Bu yazı bir aksilik olmazsa önümüzdeki hafta herkesin kullanımına açacağımız bir girişimi konu alacak. Ama öncesinde girişimcilik meselesiyle söylemek istediğim bir şeyler var. Onları okumak isterseniz aşağıdaki linke tıklayın. Yoksa aynen devam!
[toggle title_open=”Girişimcilik meselesine dair” title_closed=”Girişimcilik meselesine dair” hide=”yes” border=”yes” style=”default” excerpt_length=”0″ read_more_text=”Read More” read_less_text=”Read Less” include_excerpt_html=”no”]Kimilerinin artık duymaya bile tahammül edemediği girişimcilik tenceresinin altının her dem kaynaması boşuna değil. Nüfusun bu kadar kalabalık, gençlerin bu kadar fazla, üniversitelerin bu kadar yetersiz ve işsizliğin bu kadar yaygın olduğu bir ülkede gayet normal bir sonuç bu.
Yıllık ücretleri el yakan özel anaokulların bile özel yetenek sınavıyla öğrenci kabul ettiği bir dönemde girişimcilik de şekil değiştiriyor. Doğu ve Batı’nın müreffeh (refah içindeki) girişimcilerinin yola çıkarken önceliği ‘dünyayı değiştirme‘, ‘hayallerini gerçekleştirme‘ gibi ideallerdir. Bizdeyse sürekli sırtta patlayan ‘başarmak zorundasın!’ kırbacının yeşerttiği bir umuttur girişimcilik.
En iyi okullarda okudun ve büyük bir şans eseri bir iş buldun diyelim. Başladığın işte üniversiteye hazırlık kursunun aylık taksidi kadar maaş alırlsan öp başına koy. Bu çağın profilinden sabır beklemek yeni bir dünya kurmak kadar güç. Dişini sıkanın kazanacağına ikna etmek çok zor. Girişimcilik kaçma ve yırtma planlarının sihirli değneği gibi görünüyor bu yüzden.
Her gün internette bir şeyler yapmak için kolları sıvayan en az birkaç gençle konuşuyor, yazışıyorum. Sohbetin genelinde esas hayallerinin köşeyi dönmek olduğu ortaya çıkıyor. Çok para kazanacak, çok yatırım alacak fikirler peşindeler. Şirketlere yapılan yatırım haberleriyle heyecanlanıyorlar. Yorumlarda en güzel yatırımı kendilerinin hak ettiğini söyleyip, alanların beş para etmez girişimler olduğundan dert yanıyorlar. İdolleri etrafa en çok para saçanlar (ve kapanlardan) oluşuyor. Onların masalarına oturacakları günün hayalini kuruyorlar. Ama o paraların karşılığında nelerin verildiğine, hangi potansiyellerin kaçırıldığına kafa yoran yok. Girişimcilik bir nefes tutma yarışıdır oysa.
Bu açıdan bakınca BAZI web girişimcileri hiçbir hayrı olmayacak üç-beş kuruş uğruna bayram boyu kapı kapı dolaşıp palavradan el öpen çocuklara benziyor.
Bir girişimin başarısını aldığı yatırımla ölçen bir zihniyet var. Öyle olsaydı ‘risk sermayesi’ diye bir terim olmazdı. Yatırım kumardır. Çoğunlukla para batar, buhar olur. Ama arada kazanır, acısını çıkarırsın. Amerikan yatırım fonlarının bilançolarını incelerseniz bunun rakamsal açıklamalarını da görürsünüz.
Girişimcilik kaybetmek de dahil her şeyi göze alarak yola çıkmaktır. Hiçbir halta yaramasa da denemiş olursun. Hep daha parlak bir hedef vardır. Bir dahakine daha iyi yenilirsin![/toggle]
Gozimo, ortaklarım Devrim Altaylı ve Ercan Balcı ile 2012’nin ilk çeyreğinden bu yana üstünde kafa yorduğumuz bir proje. Teknik anlamda bu kadar zaman alacak bir şey değildi ama hepimizin yoğun ve farklı işleri olması, aklımıza sürekli sisteme ekleyecek yeni bir şeyler gelmesi ve (belki de en önemlisi) hayatımızın Gozimo’ya bağlı olmaması gibi gerekçelerle gecikti.
Tam açalım dediğimizde patlayan Gezi Parkı olayları yüzünden tekrar uykuya yattı. Ama neredeyse her gün aklımıza gelen yeni bir fikir sayesinde biraz daha gelişti, güçlendi.
Ama artık hepimiz bu bitmeyen geliştirme sürecinden sıkıldık ve açmaya karar verdik.
[box type=”info”]Gozimo nedir?: Gozimo üyelik gerektirmeyen, ücretsiz bir web tarayıcı eklentisi. Chrome, Firefox, Internet Explorer ve Safari’de çalışacak. Tıklayıp yükledikten sonra yapmanız gereken ekstra bir şey yok.
Gozimo aradığınız şeylere yönelik en uygun kaynakları, tamamlayıcı içerikleri, hatta satın almak istediğiniz bir ürünün en uygun fiyatlı olduğu siteyi size söyleyecek. Daha da keyiflisi popüler birçok sitede eksikliğini duyduğunuz özellikleri otomatik olarak kullanımınıza açacak.
Üstelik bunun için ziyaret ettiğiniz sitenin Gozimo ile anlaşmalı olması gerekmiyor. Web tarayıcınızın içinde açılan bütün siteler, bütün sayfalar Gozimo tarafından zenginleştirilebilir durumda olacak. Kimseye bağlı değiliz. Ne siz, ne biz. Hiçbir kişiye, kuruma eyvallahımız yok. Doğrusu, dürüstü, en iyisi, faydalısı neyse; neredeyse biz de oradayız! Özetle bütün internet Gozimo’nun bir mecrası olacak. Ve sitelerin Gozimo’yu engellemesi, müdahale etmesi de mümkün değil.
Bunları yaparken sizi asla rahatsız etmeyecek, hangi sitelere girdiğiniz / girmediğinizle ilgilenmeyecek, üyelik şartı koşmayacak, size dair bir kayıt tutmayacak.[/box]
Fiyat karşılaştırmasına yönelik bir örneğe bakalım mesela (tam ekran seyretmek daha iyi fikir verebilir).
https://vimeo.com/65336046
Birkaç popüler örnek daha vereyim. Örneğin iki firma arasında yaşanan bir anlaşmazlık yüzünden uzun bir süredir Instagram fotoğraflarının önizlemesinin artık Twitter’da çıkmadığını biliyoruz. Gozimo bu dargınları sihirli bir şekilde barıştırıyor.
Gozimo’yu kullanmaya başladıktan sonra Twitter’daki akışa bakarken Instagram linklerinin yanında Gozimo logosunu göreceksiniz (kırmızı daire içine aldım).
Bu ikona tıkladığınızda sayfayı terk etmeden (aynen eskiden olduğu gibi) Twitter içinde Instagram fotoğraf ve videolarını görebileceksiniz.
Güzel, değil mi? Sadece Twitter içinde bile daha birçok ilginç sürpriz sizi bekliyor olacak. Örneğin biri Fizy linki mi verdi? Altında Fizy müzikçaları otomatik olarak belirecek. Facebook’ta sadece ‘beğen’ tuşu sizi kesmiyor mu? Bakarsınız bir gün ‘Nefret ediyorum!’ düğmesi de belirmiş hemen yanında 😉
Gozimo gerçekten çok heyecanlandığım, devrimsel bir proje. Eğer hayal ve planlarımızı gerçekleştirebilirsek interneti baştan sona değiştirebilecek bir fikir olduğunu düşünüyorum.
Denemek ya da içinde yer almak isteyen?
Buraya kadar okuduğunuza göre Gozimo ile ilgili olduğunuzu düşünebilirim. O zaman size iki teklif:
- Eğer Gozimo’yu herkesten önce deneyenler arasında yer almak isterseniz [email protected] adresine ‘Denemek istiyorum’ yazan bir mesaj atmanız yeterli.
- Gozimo ekibinde yer almak ve heyecanımızı daha yakından paylaşmak isterseniz, sizin için de bir teklifimiz var.
Diğer detaylara açıldıktan sonra yeniden bakarız.
Sloganımızla kapatayım: Tavşanı takip et!
Görüşlerinizi paylaşın: