OpenAI şirketi Sam Altman ve Elon Musk başta olmak üzere ABD’nin teknoloji alanındaki en yetkin 11 ismi tarafından 2015 yılında hayata geçtiğinde yapay zeka neredeyse kimsenin gündeminde değildi. O dönem için bile oldukça ilkel seviyedeki Amazon Echo ve Apple Siri beklenen heyecanı yaratmamıştı. Ne var ki OpenAI’ın 7 yıl sonra; Kasım 2022’de kullanıma sunduğu ChatGPT adlı ürün ile yapay zeka bir anda küresel çapta en hararetli ve belirleyici kavrama dönüştü.
Durumun ciddiyetini fark eden Çin, hemen kendi teknoloji devi Baidu ile rakip uygulamasını geliştirdiyse de sonuç hayalkırıklığı oldu. Ardından ABD’li yapay zeka girişimlerine dünyanın dört bir köşesinden yatırım akını başladı. Milyarların havada uçuştuğu bu dönemde ABD teknoloji şirketlerinin borsa endeksi NASDAQ rekor üstüne rekorlar kırıyordu. Yapay zeka modellerinin eğitimi ve çalışması için gereken çipleri üreten Nvidia 2023’te yüzde 239, 2024’te yüzde 171 artışla trilyon dolarlık şirketler arasına girdi ve Apple, Microsoft, Google gibi devleri geride bırakarak ligin zirvesine yerleşti. Yapay zeka sektörü ChatGPT’nin ardından 10 trilyon dolar piyasaya değerine ulaştı. ABD yönetimi yakaladığı avantajı kaybetme ihtimalini bertaraf etmek adına başta Çin olmak üzere birçok ülkeye yüksek kapasiteli çiplerin ihracatını yasaklama kararı aldı.
Rüzgarın etkisiyle Facebook’un çatı şirketi Meta, geçen sene 40 milyar dolar harcadığı yapay zeka projelerine bu yıl 65 milyar dolar daha ayırma kararı aldı. Bütçenin bir kısmı Nvidia’dan alacağı 1 milyon 300 bin adet çip, bir kısmıysa bunları çalıştırmak için gereken enerjiyi sağlayacak 2 gigavatlık nükleer enerji santralinin inşası için kullanılacaktı. Benzer şekilde Microsoft 80 milyar, Amazon ise 75 milyar dolar bütçe ayırmıştı. ABD’li bulut bilişim şirketlerinin 2025 yatırım projeksiyonu toplamda 250 milyar doları geçiyordu.
Yeni Başkan Donald Trump hızını alamayarak OpenAI, Oracle ve Softbank’in öncülüğünde yapay zeka sektörünün istihdam, enerji ve altyapı yatırımına yönelik 500 milyar dolarlık “Stargate” adlı bir projeyi duyurdu. ABD’nin ulusal yapay zeka stratejisi yöneten (Google’ın eski CEO’su) Eric Schmidt, büyük bir özgüvenle Çin’in ABD’nin 2 yıl gerisinde kaldığını ve aranın kendi lehlerine açılmaya devam ettiğini iddia ediyordu.
Ancak Çin’de herkesin gözünden kaçan bir şeyler olmaktaydı…
Sessiz ve derinden
17 yaşında Zhejiang Üniversitesi’ni kazanarak Elektronik ve Telekomünikasyon Mühendisliği okuyan Liang Wenfeng, 2010’da mezun olduktan 5 sene sonra “High-Flyer” adlı teknoloji odaklı bir yatırım fonu kurmuş ve projelerine 14 milyar dolar kaynak toplamıştı. Taktiği yabancı ülkelerde başarılı olmuş cep telefonu, elektrikli araç gibi ürünlerin daha iyisini yaparak Çin pazarında ölçeklemek üzerine kuruluydu.
2023 yılında aynı taktikle yapay zeka sektörüne el atmaya karar verdi. O tarihe kadar Çin’de dahi kimsenin adını pek duymadığı Wenfeng, Mart ayında DeepSeek adlı yapay zeka modelini şu cümlelerle tanıttı:
Çinli şirketler olarak bu alanda rekabet için iki kat daha fazla bilişim gücüne ihtiyaç duyuyoruz. Veri açığını kapatmak için dört kat fazlasına muhtacız. Bu yüzden ana odağımız verimlilik olacak.
Liang Wenfeng ABD yaptırımların kokusunu erken alarak hızla piyasadan Nvidia’nın H800 ve a100 çiplerini toplamaya başladı. Bu süreçte kimi iddialara göre 50 bin çipe kavuşan DeepSeek, kendi geliştirdiği algoritmasıyla çalışmalara başladı. Geliştirdikleri model toplamda sadece 6 milyon dolara malolan 2 bin 48 adet Nvidia H800 çipi üstünde çalışıyordu. En büyük avantajları, algoritmalarının “seyreltme” (sparsity) tekniği sayesinde çok daha az parametreyle çok daha fazla işlem yapabilme kabiliyetiydi. ABD yaptırımlarının yarattığı kıtlık onlara başka çare bırakmamıştı.
DeepSeek, aynı hafta genel kullanıma açılan üçüncü sürümüyle (V3 ve R1) büyük bir şok dalgası yarattı. Açık kaynaklı; yani herkesin serbeste indirip kendi sistemine entegre edebileceği yapıda çalışan model, OpenAI’ın GPT modelinden bazı alanlarda daha iyi performans sunuyordu. Üstelik bunu çok daha düşük bir maliyetle ve çok daha az kaynak kullanarak yapabiliyordu. Hepsinin ötesinde en küçük modeli, kişisel bilgisayarlarda dahi çalışabiliyordu. OpenAI ile kıyaslandığında yüzde 90 daha düşük maliyetle 2 kat hız sunan DeepSeek, bir anda en çok indirilen uygulama haline geldi.
Karışan hesaplar
Bir anda ortaya çıkan bu beklenmedik oyuncu ABD’de tam bir deprem etkisi yarattı. Rakiplerin yüzlerce milyar dolarlık yatırımına karşın DeepSeek hepi-topu 6 milyon dolarlık donanımla sektörün en üstün ürününü ortaya çıkarmıştı.
İleri seviye çiplere eskisi kadar ihtiyaç kalmayacağı anlaşılınca Nvidia bir gün içinde yüzde 16,9 değer kaybetti. 593 milyar dolara denk bu erime tarihte bir şirketin gördüğü en büyük zarar olarak kayda geçti (Bir önceki rekor 2022 yılında Meta”nın 232 milyar dolarlık kaybındaydı). Yapay zeka sektörüne odaklı enerji ve altyapı şirketlerinin toplam kaybı 1 trilyon doları aştı. Yatırım bankası Goldman Sachs’ın raporuna göre DeepSeek’in ardından küresel fonlar ABD odaklı projelerden çekilme kararı alarak portföyündeki yapay zeka hisselerini satmaya başladı.
Sektörün büyük oyuncuları bu şok dalgasıyla derhal harekete geçti. Makine öğrenimi konusunda araçlar geliştiren ABD’li Hugging Face şirketi DeepSeek’in kaynak kodları üzerinde çalışarak “daha açık kaynaklı” bir rakip geliştirmek için şimdiden kolları sıvadı. Meta CEO’su Mark Zuckerberg 4 ayrı takım kurarak DeepSeek’i incelemeye aldı. OpenAI CEO’su Sam Altman “etkileyici” olarak nitelediği rakibine daha iyi bir ürünle karşılık vereceklerini söyledi. Eric Schmidt sektörün açık kaynaklı modellere geçmesi gerektiğinin altını çizdi. Donald Turmp ise bu gelişmenin sektör için bir uyarı olduğunu belirtmekle yetindi.
DeepSeek, Çin’in “bir tavşan avlamak için tüm köpeklere ihtiyacınız yoktur” atasözünü akla getiriyor. Teknoloji yarışının yaptırım ve baskılarla şekillenemeyeceğinin en çarpıcı örneği. ABD’nin en meşhur teknoloji yatırımcılarından Mark Andressen’in tabiriyle “yapay zeka sektörünün Sputnik anı”.
(31 Ocak 2025 tarihli Oksijen gazetesi yazım.)
Görüşlerinizi paylaşın: