Tatilimin uzun bir bölümünü geçirdiğim yazlığımızda en büyük sıkıntım kitaplar olmuştu. İstanbul’da yaşamak zihni resmen zehirliyor. Her tarafta karşıma çıkan dev kitapçıların nasıl bir nimet olduğunu yeni bir şey okumak için süpermarket raflarını didiklediğimde anlamıştım (marketlerde satılan kitapları ve yazarları küçümseyenlerden asla olmadım ama taşrada bu kadar önemli bir görev üstlendiklerini de bilmiyordum). Hayatımı kurtaransa keşfettiğim korsan kitap tezgahı olmuştu.
Kitap tutkusu bir garip; bilmeyene anlatması zor. Okumak için saatlerini feda etmek zorundasın. Üstelik bu devrin insanlarına düşünmesi bile imkansız gelen bir altın kuralı yerine getirerek: başka hiçbir şey yapmadan! Dahası, okumasan da oluyor. Hayatında kitap sayfası açmadan yaşayıp ölen milyonlar var. Okumak boy uzatmıyor. Ama okudukça bambaşka bir dünya açılıyor. Kulağına çalınan, gözüne gelen şeylerin ne küçük, ne önemsiz olduğunu; geçmişte, bugünde ve gelecekte aslında daha ne önemli şeyler olduğunu anlıyorsun. Hayal etmesi zor, sihirli bir dünya. Ve gerçekten fedakarlık istiyor (Karşılığını veriyor mu? Fazlasıyla!).
Kitabın e hali ne getiriyor?
En büyük dert, vasat eserlere denk gelme ihtimali. Kötü bir üslup, bozuk bir yazı ritmi ya da özensiz bir çeviri bütün keyfi kaçırabiliyor. Diğer yandan fiziken bir kitapçıya gidip raf taramak ya da internetten verdiğin siparişin teslimatını beklemek gibi şeyler de var. Yakaladığın boşluklarda devam etmek için yanında taşıman lazım. Okuduğun kitaptan bir bölüm aklına düşerse, yeniden göz atmak için kitaplığının yanında olmalısın.
Farklı bir kitap ‘tüketiminin’ mümkün olduğunu bir İtalya seyahatinde aldığım e-kitap okuyucu Bookeen Cybook Odyssey ile fark etmiştim. E-kağıt tablet gibi değil. Gözü yormuyor, acıtmıyor, güneşte parlamıyor. Üstelik (elektronik formattaki) bütün kitapların incecik bir cihazın içinde, her an yanında geziyor. Not alma, sayfanın kenarını kıvırma, altını çizme gibi bütün kitap tutkularının elektronik karşılıkları var.
Motosikletin bagajında Cybook’un camını çatlatıp emekli edince girdiğim yeni arayışta Amazon’un meşhur Kindle Paperwhite okuycusuyla tanıştım. Konforuna söyleyecek tek bir kelime bulamıyorum. Dünyanın en geniş e-kitap kalatoğuna sahip olması da cabası (bir de Türkçe olsa).
Ne olursa olsun e-kitap okuyucunun en büyük nimeti kitaba istediğiniz zaman, tek bir tıklamayla sahip olabilmeniz. Bu cidden muhteşem. Kargoya ekstra bedel ödeme ama en önemlisi bekleme yok. Tıkla ve okumaya başla.
Bir süredir metroda, yolda, orada, buradaki reklamlarda sürekli karşıma çıkan Calibro‘yu da merak ediyordum. Birkaç gün önce elime geçti. Bu yazıda onunla ilgili kısa süreli tecrübelerimi paylaşmak istiyorum (İncelememi bir video ile desteklemek isterdim ama öyle bir düzeneği kuramadım henüz).
E-kitap okuycular hakkında genel bilgiler
- Öncelikle bu kategorinin bir e-kitap okuycu olduğunu unutmayın (garip ama bu çok yaşanıyor). Bu bir tablet değil, internette gezinti aracı değil, müzikçalar değil, sosyal medyaya göz atacağınız, e-postalara bakacağınız, oyun oynayacağınız bir araç hiç değil. E-kitap okuycunuzu sadece ve sadece kitap okumak için alıyorsunuz. Başka niyetleriniz varsa -kitap okuma dahil- hepsini yarım yamalak yaparak sizi mutsuz edecek bir cihaza yatırım yapıyorsunuz demektir. Öncelikli amacınız kitap okumak değilse, bir e-kitap okuyucu almayın.
- E-kağıt / e-mürekkep kağıttan ayırt etmenizin çok zor olduğu bir teknoloji. Tablet gibi arkadan ışıklandırması olmadığından gözünüzü yormuyor. Tabletlerden çok daha hafif oldukları için elde tutarken yormuyor.
- Ekranın dokunmatik olması bazen iyi bazen değil (eliniz yanlışlıkla ekrana değince sayfa değişmesi bazen can sıkabiliyor). Ama fiziki düğmelerin varlığı kesinlikle önemli. Sayfa değiştirmeyi düğmelerle yapmak her zaman daha işlevsel.
- E-kitaplar DRM denilen özel bir dijital lisansa sahip. Dolayısıyla satın aldığınız yerin sizin cihazınızı desteklemesi önemli (yoksa yükleyemiyor; yükleseniz dahi açamıyorsunuz). Bu kısıtlamayı Calibre gibi ücretsiz uygulamalarla kırmak çocuk oyuncağı ama yine de ekstra gereksiz bir çaba.
- Daha önemli bir ayrıntı olarak e-kitaplarınızı satın aldığınız yer ile ilişkinizi bir sebeple kestiğinizde kitaplarınız da bir anlamda buharlaşıyor (bazen onların sizi kapı önüne koyması da olası).
Calibro’ya has detaylar
Türkiye’nin en yeni kitap sitelerinden Babil tarafından satılan Calibro, Basic (149TL) ve Touch Lux (249TL) şeklinde iki seçeneğe sahip. Touch Lux, dokunmatik ve aydınlatmalı ekranıyla Basic’ten ayrılıyor.
Teknik özelliklerini karşılaştıralım (önemli farkları kırmızı ile vurguladım).
Basic | Touch Lux | |
Ekran (inç) | 6 | 6 |
Çözünürlük (piksel) | 800×600 | 1024×758 |
Piksel yoğunluğu (DPI) | 166 | 212 |
İşlemci (GHz) | 1 | 1 |
Dokunmatik | Hayır | Evet |
Okuma ışığı | Hayır | Evet |
Gri tonlama | 16 | 16 |
Bellek (MB) | 256 | 256 |
WiFi | Var | Var |
Okuyabilidği formatlar | PDF, PDF (DRM), EPUB, EPUB (DRM), DJVU, FB2, FB2.ZIP, DOC, DOCX, RTF, PRC, TCR, TXT, CHM, HTM, HTML, MOBI, ACSM | PDF, PDF (DRM), EPUB, EPUB (DRM), DJVU, FB2, FB2.ZIP, DOC, DOCX, RTF, PRC, TCR, TXT, CHM, HTM, HTML, MOBI, ACSM |
Boyutlar (boy x en x yükseklik / mm) | 174,4 x 114,6 x 8,3 | 174,4 x 114,6 x 8,3 |
Ağırlık (gram) | 188 | 208 |
Touch Lux’te ayrıca Dropbox, Kitap Mağazası, Tarayıcı, Hesap makinesi, Sözlük, Takvim & Saat, Satranç, Klondike, Fotoğraf Albümü, RSS, Sudoku ve Scrible gibi uygulamalar da yüklü geliyor. Dilerseniz bir uygulama marketi üstünden farkıl uygulamalar da ekleyebiliyorsunuz ama ne kadar gerekli bilemiyorum. Sudoku oynamak keyif vermedi diyemem ama sadece 16 gri tonlamaya sahip bir ekranda fotoğraf bakmak insana sadece acı veriyor.
Basic modeli inceleme fırsatını bulmadığımdan Touch Lux üstüne yoğunlaşacağım. Fakat ekstra düğmeleri ve ekran çözünürlüğü yüzünden Touch Lux’ün tercih edilmesinden yanayım. Piksel derinliği bu cihazlardaki en önemli detay (aradaki 100 liralık farkı hak ediyor diyeyim).
Calibro Touch Lux detayları
Sevdiğim detaylarla başlayalım.
- Genel ergonomisi (tutuş, ağırlık, materyali kavrayabilme, düğmelere erişim) gayet makul.
- Kindle ve türevi yabancı örneklerde sıkıntısını çekeceğiniz Türkçe e-kitap konusu Babil sitesinin desteği sayesinde ortadan kalkıyor (bir de yayınevlerimiz e-kitap konusundaki ürkekliğini bıraksa).
- Kimilerinin -nedense- kafaya çok taktığı sayfa yenileme hızı gayet iyi (1GHz işlemcinin etkisi).
Boyut olarak ideal. Geleneksel kitap boyutlarına göre küçük gelebilir ama e-kitaplarda yazı karakteri boyutlarını değiştirebildiğiniz için bu ayrıntıyı fark etmeyeceksiniz bile (fotoğrafların büyük halleri için üstlerine tıklayın).
Ana menüye geçiş, alt menüyü açış ve sayfalarda ilerleme / gerilemede kullanacağınız 4 fiziksel düğme son derece kullanışlı ve işlevsel.
Çözünürlüğü normal bir kağıttan ayırmak pek mümkün değil. Okuma sırasında herhangi bir fark hissetmiyorsunuz. Fakat e-kitap okuyucular arasında en iyi standarda sahip olduğunu da söyleyemem.
Satırların altını çizme, kişisel not ekleme, bilmediğiniz Türkçe veya yabancı dillerdeki kelimeler için sözlüğe bakma gibi özelliklere sahip.
Göz önünde bulundurmamız gereken ayrıntılara gelirsek:
- Arayüzde yer alan (ışıklandırmayı açma gibi) bazı ikonlar çok küçük olduğu ve dipte kaldığı için basmak epey zorlaşıyor. Ekranla boğuştuğum zamanlar oldu.
- Cihazın ismindeki ‘Lux’ takısının kökeni olan ışıklandırma fonksiyonu Paperwhite’taki gibi çalışmıyor (sonuçta o Kindle’ın patentli teknolojisi). Aydınlatma geleneksel elektronik ekranlardaki gibi arkadan öne doğru vuran bir ışık kaynağıyla yansıyor. Karanlık ortamlarda okunabilirlik sağlasa da bir süre sonra aynen tabletlerdeki gibi gözü yoruyor. Hele en yüksek seviyede parlaklıktan dolayı ekrana bakmak imkansızlaşıyor.
- Türkçe (kağıt) kitaplarda insanı hayrete düşürecek kadar bol seçeneğe sahipken e-kitap konusunda son derece fakiriz. Bunda Calibro ya da Babil’in suçu yok ama mağduru biziz (Korsan e-kitaplar olmasa yanmışız. Neyse ki orada inanılmaz bir zenginliğe sahibiz. Dijital dünya boşluğu asla affetmez!).
- Ekran çözünürlüğü küçük ayrıntılarda üzebiliyor (kitap kapaklarının listelendiği ekranlarda mesela). Fakat kitap okuma sürecine pek yansımıyor.
- Bu kadar ince ve hassas yüzeyli bir cihazın koruma kılıfı olmadan kullanılması çok tehlikeli (yaşadım da biliyorum). Alacaksanız ne yapıp edip bir kılıf almaya bakın derim.
Sonuca gelirsek. Bir e-kitap okuyucu alacaklar için Calibro bakılması gereken seçeneklerden biri olmuş. Kitap okumanın keyfi ve sundukları için iyi bir başlangıç noktası olabilir. Tamamen Türkçe oluşu da bazıları için tercih sebebi olacaktır eminim.
Görüşlerinizi paylaşın: