Popüler konuları çok tazeyken yazmayı çok tercih etmiyorum ama son günlerde hakkında epey konuşulan şu video bana Rıfat Ilgaz’ın bir şiirini hatırlattı.
Önce videoyu izleyelim:
Ve bana hatırlattığı şiir:
Alemden süzülen görüntülü gariplikler.
Popüler konuları çok tazeyken yazmayı çok tercih etmiyorum ama son günlerde hakkında epey konuşulan şu video bana Rıfat Ilgaz’ın bir şiirini hatırlattı.
Önce videoyu izleyelim:
Ve bana hatırlattığı şiir:
Neyse ki karışık durumlarda başını sonunu tutamadığımız kelimeleri dervişler bizden önce yazmış, hazırlamış. Dinleyelim biz de.
Her yanımızı kuşatan güvenlik ve takip kameralarına nelerin takılabileceğine dair ilginç bir belge.
Galiba gerçekten bu düzen hep böyle gidecek ve pireler filleri yutacak. Olan hep yedi nüfuslu haneye olacak.
Zenginleştirilmiş televizyon ve video yayın hizmetleri uzun zamandır ağzımıza bal çalıp duruyor. Ama kimse sektörün keyfini bekleme niyetinde değil.
Janis Joplin’in Tanrı’dan gayet haklı ve anlaşılabilir bir isteği var: Mercedes!
Bülent Ecevit’in 1940 yılında, daha 15 yaşında kaleme aldığı ‘Robot’ adlı şiir. Etkileyici ve düşündürücü.
Memleketimizin enteresanlıklardan yana ne bereketli olduğu malum. Horoz Mustafa’yı düşünelim mesela:
Ülke olarak fenomen haline getirdiğimiz Örovizyon ise öyle bir konu ki sosyal mecralardaki dalgaları bile iskeleleri yıkıp geçiyor. Gerçek yaşamın da ondan geri kalır yanı yok aslında. İşte Hadise’den sonraki ana hadise: Tülay Bolat!
Bu başlığı mümkün olulrsa aklıma gelen şeylerle güncellemeye çalışacağım.
Ama ilk satırı yazdığım bugün o kadar şiire boğuldum ki önce şiirden başlayayım dedim.
Nazım Hikmet ile ben ilkokulda tanıştım. Nedense beni en çok etkileyen şiirlerinden biri ‘Dünyanın en tuhaf mahluku’ olmuştu. Belki çocuk aklımla gözümde canlandırıp, somutlaştırabildiğim içindi; bilemiyorum. Elimde sözlükle, her gördüğüme sora sora bellemiştim bu şiiri o küçük aklımla.
Aklıma her geldiğinde bu şiiri okudum. Bugünkü hayatımda etkisi olmadığını söylemem imkansız. Sizinle de paylaşmak istedim:
Zengin-fakir ilişkisinin Hulusi Kentmen – Münir Özkul tadında yaşandığı günler geride kaldı. Helalleşmeden paylaşılan refahın faturası sistemden çok zengine kesiliyor malesef. Zaman intikam zamanı.
Klişelerle bezeli algılar zihinlere öyle derin kök salmış ki izlerini şarkı sözlerinde bile bulmak mümkün.
Fakat bazıları gerçekten algı ve kabul sınırları zorluyor. Geçenlerde denk geldiğim iki örneği burada da paylaşmak istedim. Aklıma geldikçe, yeni bir şeyler buldukça yazıya ekleyeceğim.
İlk olarak İbo Show’da kayıtlara geçen Mekin’den güzel bir örneğe kulak verelim. Eserimizin adı Sosyete Kızı. Anlattığı şeyleri az-çok tahmin edebilirsiniz. Ama sözleri cidden sıradışı.
Başlayalım: