Baraka adlı görsel şöleni bir festival kapsamında sinema perdesinde izlemiştim. Sonra internetten zar-zor bulup çektiğim kopyası asla o tadı vermemişti. Ama Yönetmen Ron Fricke’nin kullandığı çekim teknikleri, odaklandığı kesitler ve mesajını aktarış tarzı bir tek kelime bile edilmeyen uzun metraj filmle ne kadar çok şey anlatılabileceğiinn ispatıydı.
Sinemanın sanat olup olmadığına yönelik bir şüpheniz varsa Baraka’nın fragmanı bile zihninizi berraklaştırmak için yeterli.
Yapıma ismini veren Baraka, ismini Türkçeye ‘bereket’ olarak geçen Arapça kelimeden alıyor. 6 kıtaya dağılan 24 ülkeden yorumsuz kesitler aktaran bu yapımın çekimi 14 ay sürmüş.
Çekim için kullanılan Todd-AO filmi, geleneksel 35mm filmlerin tam 2 katı yüzeye sahip. 70 milimetrenin kazandırdığıysa ise iki kat daha fazla görsellik, zenginlik (Baraka’dan sonra hiçbir filmde kullanılmayan bu format toplamda da çok az filmde tercih edilmiş). Hatta Yönetmen Fricke, filmde sıkça kullanılan zaman atlamalı (time-lapse) çekimler için bizzat özel bir kamera icat etmiş. Her anlamda özel bir yapımdan bahsediyoruz anlayacağınız.
Baraka’dan Samsara’ya
Defalarca izlediğim bu filmin üstümdeki bitmeyen etkisi yüzünden çok geç haberdar olduğum Samsara da duyduğumda büyük heyecan yarattı. Baraka’nın yönetmeni Ron Fricke senelerce bekleyip yepyeni bir yapımla geri dönmüştü. Fragmanı her zamanki gibi davetkar ve sinematografi adına bir kilometre taşıydı.
Samsara, Sanskritçe’de reenkarnasyonu tanımlayan ‘sonsuz akış’ anlamına geliyor. Fragmanda da değinildiği gibi 25 ülkede çekilen, 5 yıl süren bir yapımdan söz ediyoruz (Türkiye de listede yer alıyor).
1996’dan bu yana tamamı 70mm filmle çekilen ilk yapıt olma özelliği taşıyan Samsara’yı ne yazık ki hak ettiği gibi dev bir perdede, kendine yaraşır bir ses sisteminde seyretme fırsatını bulamadım. Bir daha bulabileceğimi de sanmıyorum (Twitter’dan öğrendim ki şu ara Beyoğlu Sineması’nda oynuyormuş; duyrulur). Ama bilgisayar ekranında seyretmek bile yeterince heyecan verici oldu her seferinde.
Dahası, geçenlerde e-bültenleri ayıklarken varlığından haberdar olup bir çırpıda çektiğim, defalarca izlediğim bu filmin Vimeo’ya eklendiğini fark ettim. Daha fazla oyalamadan sizi Samsara ile baş başa bırakayım. Tam ekran boyutuna getirin, ışıkları kapayın ve arkanıza yaslanın. 100 dakikalık bir görsel şölen sizi bekliyor (ne yazık ki HD değil Yine Twitter ve yorumlardan öğrendim ki HD versiyonu Youtube’da yüklüymüş).
http://www.youtube.com/watch?v=icIv7nJqjuQ
Samsara’yı Türkiye’de bir sinemasever olarak iTunes, Youtube gibi resmi satış platformlarından satın alamıyorsunuz. Hiçbir müzik / film marketinde DVD / Bluray satışı da yok. Onun için yönümüzü bittorrente çeviriyoruz. Korsan diye ağlaşmaya gelince herkesin ağzı faraş kadar ama işe gelince herkes çuvallıyor böyle işte. Yöntem bile önermiştim oysa ki!
Unutmadan: bir Resmi sitesi de var.
Görüşlerinizi paylaşın: