Müzikle istediğim ilişkiyi bir türlü kuramadım. Birçok müzik aletini çalabiliyorum. Nota biliyorum. Bir süre hayatımı izbe mekanlarda, üç kuruşa, sarhoşları eğlendirmek için çalıp söyleyerek kazandım. Dinleyici olarak geniş bir yelpazem var ama asla bir konuda derinleşemedim.
Etrafımda müzik konusunda uzman bellediklerim gibi “falancanın bilmemne albümündeki sound, filancanın şu albümündekine ne kadar benziyor” tarzı ahkamlar kesemedim. Çok da dert etmedim açıkçası.
Şarkı-türkü adına neler dinlediğim büyük oranda ortada zaten. Ama beni kulaklıkla görüyorsanız şarkı dinliyor olma ihtimalim en fazla yüzde 1. Ya bir podcast ya da audio book (sesli kitap) dinliyorumdur.
Bizim gibi okumayı sevmeyen ama bir gazete açıldığında hemen 20 kafanın içine daldığı, trafiğin saatleri yediği, insanların kendi ya da toplu taşıma araçlarında saatlerini tükettiği bir ülkede sesli kitaplar neden bir pazar oluşturamadı anlayabilmiş değilim. Her gün sabah işe gidip akşam dönerken birer saat sesli kitap dinleyerek her hafta bir kitabı bitirebilirdik oysa? Üstelik dünyanın en seçkin seslendirme sanatçılarının ağzından. 5 saatten uzun süren sesli kitap yok denecek kadar az.
Benim sesli kitap konusunda yakın zamana kadar üç kaynağım vardı. ThePirateBay, Demonoid ve Audible.
Dünyanın en iyi eğitmenlerinden dersler
Bir süredir sömürdüğüm bir başka maden daha var: benim The Teaching Company olarak tanıdığım; şimdiki ismiyle The Great Courses (TGC). Sanıyorum 1 senedir zamanımın büyük bir kısmını bu sitenin içeriğine verdim. TGC, dünyanın en yetkin uzmanlarının ağzından çok farklı konularda dersler (ama o okulda aldığınız tarzda değil asla) kaydediyor ve pazarlıyor. Video ya da sesli olarak satın alabileceğiniz bu kurslarda müzikten tarihe, felsefeden işletmeye kadar birçok farklı konuda kendinizi yetiştirebilirsiniz.
Örneğin şu ara bu siteden ‘Dünyayı Değiştiren Olaylar‘ serisini dinliyorum. Harvard Profesörü J. Rufus Fears’tan 18 saatlik 36 derslik bir kurs. Başka nerede bulacağım? Üstelik 50 dolara! (linkten kursun konularına bakarak ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz)
Neler dinledim?
Bu ‘iyileşirken’ serisini yazma sebebim malum. Motor kazası yüzünden 1 aydır vaktimin çoğunu evde geçiriyorum. Okuduklarım ve izlediklerimin bir kısmını paylaşmıştım. Şimdi dinlediklerime geçelim:
- Little Prince / Saint Exupery: Küçük Prens’i okumayan var mıdır? Varsa hayatında ne büyük bir boşlukla yaşadığının farkında mıdır? Ben hala okuyor ve dinliyorum ve doyamıyorum.
- Art of Public Speaking: Hayatınn (ve gelirinin) bir bölümü konuşarak kazanan biri için sürpriz değil sanıyorum. Dünyanın en iyi hatiplerinin konuşmaları, yöntemleri, örnekleri ve ortak yanları. Değerli bir derleme.
- Classical Mythology: Mitolojiye olan ilgime okuduğum kitaplarla ilgili yazımda değinmiştim. Bu sette 24 başlıkta konunun genel prensipleri toparlanıyor.
- Masterpieces of the Imaginative Mind: Literature’s Most Fantastic Works: Bilim-kurgunun kökeni, edebiyattaki etkisi ve önemli figürleriyle ilgili MUHTEŞEM bir kurs. Bunu iki defa dinledim. 30 dakikalık 24 başlık. Şaheser. (ve evet, pahalı!)
- Rise of Humans: Great Scientific Debates: Yakın dönemin teknolojisi ve etkilerini; özellikle endüstri devrimi sonrasını iyi kötü biliyoruz ama ya binlerce yıl öncesi? Tekerleğin ve ateşin icadından mı ibaretti insanlığın teknolojisi? İşte bu kurs işin o tarafına bakıyor. Kimilerine sıkıcı gelebilir ama ben çok keyif aldım.
Bunlara ek olarak bir yerden çektiğim ama kaynağını bulamadım ‘Greatest Science Fiction Stories’ (En İyi Bilim Kurgu Öyküleri) diye 173 öyküden oluşan bir set var. Arada da onları dinliyorum çerez niyetine. Çok çok iyi. Kaynağını bulursam bu yazıda güncelleyeceğim.
Böylece bu serinin de sonuna gelmiş bulunuyoruz. Faydalı olması dileğiyle.
Görüşlerinizi paylaşın: