişken; davetlisi olduğum Zirve Üniversitesi’nde Mimarlık Fakültesi Dekanı Ahmet Turan Köksal ve öğrencileriyle gerçekleştirdiğimiz 1 saatlik radyo yayınından meraklısına bahsetmiş olayım. Bence bir kulak verin.
- Pop-up kitapları oldum olası severim (sevmeyen olabilir mi?). Tasarımcı Sebahat Karcı işlerini böyle bir kitapta derlemiş. Behance sayfasında onun kitabını izlerken hep araya bir şey girdiği için unuttuğum pop-up formatlı Küçük Prens kitabı yeniden aklıma düştü.
[quote]İnsanların hiçbir şey öğrenecek vakitleri yok artık. Her şeyi satıcılardan hazır alıyorlar. Ama dost satan bir satıcı olmadığından, insanların dostları da yok artık. (Küçük Prens)[/quote]
- Dünyanın ‘en katlanan’ bisikleti: Helix Bike.
- 4 tekerlekli araçlarda tasarım ve teknolojinin en üst noktalarından birini oluşturacak Aston Martin’in Vulcan modeli gün sayıyor. 12 silindirli 7 litrelik motoru 800 beygirin üstünde güç üretiyor. 2,3 milyon dolarlık fiyatıyla da hayli ulaşılabilir.
- WIRED dergisi Apple’ın otomobil üretmesinin o kadar da saçma olmayacağını iddia ediyor. Bloomberg ve The Economist de konuyla ilgili güzel derlemeler yapmış.
- Apple otomobiliyle ilgili kahkaha attığım bir parodiyi paylaşmadan edemedim. SÜPER!
- Aston Martin, Apple falan bir yana Brabus’un sitesinde kendi dokunuşlarını taşıyan klasikleri sattığını fark ettim. Ne varsa eskilerde var. Ah bir de o fiyatlar biraz makul olsaydı…
- Porsche’nin bu hafta duyurduğu bir ürün klasik otomobil alanında yeni bir kilometre taşı olacak gibi. Markanın yeniliği klasik modelleri için GPS / navigasyon ve bluetooth desteği ekliyor.

- Apple demişken ilginç bir tasarım haberinden de bahsedeyim. Emoji denen yeni Esperanto’da hep beyaz ırkın temsil edildiği; lezbiyen, gay ve transeksüeller için yeterli ikon bulunmadığı yönünde Unicode Konsorsiyumu‘na yapılan şikayetlerden yola çıkan Apple yeni ikonlar hazırlamaya koyuldu (Gay olmanın Tanrı’nın kendisine en büyük armağını olduğunu düşünen Apple Başkanı Tim Cook’un bundaki etkisini de gözden kaçırmamak gerek). Yeni emojiler Apple Watch lansmanıyla kullanıma sunulacak. Bu haberi incelerken düşündüm de bizde bir şirket -örneğin- Kürtler için böyle bir şey yapsa ne olurdu acaba?
- Daha önce sitesinde izlenen her 100 porno video için bir ağaç dikme, New York’un meşhur Times Meydanı’na yerleştireceği reklam için (3 bin kişi arasından Nuri Gülver adlı bir Türk reklamcının kazandığı) tasarım yarışması açarak gündeme gelen ünlü porno video sitesi PornHub yine enteresan bir fikirle gündeme geldi. Kendi geliştirdikleri WankBand adlı giyilebilir cihaz bilek hareketlerinizi enerjiye çeviriyor (evet o hareket). Böylece enerji tüketimimizi düşürüyor, bir miktar da olsa geri dönüşüm sağlıyor. Süper bir PR fikri 🙂 Eminim siz öyle şeyler yapmıyorsunuzdur.
- Marco della Cava kendi icadı olan kablosuz şarj teknolojisiyle kabloları hayatımızdan çıkartmaya hazırlanıyor.
[/nextpage]
[nextpage title=”Kültür / Sanat / Sinema / TV” ]
Kültür / Sanat / Sinema / TV
- Vulcan gezegeninden hayatımıza sızan en güzel ayrıntı Mr. Spock (Leonard Nimoy) bu hafta aramızdan ayrıldı. Geride kalan hüzünlü bir Twitter mesajı oldu. LLAP! (bu arada meşhur Vulcan selamının bir Yahudi ritüelinden doğduğunu biliyor muydunuz?)
A life is like a garden. Perfect moments can be had, but not preserved, except in memory. LLAP
— Leonard Nimoy (@TheRealNimoy) February 23, 2015
- Geçen haftaki özette Oscar ödülleri tahminlerine yer verdiğim Harvard öğrencisi Ben Zauzmer’in listesi neredeyse tamamen tuttu. Oscar ödülü alan önemli yapımlardan biri de ABD’nin bütün elektronik ağları delik deşek ederek herkesi takip ettiğini belgeleriyle ortaya çıkaran eski NSA çalışanı Edward Snowden’i konu alan Citizenfour adlı belgesel oldu (yaratıcıları Reddit’te bir AMA seansı gerçekleştirdi).
- Oscar demişken; bu sene altın heykeli afişine yapıştıran Birdman filmi tarihin en az gişe hasılatına sahip Oscar ödüllü filmlerinden biri olarak kayıtlara geçti.
- Son dönemlerden gördüğüm en ilginç fikirlerden birine Illsnapmatix sitesinde denk geldim. Oyun dünyasını ve tarihini değiştiren Grand Theft Auto’nun son sürümü GTA V‘in 4K çözünürlüklü dünyasının içinde fotoğraf ve video çekimleri yapıyorlar (oyunun içindeki standart ekran görüntüsü alma hizmetini kullanarak). Fotoğrafçılık sanatının dijitalle yaratıcı bir kesişimi olarak da düşünebilirsiniz. Fikir kadar kareler de muhteşem (İlham alanların katkılarını Twitter ve Instagram’da #gtaphotographers etiketiyle takip etmek de mümkün).

- Oscar meselesini (ki zerre kadar ilgimi çekmez) bilimsel bir dokunuşla kapatalım: Oscar ödülü alanlar daha mı uzun yaşar? 2001 yılındaki iddiaya yeniden bakmışlar.
- Para ile ilgili hayli tatsız yakın dönem anılarına sahip Yunanistanlı Sanatçı Stefanos Euro banknotları üstünde sanat icra etmiş. Üstelik hepsi nasıl da güzel olmuş. Göz atın (bunun adı para çaredir her soruna…).
- Ünlü (ve gizemli) İngiliz sokak sanatçısı Banksy boyalarını ve kamerasını alıp Filistin’e; Gazze’ye gitmiş. Hem gözlemlemiş hem de sanatını icra etmiş. Saygı duydum.
- İhsan Oktay Anar en sevdiğim yazarların başında geliyor. Puslu Kıtalar Atlası‘nı okumayanlar için gerçekten üzülüyorum (tavsiyeme uyarak okumaya başlayıp da elinden bırakabileni görmedim). Aynı romanın geçen yıldan beri sabırsızlıkla beklediğim çizgi-romanı ise İlban Ertem tarafından hazırlanıyor. Haberler doğruysa 13 Mart’ta piyasada. Bu kadar sevdiğim bir kitabın hastası olduğum çizgi-roman formatından beklentim büyük. Umarım hayalkırıklığına uğramam (hiç yoktan Anar’ın titizliğine güveniyorum).
[box type=”info”]Bu derleme hoşunuza gittiyse hemen altta yer alan sosyal medya düğmeleri aracılığıyla paylaşarak ilgilenebilecek dostlarınızı haberdar edebilirsiniz. Yeni yazılardan öncelikli haberdar olmak için yine aşağıda yer alan ‘yeni yazılardan ilk sen haberdar ol’ bölümüne e-posta adresinizi girmeniz yeterli.
Fikirlerinizi, katkılarınızı ve gözümden kaçan gelişmeleri yorumlarınızda beklerim.[/box]
Hepinize iyi Pazarlar.[/nextpage]
Görüşlerinizi paylaşın: