Kristal Elma 2014 notları

Kristal Elma Festivali’nin 2014 buluşmasına ait notlarımdan bir derleme. Yaratıcılığın bugünkü karşılıkları, fırsatları, örnekleri…

17-19 Eylül arasında gerçekleştirilen Kristal Elma Yaratıcılık Festivali sona erdi. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da The Hub adı verilen ana salonda birbirinden değerli konuşmacıların sıralandığı oturumları yönetme fırsatı yakaladım. Epey fikre kulak ve göz misafiri olmamı sağlayan bu fırsatın tek kötü yanı (aynen bizim dev salon gibi) büyük bir ilgiyle takip edilen paralel oturumların hiçbirine katılamamam oldu (bu yıl oturumlarda 120 konuşmacı ağırlandığını hatırlatayım).

2014 Kristal Elma Yaratıcılık Ödülü sahipleri.
2014 Kristal Elma Yaratıcılık Ödülü sahipleri.

Geçen seneye ait notlarımı derlediğim yazıda bu yılın da bir özetini geçeceğimi söylemiştim; öyle de yapıyorum. Buyrun aklımda kalanlara.

Yaratıcı Endüstrilerde Kadınlar

İlk günün ilk oturumu kadınların yaratıcı sektörlerdeki yeriyle ilgiliydi. YEKON Başkanı Yiğit Şardan‘ın yönetiminde gerçekleştirilen panelde Arzu Ünal, Bengi VargülDemet İkiler ve Sanem Oktar konuştu. Çarpıcı ayrıntılara gelirsek:

  • Türkiye’de kadınarın bilgisayar kullanım oranı %30.
  • Akademik alanda kadın varlığında son sıralardayız.
  • Sporda dahi teknik direktörlerin sadece %3’ü kadın.
  • 28 yaşın üstünde yönetime katılım daha da düşüyor.
  • Genel eğilimin aksine yaratıcı sektörde kadın varlığı yüksek. Özellikle medya planlama alanında oran %56’ya kadar çıkıyor. Demet İkiler’in paylaştığı bilgiye göre GroupM Türkiye’de kadın oranı %60.
  • Demet İkiler’in emsal hemcinslerine yönelik ilginiç bir tespitini aynen aktarayım: “Biz her şeyi başarabileceği fikriyle yetiştirilmiş kadınlardık. Bu sektörde de bize büyük fırsat yarattı”. Kesinlikle önemli bir ayrıntı.
  • Bireyin, ailenin ve toplumun kadınlara biçtiği rol yüzyıllardır sorunlu.
  • Yaratıcılık yetenek işidir. Kadın ya da erkekten öte yetenekli olanın yolu açıktır.
  • Toplumsal algıyı oluşturan medya, toplumsal dili de oluşturuyor. Zihnimizdeki pek çok kodlanmayı medyada maruz kaldığımız haber, film, yarışma ve dizilerden ediniyoruz (dolayısıyla senaristlere büyük görev ve sorumluluk düşüyor).
  • İkiler’den bir çarpıcı alıntı daha: “Atak, saldırgan, hırslı olmanın erkekle; özenli, uzlaşmacı olmanın kadınla özdeşleştirildiği bir ortamdayız. Oysa insanı insan yapan en önemli unsurlar kadınlara has“.

Matt Seiler: Otomasyonun hece yutumu

  • Yaratıcı sektörün otomasyona neden bu kadar dirençli olduğunu sorgulamamız gerekiyor.
  • Çalışma saatlerine yönelik bağımlılığımız var. Her şeyi ona göre ayarlamak istiyor, mutluluğu, verimliliği, karlılığı bununla ölçüyoruz. Belki de bu yüzden bir türlü müşterilerin bizi görmek istediği ve ihtiyaç duyduğu noktaya gelemedik.

Kate Alessi: Youtube’u işlemek

  • Youtube’un bugün geldiği nokta ortada ancak 10 yıl önce hayata geçerken tam olarak ne işe yarayacağını kurucuları bile bilmiyorlardı.
  • Youtube’un sırrı tutkunun ekosistemine dönüşebilmesidir.
  • Tutku ve mutluluk bulaşıcıdır ve katılımı doğurur.
  • Sadece onun sayesinde var olabilecek fenomenler doğurdu (Alessi bu konuda BethanyMota ve PewDiePie‘ı örnek verdi)
  • Youtube sayesinde izleyiciler süper hayranlara dönüştü. Daha katılımcı, sahiplenici ve değer yaratıcı.
  • Maggi Arabia gibi kanallar sayesinde kadının gölgede kaldığı coğrafyalarda ilkler yaşandı. Reklam seyretmeyi zevk haline dönüştürdü.
  • Artık marka içeriğini hayranların ve markanın tutkularının kesişimi oluşturuyor. Youtube bunun için en makul seçeneklerden biri.
David Shing
David Shing

David Shing: Hepimiz anladık mı?

  • Geçtiğimiz sene de konuşmacılar arasında yer alan Shing’in bu yılki ana teması ‘bağlı insan’ olarak çevirebileceğimiz ‘connected human’ oldu. Altını doldurmak için kullandığı argümanlara gelirsek:
  • Nüfusun yüzde 50’si internete bağlı. Bu kesimin yarısı 40 yaşın altında.
  • 6 milyar cep telefonu kullanıcısı var. Yarısı akıllı telefon sahibi.
  • 2 milyar internet kullanıcısı var ve %70’i blog okuyucusu.
  • Çocukların %7’si hiç zorlanmadan ve eğitim almadan teknolojik cihazları kullanabiliyor.
  • Bu kuşak için yaratıcılık yeniden tanımlanmalı.
  • Kafası oldukça karışık bir kuşaktan söz ediyoruz.
  • Duygularımızla satın alıp mantığımızla anlamlı hale getirmeye çalışıyoruz. İnternetten beklentimiz ikinci kısım üstüne.
  • Lezzetlerimiz, hislerimiz değişti. Hayatımızı tanımlamak için bile yeni fiiller kullanıyoruz.
  • News-jacking (gündemdeki popüler bir konuyu, mimi kendi mesajın için kullanmak) yeni bir iletişim tarzı doğurdu. Snickers’ın More satisfying than Italian çıkışı buna en iyi örneklerden biriydi.
  • Marka ilgi eğrisi için öncesi ve sonrası yok; sadece şu andan söz edebiliriz.
  • Önce dijitali düşünmek zorundayız. Bunun için de orijinal içeriğe ihtiyacımız var.
  • Markanın sorumluluğu: iletişim kurma, eğlendirme ve bilgilendirme.
  • Her şey tek tıklama uzağımızda.
  • Tüketici artık sadece tüketmiyor, katılıyor, üretiyor, türetiyor.
  • Tam şeffaflık çağındayız. Hiçbir marka bundan memnun değil ancak mecbur.

Charles Day: Bazı şirketler neden başarıyor?

  • Yeni kuşak 40 yaşından önce en az 10 kere kariyer (iş değil) değiştirmiş olacak. Gerçek mobilite bu.
  • Pozitif değişim yaratabilinen bir iş, o unvanın algısından daha fazla önem taşıyor.
  • 2030’da SP500 şirketlerinin dörtte birinden fazlasını bugün duymadığımız / var olmayan şirketler oluşturacak.
  • Bugün 14 yaş altı çocukların %65’i bugün adını duymadığımız işlerde çalışacak.
  • Deneme / yanılma ekonomisi her alanda kendini hissettiriyor. (Elon Musk kurucusu olduğu Tesla hakkında şunu söylüyor: Tutmayacağını düşünüyordum ama yine de çalışmaya başladım)
  • Geleceği okumak her zamankinden daha mümkün: Örneğin Moore yasasını internete yansıtıp download sürecine bakan Netflix video işine böyle girdi. Grafik 2008’de stream hizmetinin kullanıcı ve hizmet sağlayıcı için mantıklı olacağını gösteriyordu (çok ilginç bir ayrıntı, değil mi?).
  • Yeteneğin yeni bir tanımı var. Yeni araçlarla yaratıcılık bir düğmeye basmak kadar kolaylaştı. Kurumsal tasarımı buna göre oluşturmak gerekiyor.
  • Kurumsal başarının sırrı: FORM: Focus, Organize, Recruit & Retain, Measure (Odaklan, Organize ol, Yetenekleri işe al, Ölçümle).
Henry Mason
Henry Mason

Henry Mason: Trendler

Geçen sene yine izleme fırsatı bulduğumuz Mason bu yılki sunumunda da yeni akımlara yönelik ilham verici örnekleri sıraladığı bir akışa sahipti. Dikkatimi çekenleri sıralıyorum.

  • JeansOnline: internetten jean satıyor. Ücretsiz teslimatta kurye 15 dakika ürünü giyip denemenizi bekliyor. Beğenmezseniz ücretsiz iade ediyorsunuz.
  • Catstarter: kedi ürünleri pazarlayan şirket kediler için inovatif fikirlere fon toplayan bir site yarattı. Buradan internet bağlantılı kedi mama makinası çıktı ve ürünleşti (!).
  • McDonalds’s BFF Timeout: Telefonuna değil arkadaşlarına odaklan, puanları kap, ekstra hamburger ye.
  • Trend, fırsat demektir. Trendlerde karar sizin değildir, olamaz. Kitleyi dinlemek gerek.
  • Expectation Gap (beklenti boşluğu) hamburger fotoğrafları ve lokantada önümüze gelenler arasındaki fark gibi. Trendleri bu boşluklardan okuyabiliriz.
  • Yeni kitle: hyper aware, demanding, informed (her şeyin farkında, talepkar ve bilgili).
  • İzlenmesi gereken yol: yeni iş konseptleri, yeni ürün, hizmet ve tecrübeler, pazarlama, reklam, PR…
  • Video wallet: müşteri temsilcileriyle webcam üstünden sohbet edebilmek. Bank of America ATM üstünden bu hizmeti sunuyor. Amazon Mayday düğmesi de buna iyi örneklerden biri. Müşterilerin %75’i kurumlarla iletişimde bu tip etkileşimi tercih ediyor.
  • Sympathetic Pricing: Hayali indirimler ve müşterinin inisiyatifine bırakılmış fiyatlar. Havas, 2013 raporuna göre markaların sadece %9’u insanların hayatında anlam taşıyor.
  • Yaratıcılığın sınırı yok: Bira markası Brahma Dünya Kupası’na denk gelen Sevgililer Günü’nü takvimde değiştirmek için çalıştı.
  • Easy Taxi: Yalnız başına taksiye binmekten korkan kadınlar arasında kullanım patlaması yaşayan mobil uygulama.
  • Air Baltic havayolu şirketi sporda yaktığınız kalori kadar uçuş mili kazanmanızı sağlayan bir mobil uygulama yaptı.
  • Alfa-bank yaptığınız sportif faaliyetlere paralel faiz oranları sunuyor.
  • Unam Foundation: toplanan geri dönüşülebilir hurdalar karşılığında ücretsiz bilet ve yemek kuponu dağıtıyor.
  • Etiqa Motor Takaful: araçlarını dikkatli kullanan müşterilerine otomatik ödül ve indirim sunan sigorta şirketi.
  • Four Seasons Food Truck: Otelde sunduğu yemekleri gezici araçlarla her yerde tanıtıyor ve tattırıyor.

Jay Haines: Yaratıcı zihinleri avlamak

  • Kurumlar trendlerin her zaman gerisinde kalıyor, yavaş hareket ediyor.
  • Çevik ve yenilikçi bir kurum olmak ölçek değil, tavır ile ilgilidir.
  • İşe yaramayan çalışanla bağları kopartmak için cesur olmak gerekiyor.
  • Müşterilerinizin beklentilerini pozitif değişim için kullanmalısınız.
  • Yeni nesil yaratıcı kuşağı reklamcılık değil Facebook, Twitter, Google ve Apple’da çalışma hayali heyecanlandırıyor. Oysa onlar bir mühendislik şirketi? Bunun sebeplerini düşünmeliyiz.

Elbette sunumlarda daha pek çok fikir ve vaka paylaşıldı ama ana salonda konuşulanların yazıya dökülebilecek kısmı aşağı-yukarı böyleydi. Bir de ilgimi çeken bazı reklamlar vardı. Birkaç tanesini paylaşmak isterim.

İlki teknolojinin dokunuşuyla etkileşimli ve ‘çevreye duyarlı’ hale gelen reklamlara bir örnek:

https://www.youtube.com/watch?v=krDW6rLTr-Q

Gravity, Star Wars gibi pek çok yapımda görsel efektlerin arkasındaki The Third Floor‘un kurucusu Chris Edwards’ın sunumu resmen görsel bir şölendi. Hepsini paylaşmak mümkün değil ama en güncellerinden biri olan Gravity, bu sanatın nelere kadir olduğunu gösterme açısından kesinlikle ibret vericiydi.

Teknolojinin yaratıcılıkla buluşması adına en hayret verici örneklerden biri Galaxy çikolatalarının ölümünden onlarca yıl sonra Audrey Hepburn’ü bir reklama yerleştirmeyi başaran filmiydi. Bu mucize değil de nedir?

https://www.youtube.com/watch?v=gx9eDoS76LM

En gerçekçi ayrıntıya gelecek olursak 🙂

BxzFKMoCcAIhom7

Bu senelik Kristal Elma notlarım böyle. Twitter etiketine de bakmayı ihmal etmeyin derim. Yaşasın yaratıcı zihinler, yaşasın teknoloji!

Yorumlar

4 yanıt

  1. ozan evren avatarı

    Katılamamıştım, çok güzel özet, teşekkürler.

  2. nurullah avatarı

    kristal elmadaki konuşmaların kayıtlarını internette bulabilir miyiz?

    1. M. Serdar Kuzuloglu avatarı
  3. […] am aware of the story by the key note of Charles Day in the Crystal Apple 2014. The key point is that Netflix successfully predicts required time to become streaming […]

Görüşlerinizi paylaşın: