Bilgisayarımda duran bazı fotoğraf ve illüstrasyonlar var. Arada açıp baktığım şeyler. Mesela neredeyse yazacağım her gazete / dergi yazısı öncesinde aşağıdaki resmi açıp bir süre bakar, kafamı boşaltırım. Bu yaptığım kafa boşaltmak mı yoksa başka bir alana yoğunlaştırmak mı bilemiyorum.
Bu yazıyı yazana dek kökenini bilmediğim bu eserin izini Facebook’ta Aykut Alp Ersoy sayesinde buldum. (Tıklayarak büyütebililrsiniz)
Bu kategorideki illüstrasyonlardan biri de daha çok ‘Holstee Manifestosu’ olarak bilinen metin. Ama önce biraz Holstee’den bahsedelim.
ABD’nin San Fransisco şehrinde yaşayan Fabian Pfortmüller, Michael Radparvar ve Dave Radparvar hayatlarından fazlasıyla sıkıldıklarını fark eder ve yeni bir arayışa girerler. Meşhur Union Square parkında oturup yeni hayatlarına dair akıllarından geçenleri o ana kadar yaşadıkları tecrübelerle birleştirip kağıda dökmeye başlarlar.
İşte Holstee Manifestosu da böyle doğar.
Bu metnin basılı hali 500 bin kopyaya ulaşır. İnternetteki paylaşım sayısı 60 milyonu geçer! Fabian, Michael ve Dave, en yılgın anlarında insanlığın ortak yaralarını ve paydalarını bulmuştur. Ama sonuçta bu da ticari bir girişimin fitili olur ki, bazı eleştirilerin de ister istemez yolunu yapar.
İşte bilgisayarımda arada sırada açtığım resimlerden birisi de bu Holstee Manifestosu. İlginç bir şekilde internette hiç paylaşmadığımı düşünüp hatamı düzelttim. Burada da bulunsun:
İnternette bazı Türkçe çevirilerine denk geldim; İngilizce bilmeyenler için bir tanesini paylaşayım.
“Bu senin hayatın. Ne seviyorsan onu yap ve bunu sıklıkla yap. Eğer bir şeyi sevmiyorsan, değiştir. Eğer işini sevmiyorsan, bırak. Eğer yeterince vaktin yoksa, televizyon izlemeyi kes. Eğer hayatının aşkını arıyorsan, dur; sevdiğin işleri yapmaya başladığında seni bekliyor olacak. Fazla analiz yapmayı kes, hayat basittir. Her lokman için şükret. Bütün duygular güzeldir. Aklını, kollarını ve kalbini yeni şeylere ve insalara aç. Biz farklılıklarımızla birleşiriz. Yanında gördüğün insana tutkusunu sor ve sana ilham veren hayalini onunla paylaş. Sık sık seyahat et, kaybolmak kendini bulmana yardım eder. Bazı fırsatlar bir kez gelir, onları yakala. Hayat tanıştığın insanlarla ve yarattığın yeni şeylerden ibarettir; bu yüzden çık ve yaratmaya başla. Hayat kısa. Hayalini yaşa ve tutkunu paylaş.“
(Facebook sayfasındaki paylaşımdan yola çıkarak Ömer Çakır da Türkçe halini oluşturmuş)
Daha da etkileyici bir hali için video klibine bakalım.
Bu bizim hayatımız. Ve bugün, geride kalan hayatımızın ilk günü…
Görüşlerinizi paylaşın: