Podcast kavramını bir şekilde daha Adam Curry ile Dave Winer aralarında tartışırken duymuş ve dahil olmuştum. Yani işin standartlarının konulma aşamasını bile bilirim. Biraz da bunun etkisiyle olsa gerek Türkiye’nin ilk podcastini NTV radyodaki programımla başlatmıştım (kopyaları hala duruyor). iTunes üstünden bayağı dinlenir bir yayın olmuştu (çünkü ilk dönemde Türkçe başka yayın yoktu!).
Hatta olayın gazına gelip, o dönemin ‘podstarı’ Adam Curry’nin de etkisiyle podcastrehberi.com adresinde bir site açıp konuyla ilgili gelişmeleri toparlamaya çalışmıştım. Site hem olayı anlatıyor, hem de kendi podcastini yapmak isteyenlere yardımcı ücretsiz yazılımlar ve resimlerle adım adım açıklamalar yer alıyordu. Yetmez gibi bir web uygulaması yazmış ve kendi yayının basacaklara işi bayağı kolaylaştırmıştım.
Daha yaygın, daha açıklayıcı
Bunca emek vermeme rağmen Türkiye’nin kullanıcı içeriği (user generated conten) yaratma konusundaki kısırlığı / tembelliği kendini göstermiş ve sadece 2 (yazıyla 2) kişi kendi podcastini yapmıştı. Ardından baktım boş yere emek ve para gidiyor (domain + hosting) kapattım üzüle üzüle.
Ben hala sıkı bir podcast takipçisiyim, Türk webciler de halen o kadar tembel 🙂 Ama podcasti yapmak yerine dinleyen / izleyen sayısı her geçen gün artıyor.
Televidyon‘u açarken de amacım her yerde ve her platformda izlenebilen bir yapıydı. Niyeyse bir türlü download edilebilir içerik tarafını ayağa kaldıramamıştık. Ama artık bütün programlarımız RSS enclosure ile birlikte geliyor.
Yani artık her cihazdan televidyon programlarını takip edebilir, çekip saklayabilir, istediğiniz yerde açıp izleyebilirsiniz. iPod, iPhone, Nokia, vs bütün cihaz sahiplerine ve Miro benzeri bütün yazılım kullanıcılarına duyurmuş olayım buradan.
Bug raporlarını da yorumlara alalım.
Görüşlerinizi paylaşın: