Akıllı market alışverişinin sırrı

İhtiyaç listenizi yazdınız, marketin yolunu tuttunuz, ihtiyacınız olanları alıp eve döndünüz, öyle mi? Size öyle geliyor.

Süpermarket tuzaklarını anlatan yazı bu blogun en çok okunan yazılarından birisi. İnternet çağında süpermarket ziyaretlerim neredeyse hayatımdan çıktı. Bu bazen günceli kaçırmaya sebep oluyorsa da dert değil. Her şeye yetişmek gibi bir derdim yok. Yakaladıklarımın yanında kaçırdıklarım gayet önemsiz kalıyor.

Ama geçenlerde sırf zevkine (metropol turizmi niyetine diyelim) yaptığım bir ziyaret benim için gerçek bir tecrübe oldu. Elbette girdiğim her koridorda o yazıda değindiğim konular aklıma geldi.

1960'lardan bir süpermarket manzarası. Bazı şeyler hiç değişmiyor.
1960’lardan bir süpermarket manzarası. Bazı şeyler hiç değişmiyor.

Küçüklüğümden beri okuduğum (ve artık internetten takip ettiğim) Reader’s Digest dergisinde geçenlerde konuyla ilgili güzel bir derlemeye denk gelince buraya da aktarıp önceki yazıyla biriken bilgileri pekiştireyim dedim.

Sizin de işinize yarayacağına eminim.

  • Alışveriş arabaları ve sepetleri daha çok şey satın almanız için büyük yapılmıştır. Yapılan deneyler boyutu iki katına çıkarınca tüketimin yüzde 19 arttığını ortaya koymuştur. Arabanızın, sepetinizin boş kalmasını umursamayın. Taşıması kolay olacak diye sevinebilirsiniz hatta!
  • Alışveriş arabalarına ‘mesafeli durun’. Marketin yer ve büyüklüğüne göre o alışveriş arabalarını her gün yüzlerce bazen binlerce insan elliyor ve emin olun sandığınız kadar hijyen düşkünü değiller (sizin gibi). Muhtemelen gün boyu dokunduğunuz en pis şey o arabalar ve tutma çubukları olacak. Hele içine çocuğunuzu yerleştirirken birkaç kere düşünmeniz iyi olur. Sizden bir önce kullanan bile yeterince mikrop, mantar ve bakteri bırakmış olabilir.
  • En fazla 4 ürünün fiyatını aklınızda tutabilirsiniz. Bu beynimizin genel ortalaması. Dolayısıyla gündelik şeylerin çoğunun fiyatında aldanmasanız da daha seyrek tükettiğiniz ürünlerde fahiş fiyatları fark etmezsiniz bile. Sıradışı şeyler alacaksanız mümkünse karşılaştırma yapın.
  • Müşterilerin yarısı kasa sırasında satın almaktan vazgeçer! Bu yüzden marketler kasa sıralarını mümkün olduğunca dar yapar ve sepetinizdekileri çıkartıp koymanıza yol açacak boş yer bırakmazlar. Dolayısıyla almaya emin olmadığınız şeyleri kasaya girmeden bırakmak daha akıllıca olur.
  • Alışveriş yaparken kulaklıkla bir şeyler dinleyin. Süpermarkette yayınlanan ses ve müzikler sizi yavaşlatmak üzere kuruludur. Kimi akıllı playlistler sizi yüzde 29 oranında daha yavaşlatır. Yavaşladıkça daha çok şey alırsınız. HIZLANIN!
  • Kahraman Bakkal markete girdi. Rekabeti psikolojik olarak da koruyabilmek için et, sebze, meyve reyonunda esnaf tipli uzmanlar göreceksiniz. Sandığınız kadar faydalı olmayabilirler.
  • Meyve ve sebzelerin üstündeki çiğ taneleri ne iş? Tazeliği temsil etmek için sprey olarak püskürtülen su taneleri aynı zamanda bu tip besinlerin çabuk bozulmasına da yol açar. Ayrıca özellikle yapraklı sebzeleri (marul, maydanoz, vs) tarttırmadan önce iyice silkeleyip durularsanız suyun ağırlığına boş yere para da vermemiş olursunuz.
  • Toptan alım indirimlerine kanmayın! 89 kuruşluk bir içeceğin etiketini kaldırıp ’10 tanesi 10 lira’ yazdığınızda bu çoğumuza avantajlı bir şey izlenimi verecektir (ve 1 yerine durduk yere bir şeyden 10 tane birden alacağız). Gerçek fiyatlarını bilmediğiniz ürünlerin kampanyalarında iyi düşünmekte fayda var.
  • Sürüden ayrılan kurttan kurtulur. Mümkünse market alışverişlerinizi haftasonları yapmayın. Etrafta her şeye telaşla saldıranlar sizin de terbiyenizi bozacaktır. Bilinçli alışveriş için en iyi günler Pazartesi ve Salı olarak kayıtlara geçmiş.

Bitti mi? Hayır. Devamını siteden takip edersiniz artık.


Yayın Tarihi:

Kategori:


Yorumlar

21 yanıt

  1. Korhan avatarı
    Korhan

    Bir de markete açken gitmemek gerek..tecrübelerle sabit

  2. Murat avatarı
    Murat

    Bi kaç kere denk geldim 10 tane kola paketi ve 15lik kola paketi yapmışlar, 15 liktekileri 15 e bölünce fiyat 10luk paketteki kolaların fiyatından daha pahalı oluyordu. Buna da dikkat etmek lazım.

  3. ahmet avatarı
    ahmet

    yazı sade ve güzel olmus elinize saglık , formspring’de de cevaplarınızı bekliyoruz

  4. ahmat avatarı
    ahmat

    süper bir yazı…ellerine sağlık üstadım…

  5. Orçun avatarı

    “Toptan alım indirimlerine kanmayın!”ı okuyunca aklıma geldi. Birçok marketin etiketinde artık birim fiyatı da yer alıyor. Yani ürün bir içecek ise litresi kaça geliyor, kg ise kaça, yazılıyor. Bu sayede 3’lü 5’li paketlerin birim fiyatlarını kıyaslayıp, sunulan indirimin aslında ne kadar az olduğunu da görebiliriz.

  6. Çapulcuların Uluç avatarı
    Çapulcuların Uluç

    Sevgili Serdar, bu da benden.
    Başka bir market alısveriş deneyimi.. Enjoy..
    http://ozguven.info/yavaslik-fiyatlara-dahil/

  7. Vatan avatarı
    Vatan

    Bu sektorde uluslararası bır sırket calısanı olarak, yazılanları okuyunca sadece gulumsuyorum..ne boyle bir sır var nede boyle bır pazarlama tekniği.iyi alışverişler:)

    1. M. Serdar Kuzuloğlu avatarı

      Köşebaşındaki lokantanın bile pazarlama adına binbir takla attığı bir çağda milyarlarca insana hizmet verip yüz milyarlarca dolar ciro yapan; dünyanın en zenginleri listesine birden fazla temsilci sokan bir sektörün bakkal tarzı çalıştığına inanıyorsanız (kusura bakmayın ama) o çalıştığınız uluslararası şirkette zaman harcıyorsunuz.

    2. Gokhan Erguven avatarı

      Sıradan bir süpermarkette bile kasaların yanına yerleştirilen sakız, şekerleme ve prezervatifler önemliyken, bu işin pazarlama tekniği olmadığını iddia etmek doğru değil bence. 🙂

    3. abdullah4372 avatarı

      Yapılmıyorsa nasıl test ve analiz sonuçları var arkadaş?

  8. Ugur avatarı

    Çok güzel bir yazı olmuş öncelikle klavyenize sağlık.
    Reklam sektörüne girmeden önce 5 yıl market sektöründe çalışmıştım. Dolayısı ile bir kaç ipucu da ben vermek isterim.

    – Taze meyve sebze almak için en doğru zaman sabah saatleridir. Çünkü marketlere günlük sevkiyat sabah yapılır. Ve gün içinde reyon ışıkları yüzünden sıcağa maruz kalan sebze meyveler tazeliklerini kaybeder.

    – Promosyon adı altında marketin ortasında konumlanmış büyük ürün yığınlarına aldanmayın. Büyük ihtimalle 2 gün önce zam yapılmış, sonra normal fiyatına geri dönmüştür. Yani aslında göründüğü kadar ucuz değildir.

    – Reyondaki bir ürünün daha yenisini arıyorsanız, reyonun arka taraflarına bir göz atın. Çünkü satış döngüsünü sağlamak için yeni gelen ürünler reyonun arkasına konulur.

    İtiraf etmek gerekirse bunca tecrübeme rağmen ben bile bazen bu tuzaklara düşebiliyorum. Sanırım ne kadar bilinçlenirsek bilinçlenelim o atmosfere girince bilincimizi yitiriyoruz 🙂

  9. Halil avatarı
    Halil

    ucuz ve kampanyada olan gıda ürünleri genelde son kullanım tarihi yaklaşmış ürünler oluyor. bitiremeyeceğiniz kadar almayın.
    bazen firma kendi markası ile ürettirdiği ürünlerde, markalı ürün ile aynı kalite ve ciddi fiyat farkı olabiliyor.
    açken kesinlikle alışverişe gitmeyin 🙂
    firma kartına özel indirimleri etikette takip edin kasada farketmiyorsunuz

  10. Feritben avatarı
    Feritben

    SEVGİLİ VATAN Uluslararası bir şirkette çalışıp da bu tarz pazarlama teknikleri olmadığını iddia etmene GÜLÜYORUM.Şimdi benim yazdıklarımı iyi oku.Türkiye’nin en önemli Teknoloji firmalarından birinde 3 yıldır çalışıyorum.Mağazaya bir ürün gelir etiket fiyatı örneğin 3 bin 999 tl dir.Bu ürünün real fiyatı değildir.Ürün belli zaman bu fiyatta tutulur.Şişirilmiş fiyatına rağmen insanların bilgi eksikliği zafiyetinden faydalanılarak yanıltıcı ve şaşırtıcı ahlaklı olmayan satış teknikleriyle azda olsa bu fiyata dahi satılır.Sonra ürünün etiket fiyatı 2 bin 699 tl ye düşer.Hala real fiyatında değildir ürün.Ama bu şekilde yukarıda ifade etmiş olduğum tekniklerle satış dahada artar.Sonra kampanya dönemlerinde fiyat 2 bin 299 tl ye düşer. Etikette ürünün 3 bin 999 tl den 2 bin 299 tl ye düştüğü yazar.Halbuki ürünün genel piyasada real fiyatı zaten 2 bin 200 ile 2 bin 500 arasıdır.Yöntem basittir.Ürünün fiyatını başlangıçta şişir.Sonra fiyatı biraz daha aşağıya çekerek iyice pişir.Sonra kampanya var şu fiyattan şu fiyata düştü diye bilinçsiz tüketiciye geçir.

  11. Feritben avatarı
    Feritben

    Yukarıda anlatmış olduğum olay normalleşip birçok sektörde farklı metotlarla da uygulanıyor.ÖRNEK ayakkabı sektöründe 1 alana 1 bedava olayı.Siz hala bu tekniklerin olmadığını düşünüp, Serdar Kuzuloğlunun yazısında kilere gülüyorsanız benim anlatacaklarıma kahkahalar atarsınız. O yüzden diğer yapılan uygulamaları anlatmaya-cam =))

  12. gokhan avatarı
    gokhan

    Ben kiziltoprak kadikoyde oturuyorum. Serdar beyin soylediklerine ek olarak bizim ev civarindaki marketlerin sitemizdeki bakkala nazaren daha pahali olduklarini tespit ettim. Limden geldigince bakkldan aliyorum ama herseyi bulamadigimiz icin markete de gebeyiz. 🙁

    1. M. Serdar Kuzuloğlu avatarı

      Derdinizin sebebiyle ilgili başka bir yazımı tavsiye etmek isterim.

  13. Gokhan Erguven avatarı

    Valla gıda alışverişi konusunda oldukça hızlıyımdır. Bazı ürün ve besinlerde marka benim için fark etmez, fiyatı ucuz olan hangisiyse, veya toptan alımda fiyat hangisinde düşüyorsa onu alırım.

    Gelgelelim kıyafet-ayakkabı-vs seçimi konusunda biraz yavaşladığımı ve işi uzattığımı fark etmeye başladım. Normalde aklıma gelen bir ürün internette üç beş e-mağazada aratır, uygun olan bir tanesini bulur, fiyatına göre alıp almayacağımı kafama koyar ve gider bedenlerini dener alırım. Giysi mağazasına gidip de, “Şu da güzel duruyor”, “Bir de şunu deneyeyim” gibi uzatma hareketlerim yoktur. Zaten giysi mağazasına gidip yarım saatten fazla durdum mu sinir olurum! Benim işim 15-20 dakika içinde bitmiyorsa zaten alacağıma karar verememişimdir, daha sonra (hafta içi erken bir saatte, fazla kimse yokken) gider dener alırım… Daha doğrusu böyle yapar’d’ım. Şimdi biraz daha çevremdeki ürünler dikkatimi çekmeye başladı ve işim biraz daha uzadı.

    Aynı mesele, teknoloji mağazasına gittiğimde başıma daha da bela oluyor artık. Gıda marketinde 3-5 marka, giysi mağazasında (tek markanın mağazası olmadan) 5-10 marka varsa; teknoloji mağazasında 20-30 tane marka veya her markaya göre 30 tane ürün olabiliyor ve bu da canımı sıkıyor. Zaten teknoloji konusunda hâlâ bir ürün veya terim iyi midir kötü müdür tam olarak ayırt edemiyorum, gidip saatlerce kurcalamam, hangisi performans olarak iyi duruyor onu denemem ve ona göre almam gerekiyor. Deneyemediğim ürünleri de görevliye uzun uzun sormak durumunda kalıyorum. Bugün mesela 16 GB’lık bir flash bellek alacakken hangisi iyidir derdine düşüp yarım saat araştırma yaptım, ondan sonra aldım. Araştırmadan etmeden, elime aldığım ürünü satın alınca kendimi kazıklanmış gibi hissediyorum.

    Onun dışında; mağazaya girdiğimizde dikkat etmek, dikkati ve konsantrasyonu belli bir hedefe yönlendirmek ve amaçtan sapmamak en önemlisi, bu sebeple yazıdaki maddelere katılıyorum. Ama ne olursa olsun, bir market alışverişi asla kişinin plânladığı sürede bitemeyebiliyor.

  14. bsertan avatarı

    paco underhill in neden satin aliriz ve kadinlar neden satin alir kitaplarini ozellikle tavsiye ederim

  15. Gokhan Cetinkaya avatarı

    (Uyarı: Ben http://www.super-marketim.com ‘un kurucusuyum)
    Harika bir yazı olmuş, elinize sağlık. Gerçekten de market alışverişi işleminde, market tarafının son derece bilimsel çalışan, satışı artırmak için her türlü aracı kullanan ve her türlü taktiği deneyen, bu konuda ciddi çaba harcayan bir organizasyon olduğu ortada.
    Ancak biz tüketicilerin elinde hiç bir alet, uygulama yok bilinçli market alışverişi yapabilmek için.
    Burada bilinçten kastım, en azından alacağım ürünleri (ki bu ürünler manav reyonu hariç standart ürünler diyebiliriz) en uygun fiyata nasıl alabileceğimi bilebilmek bu arada.
    Böyle olunca, mecburen marketlerin kampanya sloganlarına inanmak durumunda kalıyoruz.
    Bu nedenle, online market alışverişi yapabileceğimiz eticaret sitelerinden fiyat bilgilerini alarak, tüketicilerin oluşturdukları sepet için en düşük ücreti hesaplayan bir uygulama geliştirdik. Online sipariş verdiğinizde, zaten markette geçirilen ekstra süre zarfında ihtiyacınız olmayan ürünleri de sepete atma sorununu zaten anında çözmüş oluyorsunuz 🙂
    Henüz çok yeni bir girişimiz ve fiyat karşılaştırmalı online market alışverişi ile bu yazıda değinilen sorunları, yaşanan problemleri çözmeyi hedefliyoruz.
    Sizler de uygulamamızı inceleyip, beğendiğiniz ve beğenmediğiniz tarafları bize iletirseniz çok mutlu oluruz..

  16. kenanck avatarı

    Ben bu Market Fiyat Karşılaştırma uygulamasını keşfettim, çok işime yarıyor. Tek tek ürün yanında sepet toplamı da karşılaştırıyor. Tavsiye ederim arkadaşlar. https://play.google.com/store/apps/details?id=com.bizitakipet.marketsepetim

  17. […] değil; kredi kartına peşin fiyatına kaç taksitle satıldığıyla ilgilenir. Marketlerde gözüne perde inmişçesine alışveriş yaparken, bu ucuzluğun neyin pahasına olduğunu umursamaz. Ambalajda görmekten […]

Görüşlerinizi paylaşın: