Muhtemelen açıldığı dönemden beri LinkedIN’e üyeyim. Sosyal medyanın patlamasından çok önce; 2003 yılında kurulmuş, iş dünyasının profesyonellerine yönelik bir ağ.
Çalışanlara yönelik olarak iş çevresini genişletmek için hizmet verirken iş arayanlar içinse kendini gösterme, ilanlara bakma; işverenler için personel avlama, iş ilanı verme gibi işlevler üstlenebiliyor. Firmalar kendi sayfalarını oluşturup tanıtımlarını yapabiliyor, isteyen herkes açtığı gruplarla belirli ilgi alanına sahip olanları toparlayabiliyor.
Liste böyle uzar gider.
Uzar gider diyorum ama şahsen çok zaman da ne işe yaradığını sorguladığım bir yapı. Üstelik yakın zamana kadar teknolojik olarak da bir kabustu. Hala çok iyi olduğunu söyleyemem.
Bu yazıyı yazarken baktım, 952 kişiyle bağlantım varmış. Bunların yüzde 99’u beni listesine ekleyenlerden oluşuyor. Bazen birilerini ekleyeyim diyorum ama görüyorum ki zaten ekleşmişiz 😉 Şöyle de bir karnem var sitedeki ilgili sayfaya göre.
Ne işe yaradığını anlayamadım bu site çoğu zaman insanların gelip yaka kartlarını astığı bir portmantoya benziyor gözümde. Yani herkes orada, herkes birbirine bağlı ama o kadar. Bir etkileşim, fayda sağlama gibi konular hep ikinci planda, hep derinlerde, hep münferit…
Ama bir yandan da çevremde bu site üstünden iş bulan, müşteri ayarlayan insan sayısı artıyor. Demek ki bazı meslek gruplarına yönelik daha avantajlı bir yapıya sahip. Ve web sitesine kırk yılda bir girdiğim LinkedIN’in mobil uygulamasını kullandığım bütün telefonlara bir sebepten yükledim.
Web sitesini anlayamamış olsam da yakın dönemdeki güncellemelerle birlikte bu mobil uygulama o kadar faydalı hale geldi ki blogumdan tanıtma gereği duydum. Uzunca bir süredir telefonumu sabah elime aldığımda ilk açtığım uygulama LinkedIN. Kısaca tanıtmaya çalışacağım (genel özelliklerine değinmeye gerek duymadığım için sadece benim ilgimi çeken ayrıntılarından söz edeceğim. Ekran görüntüleri iPhone’a ait)
Uygulamanın ana ekranı şöyle:
İlk menü olan Updates, tahmin edeceğiniz gibi kendi ağınızdaki kullanıcıların paylaştığı bilgileri içeriyor. Bunlar iş değişiklikleri, terfiler gibi bilgiler olduğu gibi Twitter ve Facebook’tan yapılan güncellemelerin yansıması da olabiliyor.
Aşağıdaki düğmelerde göreceğiniz gibi güncellemeleri filtrelemek için 4 seçeneğiniz var. Ben 949 kişinin birden güncellemesini takip edemediğim için favori listeme eklediğim kişilerinkini içeren Favorite tabını kullanıyorum.
Favorilerinize eklemek istediğiniz kişiler için fotoğraflarının yanındaki yıldız ikonuna tıklamak yeterli. Bunu ilk ekleme yaparken de düzenleyebiliyorsunuz. Böylece daha makul bir ‘kısa liste’ ortaya çıkıyor. Örneğin benim listemden bir kesit:
Bu favori listesi uygulamanın her yerinde etkinleşiyor.
Twitter güncellemeleri demişken müsadenizle bir saptama ve uyarı yapmak istiyorum.
LinkedIN, 2 sene önce Twitter desteği vermeye başlamışken akıllılık edip #in adlı bir hashtag ekledi. Böylece LinkedIN’e Twitter mesalarınızın tamamı değil, sadece #in yazdığınız mesajlar düşecekti. Kullanıcılar bunu uygulamayınca iş ağı bir anda Çarşamba Pazarı’na döndü. LinkedIN iş dünyasıyla ilgili profesyonel bir ağ ve gündelik hayata yönelik laylaylomlar cidden çok sakil duruyor. Biraz özen göstermekte fayda var. Profesyonel algı için de önemli üstelik.
Özetle; mesaj kirliliğini azaltmak için kafa yormaya, seçenekler yaratmaya devam edelim.
Artık uygulamaya dönebiliriz.
Bir diğer başlıksa News. Yani haberler.
Burada site üyelerinin paylaştığı haberleri kategorik olarak takip edebiliyorsunuz. ‘Top’ başlığına tıkladığınızda o anın en çok paylaşılan ve beğeni alan haberlerine göz atabilirsiniz. Mesleki uzmanların süzgecinden geçtiği için çoğu zaman kullandığım birçok haber kaynağından çok daha faydalı bilgiler, ilginç haberler sunuyor.
Sosyal haberciliğin başarılı bir uyarlaması anlayacağınız.
İkinci sekme olan Following ise neleri takip ettiğinizi ve neleri takip edebileceğinizi içeren başlık. Aşağıda benim takip ettiğim kategori başlıklarını görebilirsiniz:
Üçüncü başlık olan Connections bölümündeyse sizin ağınızda ekli olanların paylaşımlarını bulabililrsiniz.
Siteye üyeyseniz ve cep telefonunuz uyumluysa indirip denemenizi kesinlikle tavsiye ederim.
(Şunu da yazmazsam olmaz; bu uygulama o kadar başarılı ki, artık sitesine girmiyorum! Bence bu da ayrı bir başarı.)
Görüşlerinizi paylaşın: