27 Temmuz – 2 Ağustos 2015 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.
İnternet Ekipler Amiri
27 Temmuz – 2 Ağustos 2015 tarihleri arasında Türkiye ve dünyadan haber, site, yazılım, donanım, cihaz, video ve trendler.
[nextpage title=”Genel Gündem” ]
[box type=”info”]Pazar günleri saat 10:00’da yayımlanan özetler haberdar olmanızda fayda olan gelişmeleri 5 ana başlık altında sıralar. Diğer kategorilerin bağlantılarını yazının sonunda bulabilirsiniz.[/box]
Tatilim internetin her şeyden daha az olduğu ortamlarda sürüyor. Ekranlardan, sosyal medyadan ve gündemden alabildiğine uzak geçen her gün beni biraz daha huzur ve enerjiyle dolduruyor. Hele ülkeden birkaç kulaç uzaklaşınca –en umulmadık yerde dahi– keyif, coşku daha da bir katlanıyor.
İstanbul’daki balkonsuz evimizin ukdelerinden dolayı yazlığımızın balkon ve bahçesi ana yaşam alanım. Geçen gün verandada döke- saça yenen öğle yemeklerimizden birinde Ali ve Zeynep nazlanınca tabaklarından bir pirinç tanesini yere attım ve seyretmelerini istedim. Göz açıp kapayıncaya kadar yüzlerce karınca bizimkilerin burun kıvırdığı pirincin başına üşüşüp yuvalarına taşımak için ibretlik bir çabaya girdi. Bu kıssadan hissenin bize hediyesi ise işlerini bitirene dek -ki bu saatler sürdü- üstlerine basmadan eve girip-çıkabilmek için türlü çeşit akrobasi yapmak oldu.
Biz karıncaları ezmeden evimizde hareket etmeye çalışırken birileri, bir sebeple 32 insanı patlatarak havaya savurdu. Çok daha fazlasını da ruhen ve bedenen yaralı bıraktı. O bedenler tek parça halinde yaşamaya devam etseydi belki ileride birimizin derdine derman olacak ya da bu ülkenin kaderini değiştireceklerdi. Belki de hepsi çok fena insanlardı. Hiçbirinin önemi yok artık. Çünkü öğrenme şansımız kalmadı. O planı yapanların böyle merakları da yoktu zaten.
32 insan ‘canları pahasına‘ kendileriyle hiç alakası olmayan bir senaryonun aracı oldular.
Bu vesileyle böyle kalleşçe bir yöntemle, vahşice hayatını kaybedenlere dahi -nasıl oluyorsa- üzülmeyi beceremeyenlerle karşılaştık (bir kere daha). [highlight]Tarafçılık kimilerini insanlığından mahrum bırakmış. [/highlight] Bunun yükü hepsinden ağır.
Bu yüzden bu haftaki özet (en azından benim için) biraz daha anlamlı. Kendine böyle düzen ve yöntemleri reva görenlerin; yaptıkları, destekledikleriyle günün sonunda aslen kimin ekmeğine yağ sürdüğünden habersizlerin devranında dünyanın geri kalanında neler olup bitmiş bir bakalım.
Üzülelim mi yoksa bir yerlerde umudun her şeye rağmen varlığını sürdürüyor oluşuna sevinelim mi siz karar verin.
Pazar günleri saat 10:00’da yayımlanan özetler haberdar olmanızda fayda olan gelişmeleri 5 ana başlık altında sıralar. Diğer kategorilerin bağlantılarını yazının sonunda bulabilirsiniz.
[box type=”info”]Her Pazar saat 10:00’da yayımlanan özetler haberdar olmanızda fayda olan gelişmeleri 5 ana başlık altında sıralar. Diğer kategorilerin bağlantılarını yazının sonunda bulabilirsiniz.[/box]
[nextpage title=”Genel Gündem” ]
Kendi adıma hasret kaldığım, dinlendirici bir hafta oldu. Ne yazık ki elime geçen zaman kredimi bloga bir şeyler yazmak yerine kitap ve makale okumaya harcadım. Önümüzdeki döneme dair kendimce planlar yaptım. 2016’ya dair ilk hedefimi ‘daha fazla hayır diyebilmek’ olarak belirledim.
Haftayı böyle hoşluklarla kapatıyordum ki Cuma akşamı amcamı kaybettik (böylece haftalardır her özette neden kanser tedavisiyle ilgili gelişmelere odaklandığım da anlaşılmıştır sanıyorum). Dolayısıyla haftasonuna dair güncel konularda boşluklar olabilir. Acı haberi aldıktan sonra elim bir şeyler yazmaya varmadı.
Taksiratı affola.
Üsküdar'daki kabe maketini ziyaret ettiğim için gözaltına alındım. pic.twitter.com/tgrtvwUCDk
— Cihat Duman (@cihatolog) April 20, 2015
[box type=”info”]Her Pazar saat 10:00’da yayımlanan özetler haberdar olmanızda fayda olan gelişmeleri 5 ana başlık altında sıralar. Diğer kategorilerin bağlantılarını yazının sonunda bulabilirsiniz.[/box]
[nextpage title=”Genel Gündem” ]
Pazar sabahı İngiltere / Liverpool’da bir davete katıldım. İlk defa görme fırsatı bulduğum bu şehir efsanevi futbol takımına ve Beatles’a beşik olmuş. Birbirinden güzel pub’ları, güzel restoranları, canlı müzik performansları ve sanayi devriminden kalma köklü bir tarihi var. Londra’ya kıyasla bir kasaba ama kendine has bir dokusu olduğu da kesin. Oraya ait epey not tuttum; ayrıca bir yazıda değinmeyi planlıyorum.
Pazartesi gecesi Liverpool’dan dönüp Salı sabahı Antalya’ya geçtim ve The Coldwell Banker’ın brokerlarına bir konuşma yaptım (emlak sektörüne yönelik epey ilginç bilgilerle doldum). Akşamında tekrar İstanbul’a dönüp Çarşamba günü Yerel Zincirler Buluşuyor etkinliğinde küçük ve orta boy perakende zincirlerinin kurucu ve üst düzey yöneticilerine seslendim (perakende zinciri etkinlikleri fantastik ötesi oluyor; konu denk gelirse bir yazıda ayrıca anlatırım). Perşembe ise akşamüstü Türkiye Araştırmacılar Derneği’nin 18. yıl etkinliğinde bir konuşma yaptım ve akşamında Next Akademi dersimi verdim. Aradaki toplantıları da katarsak benim için ‘bitmeyen bir hafta’ oldu diyebilirim. Biriken e-postaları eritmek bile Cumartesi gecesini buldu.
Önümüzdeki haftam -bir aksilik olmazsa- dinlenerek, okuyarak ve bloga ekstra bir şeyler yazarak geçecek.
Kişisel özetim böyleydi. Benden gayrı neler olmuş bu ihtiyar evrende beraberce göz atalım şimdi.
Bitly'ye erisimin engellendigi bir ulkede internete dair her sey artik teferruattir.
— M. Serdar Kuzuloğlu (@mserdark) April 17, 2015
#BugünÖğrendimKi her yıl 500 milyar alüminyum içecek kutusu üretiliyormuş (ve hepsi bir endüstriyel sanat ürünüymüş). http://t.co/hkPKTwCA9r
— M. Serdar Kuzuloğlu (@mserdark) April 18, 2015
[/nextpage]
[box type=”info”]Her Pazar saat 10:00’da yayımlanan özetler haberdar olmanızda fayda olan gelişmeleri 5 ana başlık altında sıralar. Diğer kategorilerin bağlantılarını yazının sonunda bulabilirsiniz.[/box]
[nextpage title=”Genel Gündem” ]
Muhtemelen hayatımın en yoğun ve yorucu haftalarından biriydi. Bir dizi toplantı, Ankara, Van, İstanbul ve Antalya’da 4 ayrı konuşma, üniversitede ders, havaalanları, oteller, taksiler ve sayısız aksilik…
Peki bunlar haftanın özeti için engel mi? Elbette değil! Ama bu haftayı atlamayı düşünmedim dersem yalan olur. Haydi başlayalım.
[/nextpage]