Taksim Gezi Parkı eylemleri dolayısıyla civardaki her işporta tezgahında yerini alan, binlerce göstericinin yüzüne yerleşen o meşhur maske eminim artık tanıdık geliyordur. Kapitalizm düzeninde direnişin, başkaldırının bile bir fırsat olduğunu da tekrar hatırladık böylece. Denk geldiğim satıcılara “bu kim?” dediğimde birbirinden komik cevaplar aldım. Takanlara sormadım ama sonuçlar değişir miydi emin değilim.
Peki bugün dünyanın hemen her bölgesindeki eylemlerde beliren bu maske nedir; kimi, neyi temsil eder, düşündünüz mü?
Biraz yardım edeyim.
O maskenin temsil ettiği kişi 17. yüzyılda yaşamış Guy Fawkes adlı bir İngiliz (Gay Fovks olarak okunur). Fawkes’u bilmeseniz bile ilhamını ondan alan V for Vendetta filmini sanıyorum seyretmişsinizdir.
2005 yapımı V for Vendetta filmi faşist, baskıcı, merkeziyetçi, Orwellvari bir iktidara karşı halkı organize ederek geniş katılımlı bir sivil itaatsizlik geliştiren V lakaplı anonim bir karakteri konu alır. V, filmin sonunda isyan ettiği düzeni temsil eden meclis binasını havaya uçurarak (filmde işlenmese de) halkı merkez alan yeni bir geleceğin kuruluşunu müjdeler.
Meraklıları bu konuyu 1982 yılında Alan Moore ve David Lloyd imzasıyla aynı adla yayınlanan çizgi romanda okumuştu. (Hafızamı yoklayınca V for Vendetta’nın iPad edindiğim gün içine yüklediğim ilk çizgi roman olduğunu hatırladım).
400 yıllık bir hikaye
Gerçek Guy Fawkes’un hikayesi film ve çizgi-romandan çok daha eskiye; 1600’lü yıllara dayanıyor.
Vendetta İngilizce kinle karışık nefret anlamına geliyor. Kimileri bizdeki ‘kan davasına’ karşılık getiriyor. Çizgi-roman ve filmdeki karakterin ismi Vendetta değil; V. İsim de ‘Kan davasının K’sı’ anlamında V for Vendetta. Yani bu maskenin popüler kültürdeki ismi Vendetta ya da V for Vendetta değil. Sadece ‘V’.
Filmde V karakteri ve Guy Fawkes arasındaki bağlantıdan şöyle bahsedilir:
Peki ya adam kimdi? İsminin Guy Fawkes olduğunu biliyorum. (5 Kasım) 1605’te Meclis Binası’nı havaya uçurmaya kalkmıştı. Ama gerçekte kimdi? Neye benziyordu? Bize onu değil, fikirlerini hatırlamamız söylendi. Çünkü biri yakalanabilir, başarısız olabilir, öldürülüp unutabilir. Ama bir fikir 400 yıl sonra bile dünyayı değiştirebilir…
O zaman filmde söylendiği gibi hatırlayalım Fawkes’un fikirlerini.
Guy Fawkes neyin peşindeydi?
V for Vendetta’nın romantizmi ve şiirsel dokusu içinde bir özgürlük savaşçısı ve halk kahramanı gibi görünen Fawkes, aslında tam tersine dünyanın en köklü demokrasilerinden birini kurmaya çalışan İngiliz Meclisi’ni havaya uçurmayı hedefliyordu. Amacı Kral’ı ve bütün milletvekillerini öldürüp yerine Katolik Hristiyan şeriatını temel alan bir diktatörlük kurmaktı.
Biraz daha detay ister misiniz?
Fawkes 8 yaşındayken babasını kaybetmişti. Annesinin ikinci kocası (yani Fawkes’un üvey babası) koyu bir katolikti. Babasının etkisiyle o da azılı bir Katolik’e dönüştü. Hatta bu uğurda katolik ve protestanların meşhur 8 yıl savaşında katoliklerin tarafında savaştı. Hayatını İngiltereyi katolikleştirme uğruna harcadı.
İngiltere 1532-1536 yılları arasındaki reform döneminde kiliseyi krala bağlamış, din adamlarının halk ve iktidar üstündeki etkisini azaltmıştı. Guy Fawkes, bu yeni düzeni bir türlü hazmedememiş, yerine Katolik Kilise’nin yeniden egemen olduğu bir düzen kurmaya karar vermişti. Mevcut sistemi ve yöneticilerini yok etmesi gerekiyordu.
Bunun için iki ayaklı bir plan yaptı.
5 Kasım 1605 tarihinde Robert Catesby ve ekibi Kral James’i suikastle ortadan kaldıracaktı (oysa James diğer krallara kıyasla katoliklere karşı çok daha yumuşak davranıyordu).
Fawkes ise eşzamanlı olarak İngiliz Meclis’inin altındaki mahzene doldurduğu 36 varil barutu patlatarak bütün vekilleri parça parça havaya savuracaktı.
Bu iki eylemle halkın egemenliğini temsil eden parlementer sistem yıkılacak, baskıcı katolik monarşisi yeniden iktidara taşınacaktı. Yeni düzenin emanet edileceği kişiyse Kral’ın 9 yaşındaki kızı Prenses Elizabeth olacaktı.
Bu korkunç plan imzasız bir ihbar mektubuyla haber alındı. Guy Fawkes ve arkadaşları suçüstü yakalandı. 31 Ocak 1606’da asılarak idam edilmesine karar verildi. Fawkes halk huzurunda idam edilenlerin cesetlerinin daha sonra halk tarafından parçalanacağını biliyordu. Bu yüzden idamdan hemen önce idam sehpasından atlayarak boynunu kırdı ve hayata gözlerini yumdu.
‘Remember, remember; the 5th of November’ (Hatırla, hatırla, Kasım’ın 5’ini hatırla) dizeleri de isyan edenler değil; aksine başkaldıranların unutulmayacağını hatırlatmak için Kral tarafından söylenen şiirdendir.
Özetle V for Vendetta filminin ardından özgürlüklerin ve halkın iktidarının sembolü haline gelen Guy Fawkes’un asıl hikayesi olayın özüne böylesine ters. Hatalar üstüne inşa ettiğimiz (kendi) doğrulara bahaneler bulmak en becerikli olduğumuz konulardan. “O zaman öyleymiş ama şimdi de böyle” kolaycılığı da her konudaki kurtarıcımız.
Özgürlükler adına sahipleneceğimiz başka nice karakterler var tarihte ama gel de şimdi bunu işporta tezgahında Guy Fawkes maskesi satan teyzeye anlat.
Görüşlerinizi paylaşın: