Yazının başlığı ‘şunu alın, bunu satın, buna yatırım yapın’ tarzı bir anlam ifade ediyor olabilir. Uyarayım: bu o türden bir yazı değil.
Pazartesi günleri göbek ve basenler için ne ifade ediyorsa hayatlarımız için de 1 Ocaklar aynı anlama geliyor. Başarıya ulaşmak için hedef, odaklanma, niyet, azim fazlasıyla yeterli. Gel gelelim bu hisler çoğumuzda Şubat’a kadar bile dayanamıyor. Bir de bahane bulma hastalığımız var. Dünü tekrar etmek hayatta yapabileceğimiz en rahatlatıcı teslimiyet.
Sabah gazetesi yeni yıla yönelik teknoloji odaklı tavsiyeler isteyince aklıma gelenleri sıraladım. Bir kopyası da burada bulunsun dedim (uzman ağızlardan diğer konulardaki tavsiyeler de ilginizi çekebilir belki):
- Envanter çıkarın: Çoğumuz anlık heveslerle, biraz da maymun iştahıyla teknolojik cihaz ve aksesuarlara saldırıp duruyoruz. Fakat bunların ne kadar işimize yaradığı bir yana; neye sahip olduğumuzu bile çoğu zaman unutuyoruz. Yeni yıl bir ‘depo sayımı’ yapıp envanteri çıkartmak ve dramımızla yüzleşmek için iyi bir zaman olabilir. Kaç USB kablosuna ve telefon kılıfına sahip olduğunuzu fark edince eminim şaşıracaksınız. Çekmecedeki kutudan çıkan telefonu da annenize vermeyi unutmayın. Kiminin duası, kiminin telefonu. (Bu sayım 2015’teki harcamalarınızı düzenlemek için de iyi olabilir.)
- Profilinize çeki düzen verin: İnternet modern yaşamın sicil kaydı. Eş bulurken de iş bulurken de peşinizden geliyor. Ekran başında Milli Piyango çekilişini beklerken uzun zamandır sahipsiz kalan sosyal medya profilinize bakıp gerekli düzenlemeleri yapın. Boy fotoğraflarınızı avatarlardan kaldırın (pul kadarken hiçbir şey ifade etmiyor), lüzumsuz özlü sözleri silin, eski sevgilinize soktuğunuz lafları da kaldırın.
- Takip listenizi temizleyin: Sosyal medyanın akçesi beğeniler, retweetler, favoriler… Bunları kazanmak için ‘takip edeni takip ederim’, ‘iade-i takip’ benzeri stratejilerle arkadaş listenizi kim oldğunu dahi bilmediğiniz kişilerle doldurdunuz. Şimdi usul usul lüzumsuz olanlarıylarla vedalaşın. Hepimizin vakti sınırlı ve fena halde kıymetli. Deneyin, yüzde yüz çalışıyor!
- Yazılımlarınızı güncelleyin: Ekranın köşesinden her fırladığında kapattığınız o pencere size hayati bir uyarıda bulunuyor olabilir. Antivirüs uygulamanızın son güncellemesinin Eurovision’da iddia sahibi olduğumuz yıllara denk gelmesi de muhtemel. Bu tip ihmallerin faturasının ne ağır ve acı bedellerle ödendiğini bilseydiniz emin olun bu kadar hoyrat davranmazdınız.
- Verilerinizi yedekleyin: Salondaki oturma takımımızı ya da duvara denk boyuttaki televizyonlarımızı yedekleyemiyoruz. Çünkü yitirdiğimiz zaman parasını verip hepsini (hatta daha da güzelinden) tekrar satın alabiliyoruz. Peki aynı şeyi son tatil fotoğraflarınız, geçen ay katıldığınız düğünde çektiğiniz videolarınız ya da iş evraklarınız için yapabiliyor musunuz? Peki onları neden yedeklemiyorsunuz?
- Tarifelerinizi gözden geçirin: Cep telefonunuz, televizyon hizmetiniz, internet bağlantınız ve kullandığınız benzer bilimum hizmetlerin tarifelerini önünüze koyun ve ne kadar verimli kullandığınıza bakın. Size hiç çıtlatmamış olsalar dahi hizmet aldığınız şirketler büyük ihtimalle daha avantajlı paketler çıkartmış olmalı. Siz avantajdan mahrum kalacak kadar bonkör müsünüz? Olmayın. Devir hesap devri.
- Bir not defteri edinin: Bilgisayarınıza, mobil cihazlarınıza yükleyebileceğiniz, internetten de ulaşabileceğiniz birçok elektronik not defteri uygulaması var. Bir tane edinin ve her şeyi oluşturacağınız defterlere not edin. Hoşunuza giden sözler, ilginç haberler, püf noktaları, günlük aklınıza gelenler, hayalleriniz, hedefleriniz, arkadaşınızın tavsiye ettiği mekanlar, filmler gibi her şeyi yazın. Not tutmaya başladıktan sonra hayatınızda ne kadar çok (ve önemli) şeyi unutuverdiğinizi göreceksiniz. Zararın neresinden dönülse kardır.
- E-posta arşivinizi kurcalayın: Ne çok iş, proje konuşmuş, ne çok şeyin peşinde koşmuşsunuz, değil mi? Cevapsız kalanlar, yarım bıraktıklarınız, kalbini kırdıklarınız, yok yere hayıflandıklarınız… Hepsi e-posta kutunuzun içinde saklı. Açın şöyle bir göz gezdirin. Seneye gözünüz arkada, eliniz böğrünüzde kalmasın.
- Teknolojisiz tatil planı yapın: Geçen sene tatil için kaldığınız otelin bedava interneti ne de güzel geldi, değil mi? Sahilde ayaklarınızı çekip Instagram’a attınız, Facebook’ta haset arkadaşlarınızı çatlattınız, akşam tablette Youtube’a düşen birbirinden şirin kedilerin hoşluklarını izlediniz… Peki soruyorum; Bunu neden yaptınız? Bu sene kendinize internetten, teknolojiden uzak bir tatil hedefi koyun. Çok zor olacak. Fakat size hayatınızın uzun zamandır ıskaladığınız yanlarını gösterecek. Birçok sorununuzu çözecek.
Bu tavsiyeler seneler önce yaptığım sosyal medya detoksunu aklıma getirdi. Duyurusunu yapmışım ama -nedense- sonuçlarını yazmamışım. Bayağı iyi gelmişti oysa.
Benden bu kadar. Varsa sizin tavsiyelerinizi yorum bölümünde beklerim.
Görüşlerinizi paylaşın: