Uzun zamandır beklediğim Muji, İstanbul’da açıldı. Bu vesileyle birkaç satır yazayım dedim.
Japon tarzına aşina olmayanlar için Muji oldukça iyi bir başlangıç noktası. Sade, minimalist, doğaya saygılı, geri dönüştürülebilir ve markasız ürünler konusunda Japonya’dan çıkıp birçok ülkeye yayılmış bir tasarım şirketi. Markanın kökeni Japonca’da ‘markası olmayan’ anlamına gelen Mujirushi Ryōhin kelimelerinden geliyor.
Sitesinde de değindiği gibi moda için değil, marka olmak için değil, gerekli olduğu için ve yeterli olduğu kadarıyla üretiyor.
Ben Muji’yi 1992’de anavatanı Japonya’da basit bir tesadüf sonucu keşfettim. Çok da ilgimi çekmemişti doğrusu. Sonraları Barcelona ve Londra’da iyice içine düştüğüm bir mağaza haline geldi. Sonraları her gittiğim ülkede var olup olmadığına bakmaya başladım. Hatta en son Londra seyahatimde oradan bir şey alma adına neredeyse uçağımı kaçırıyordum.
Muji’nin en güzel yanı 7 bini geçen işe yarar ürünü hiçbir şatafata kaçmadan tasarlaması, üretmesi ve pazarlaması. Ucuz bir marka sayılmaz; ama asla pahalı da denemez. Ama Türkiye’de işler değişiyor. Firmanın en önemli özelliği her ürünün üstüne Japon Yeni, İngiliz Sterlini ve Avro cinsinden tutarını yazması. Buraya kadar her şey tamam. Ama YTL’ye çevirilirken işlerin karıştığını farkediyorsunuz. Bizdeki fiyatların hiçbir açıklaması yok. Resmen lüks bir marka olmuş Muji. Hele de Nişantaşı Akkavak Sokak‘ta açınca zaten algı da o yöne kayıyor.
Bir şey almak zorunda değilsiniz; o fiyatlarla mantıksız da gelebilir ama bence iddiasız ve işlevsel tasarımın nasıl bir şey olduğunu görebilmek için Muji’ye bir defa da olsa gidin. Ben ofis için bir tel zımba aldım (bizimki bozuktu). Kredi kartımı Muji’nin Barcelona şubesinden aldığım cüzdanımdan çıkardım. Herhalde bir daha da bir şey almam. Ama özellikle kırtasiye konusunda herhalde direnmeniz çok zor olacak. Neyse ki ben almak istediklerimin hepsini yurtdışından almıştım. (züppelik olarak algılanmıyor bunlar umarım. Kilit nokta şu: benim gibi bir tutkunu için bile uzaklaştırıcı etiketler var)
Zaten satış görevlileri de herkese fiyatların açıklamasını yapıp duruyorlardı. Ayaküstü konuştuğum Mağaza Müdürü ilginin hayli fazla olduğunu ve en çok kırtasiye ürünlerinin satıldığını söyledi.
Kasaya ödeme yaparken firmanın renk politikası gereği nazar boncuğunun bile siyah-beyaz olduğunu farkettim.
Eğer biraz daha bilgi edinmek isterseniz:
- Wikipedia’da Muji
- Hürriyet gazetesinden bir röportaj
- Adres ve iletişim bilgileri
Görüşlerinizi paylaşın: