Blogda genellikle teknoloji konularına girmemeye çalışıyorum. Gazetedeki köşemde bunu zaten yapıyorum; burada kişisel ilgi alanıma giren konulara ağırlık vermeyi tercih ederim. Daha doğrusu dengeyi bir türlü tutturamadım. En iyisi akışına bırakmak.
Sevmediğim konuların başında son yılların ‘tıklama garantili’ numaralı başlıkları. 5 dakikada baklava göbeği, 10 günde garantili zayıflama, 7 adımda sigarayı bırakın gibi hiçbir halta yaramayan ama yine de bir umutla okutan yazılar (Henüz geri sayım taktiğine uyanmadı Türk interneti. Yakındır o da).
Bu yazı da öyle bir şey mi bilmiyorum ama karar sizin. Buyrun bu hafta keşfettiğim birkaç ilginç, orijinal, ücretsiz -ama en önemlisi basit– web hizmeti. Ne yazık ki hepsi İngilizce. Ama Türkçe sürümlerini yapmak için bir engeliniz yok. Eminim hepsinin Türkçesi ilgi çekerdi (girişimciler lafım size).
Spreeder
Eskiden okumaya meraklı olmak ve olmamak diye bir ayrım vardı. İkinci gruba dahil olanlar için okumak (ve yazmak) hayatta bir yer tutmazdı. Ama internet sayesinde hepimiz tarihte olmadığı kadar çok okuyup ve yazmak zorunda kaldık. Telefon, radyo ve televizyon gibi medyaların hayatımızdan çıkardığı okuma ve yazma internet medyasıyla ana ekseni oluşturdu. Email, sosyal medya, e-dergiler, e-kitaplar derken şaka-maka bayağı okuyup yazıyoruz. Benim gibi kitaba da tutkunsanız hayatınızın sorunu bellidir: zaman!
Spreeder sitesinin hedefi anlayarak daha hızlı okuyabilmenizi sağlamak. Dilerseniz kendi yazılımını indirerek bilgisayarınızda da çalışabiliyorsunuz (80 dolar). Bence uygulamayı satın almaya gerek yok. Yapılan şey o kadar basit ki bazen işe ne kadar yarayacağından şüphe edebiliyorsunuz. Ama okuma-yazmayı çok küçük yaşta öğrenmiş, ilkokulda hızlı okumada birinciliği kimselere kaptırmamış beni bile epey hızlandırdı diyebilirim.
İşin özünde yaptığınız bir metni ekrana gelen kelimeler eşliğinde takip etmek. Hızlanıp yavaşlamak her zaman elinizde. Hızlı okumaya dair başka yöntemler de var elbet. Site İngilizce ama okuyabileceğiniz metinler her dilde olabilir. Bunun için okuma sayfasına istediğiniz metni yapıştırabilir ya da yukarıdaki menüde göreceğiniz bookmarklet hizmetini kullanabilirsiniz.
Şahsen çok uğraşmama rağmen tek beceremediğim satır satır; paragraf paragraf okumak. Tekniğini çok araştırdım, uyguladım ama başaramadım. Her şeyden çok işime yarardı oysa.
Spirit
Twitter’da mention dediğimiz mesajları silenler var. Bunun için ortaya sürdükleri bahanelerin hepsi bana birbirinden garip geliyor. Şahsen sosyal akışı bozduğu için yanlış buluyorum. İleride bir sohbete bakmak istediğinizde bir kısmı ortadan kalkmış oluyor. Cevap hangi soruya verilmiş, tepki neye karşı konulmuş, vs belli değil. Bu ayrı mesele. Ama buradan çağrım olsun: yapmayın. Az motorin yakıyor diye koltuğa yan oturan minibüs şöförüyle eşdeğer böyleleri gözümde.
Fakat bazı mesajlar var ki belirli bir süre sonra anlamını yitiriyor. “1 saat sonra falanca olay başlayacak, hazır olun şöyle bir şey yapacağız” gibi bir çağrı mesajının o olay başlayıp yapılacaklar yapıldıktan sonra bir anlamı kalmıyor. Şu an aklımıza hiç gelmeyen bir senaryo da olabilir elbette.
Spirit hizmetinin Twitter kullanıcılarına yönelik ilginç ve kullanımı çok basit bir yöntemi var. İstediğiniz mesajlarınızın sizin belirlediğiniz bir süre sonra otomatik olarak silinmesini sağlıyor. Bunun için üç parametreniz var: m (minute / dakika), h (hour / saat), d (day / gün).
Bunun için Twitter’da yazdıklarınızın sonuna ne kadar süre sonra silinmesini istiyorsanız hashtag işaretinin ardından ekliyorsunuz. Örneğin 3 gün sonra silinmesi için mesajın sonuna #3d yazmak yeterli. 12 dakika sonrası için #12m ya da 2 saat sonrası için #2h gibi. Gerisini Spirit kendisi hallediyor. Olur ya ihtiyaç duyarsınız, aklınızda bulunsun.
Anki
İlgi alanlarımız genişledikçe hafızamızda tutmamız gereken şeyler de artıyor. Google her zaman elimizin altında ama bazı şeyleri ezberlememiz gerekiyor. Anki sitesi tam da burada imdada yetişiyor (aslında esas mesele bilgisayarınıza / mobil cihazınıza indirdiğiniz bir uygulamada. Windows, Mac, Linux, iOS, Android uyumlu. Türkçe sürümü da var). Yüklediğiniz uygulama Anki sitesinden ücretsiz olarak çekebileceğiniz binlerce hafıza kartını okumanızı sağlıyor. Ne yazık ki ben Türkçe hiçbir kart destesine rastlamadım. Ama bütün kullanıcılar kendi kartlarını oluşturup yükleyebiliyor. Bu işlem de oldukça kolay. Umarım siz ilk desteyi yaratan olursunuz. Dilerseniz tamamen online olarak da kullanabilirsiniz (mesela bir Osmanlı padişahları destesi olsa benim çok işime yarardı).
Dediğim gibi Türkçe pek bir şey olmasa da tarihten matematiğe, bilgisayar kültüründen yemek tariflerine kadar binlerce sayfa hafıza kartını yükleyip hafızanızı taze tutabilirsiniz (bu yazıdan hemen önce Computer Science Trivia destesini ezberliyordum mesela). Çok eğlenceli ve kesinlikle işe yarıyor.
Lumosity
Bu ücretsiz web sitesi beyin kapasitenizi daha verimli kullanma ve öğrenmeye yönelik yaşadığınız sıkıntıları yok etmeye yönelik hizmet veriyor. Örneğin benim için 3 ayda yüzde 87’lik bir gelişim vaat etti.
Lomosity’yi kullanmak için ana sayfasındaki Get Started Now düğmesine basarak hafıza, dikkat, hız, esneklik ve problem çözme başlıkları altında yaklaşık 25 alt başlığa göz gezdirip sizin için sorun yaratanları işaretliyorsunuz. Birkaç saniye sonra size özel günlük zihin jimnastiği programı oluşturuluyor. Yapmanız gereken her gün siteye girerek ekranda size sunulan zihni çalışmaları uygulamak (yani oyunları oynamak). İnanmayacaksız ama bayağı da işe yarıyor (Kullandınız mı bilmiyorum ama zamanında Nintendo DS’te kullandığım Einstein Brain Trainer uygulamasını hatırlattı. O da her cihazda varmış artık)
Konuyla ilgili kulanılan sisteme dair sitenin blogundan paylaşılan detaylı bir belge var. İçinden çok güzel birkaç not çıkardım. İlginizi çekerse mutlaka bakın derim (sitenin blogu dahi öğrenme ve beynin işleyişine dair ayrı bir hazine).
Airdroid
En sevdiğimi en sona sakladım. Epey uzun zamandır kullandığım Airdroid, kabaca Android cihazlarınızı tarayıcınızda açılan bir web arayüzünden yönetebilmenizi, dosya alışverişi yapabilmenizi ve daha pek çok şeyi sağlıyor. Birkaç örneğini sıralayayım. Airdroid ile bilgisayarınızdan cep telefonunuza (3G ya da wifi üstünden bağlanarak):
- Kısa mesajlarınıza (SMS) bakma, yeni mesaj yazma.
- Telefonunuzdan ekran görüntüsü alma.
- Uygulamalara bakma, silme, yenilerini yükleme.
- Video ve fotoğrafları bilgisayara çekme, telefonu yükleme.
- Cihazı internet üstünden takip etme (çalınma / kayıp durumlarında). Uzaktan ekrana mesaj yazma, kilitleme ya da içeriğini silme.
Hizmetin aylık 2 dolardan başlayan ücretli sürümleri de var. Bazı ek özellikleri bu sayede kullanabiliyorsunuz.
[box type=”download”]
BONUS: Send to Kindle
E-kitap okuyucularında tercihim Kindle Paperwhite (kesinlikle tavsiye ederim). Amazon’un bir süre önce devreye soktuğu Send to Kindle hizmetiyle daha da anlam kazandı. Chrome ve Firefox eklentisi olarak ücretsiz edinebileceğiniz bu uygulama sayesinde webde gördüğünüz sayfaları sonradan okumak üzere Kindle’a yollayabiliyorsunuz. Bunun için daha önce Send to Reader adlı bağımsız bir girişim kullanıyordum; artık gerek kalmadı. Fakat Send to Reader’ın aylık 5 dolar abonelik karşılığında sunduğu bazı hizmetlerin eksikliğini hissediyorum doğrusu.[/box]
Umarım işinize yarayacak bir şeyler çıkmıştır. Keşke fırsat olsa da her hafta böyle bir yazı yazabilsem (Hoşuma giden bu tarz keşifleri –bu kadar detaylı olmasa da- sosyal medya hesaplarımda da paylaştığım oluyor. O da aklınızda olsun).
Görüşlerinizi paylaşın: