Mutlu bir aşk mı, bitmeyen şarj mı?

Sokakta, plajda, trende, vapurda, yatakta, tuvalette; özetle her anımızda elimizdeki yerini koruyan mobil cihazların gün boyu dayandığını göremeyecek miyiz?

Ev-ofis düzeninde çalışıyor olsam da işlerimi genellikle dışarıda halletmek zorunda kalıyorum. Toplantılarım arasında kalan zamanlarda, denk getirdiğim mekanlarda (becerebilirsem) bir Logitech klavyeyle tamamladığım iPad’imde günlük işlerimi toparlıyorum. Cep telefonum (şu aralar HTC One) da çoğu zaman ana ekranıma dönüşüyor. Onun sayesinde bilgisayar ya da tabletin kapağını açmadığım günler olabiliyor.

15555-extendingbatterylife-1358236040-269-640x480

Özetle mobil çalışma denen kavramı sonuna kadar yaşayan biriyim. Ve en büyük sorunum -tahmin edileceği gibi- pil ömrü.

Motosikletime yerleştirdiğim USB portu bu konudaki stresimi epey azalttı. En azından toplantılar arasında yol alırken cep telefonumu hayatta tutabiliyorum. Fakat bir yerde oturduğumda çalışma düzenim iPad’in pil ömrüne bağlı kalıyor. Ama hakkını yemeyelim; iPad sunduklarına karşı tükettiği pil ile kesinlikle sahip olduğum en verimli cihaz.

Kafelerin bir kısmında priz bulmak mümkün ama artık çoğu mekan benim gibi çöreklenenleri sepetlemek için hepsini bir bir kaldırıyor.

Dış mihraklara bel bağlamak

Geçenlerde bu sorunu da aşabilmek adına arkadaşlarımda sıkça görmeye başladığım bir güç bankası (power bank) almaya karar verdim. Bilmeyenler için güç bankalarını yedek pil olarak özetleyebiliriz. Bağladığınız bir USB kablo aracılığıyla cep telefonu, tablet ve benzeri bütün mobil cihazlarınızı doldurabilmenizi sağlıyor. Bunun için cihazın kendisini de önceden şarj etmiş olmanız gerekiyor elbette.

Biraz araştırdıktan sonra 23 dolarlık bir seçenekte karar kıldım. 10 bin miliamper gücünde ve sadece 189 gram ağırlığındaki bu güç bankasının önemli ayrıntılarından biri de güneş panelli oluşu. 1 ve 2 amperlik iki çıkışı olduğu için cep telefonlarına ek olarak daha güçlü kaynağa ihtiyaç duyan telefon ya da tabletleri de şarj edebilmeniz mümkün. Beraberinde gelen kablonun ucunda mini USB, mikro USB, iPad, iPhone4 ve iPhone5 portları bulunuyor. Daha ne olsun?

Birkaç günlük tecrübeme dayanarak gayet memnun olduğumu söylemeliyim. Özellikle güneş paneli yardımıyla kendini şarj edebiliyor oluşu büyük bir avantaj. Hiçbir elektrik kaynağınız bile olmasa (en azından güneş olduğu sürece) saatlerce kesintisiz çalışabilmeniz mümkün.

Fakat esas düşünmemiz gereken şey şu: neden böyle ek cihazlara, aksesuarlara ihtiyaç duyuyoruz?

iPhone üstünden düşünelim. Daha kolay anlaşılabilmesi için bir tablo hazırladım:

ModelEkran (inç)Çözünürlük (piksel)İşlemci (MHz)Bellek (DRAM) / MBPil (Bekleme / Saat)Pil (Konuşma / Saat)Pil (Video / Saat)Pil (İnternet / Saat)
iPhone3,5320 x 4806201282502476
iPhone3G3,5320 x 4806201283002475
iPhone3GS3,5320 x 48060025630030105
iPhone43,5640 x 96080051230040106
iPhone4S3,5640 x 96080051220040106
iPhone54640 x 11361,3 (GHz)1 GB22540108
iPhone5C4640 x 11361,3 (GHz)1 GB25040108
iPhone5S4640 x 11361,3 (GHz)1 GB25040108

[box type=”info”]NOT: iPhone işlemcileri fabrika ayarlarından daha düşük hızlarda çalışacak şekilde ayarlanıyor. Yukarıda verdiğim değerler telefonun normal çalışma hızları. Aslında içlerindeki işlemcilerin teknik hızları daha da yüksek. Pil ömrü de yine fabrika verilerini temel alıyor.[/box]

Bu tabloyu okurken tartışamayacağımız şeyler ekran, çözünürlük, işlemci ve bellek verileri. Hepsi de düzgün bir doğrulutuda yükselmiş. Ama elimizi vicdanımıza koyup, tazeliğini koruyan hatıralarımızı yokladığımızda fabrika verilerinin müjdelediği pil değerlerinin gerçek kullanımın yakınından bile geçmediğini kabul etmemiz gerekir.

Bu yazıyı yazarken 5C ve 5S serisi yeni duyrulmuştu. Dolayısıyla tecrübe etme fırsatımız yok. Ama iPhone5 ile tek şarjda 225 saat ayakta tutabilen, 40 saat konuşabilen, 10 saat video izleyebilen ya da 8 saat internette gezinebilen varsa lütfen sırrını hepimizle paylaşsın (popüler olduğu için iPhone’u seçtim ama durum diğer cihazlarda da farklı değil. Benim HTC ile çektiklerimi bir ben bir de Allah bilir).

Endüstriyel yalanın zirvesi: Fabrika verileri!

Fabrika verileri o kadar optimum şartlarda yapılır ki bunları gerçek hayatta sağlamak asla mümkün olmaz. En basitinden; baz istasyonuna uzak bir mesafedeyseniz (yani sinyal zayıfsa) telefonunuz daha fazla enerji harcayacaktır (dolayısıyla daha fazla radyasyona maruz kalacaksınız. Garip gelebilir ama ne kadar çok baz istasyonu, o kadar az radyasyon demek olur. Başka zaman deşeriz bu ilginç meseleyi).

Böyle bir dizi değişkeni arka arkaya ekleyince, bizim pil ömür bize söylenen ile apayrı makamlardan söylüyor şarkılarını.

Türlü çeşit örnekleriyle karşımıza  çıkan şarj sektörü oldukça sağlam temellere oturuyor anlayacağınız.

Etrafımda gördüğüm en popüler örneklerden biri pil içeren telefon kılıfları (94 lira). Hem telefonu koruyor (cephede çatışmaya giriyoruz onlarla çünkü) hem de şarjı ikiye katlıyor. Bunun karşılığında telefonun hacmini ve ağırlığını bariz şekilde arttırıyor. İyi de bu telefonları daha ince ve hafif olduğu için almamış mıydık?

Bir diğer çözümse 3G erişimini, lokasyon bildirim ve push özelliklerini kapatmak ve parlaklığını mümkün olduğunca düşürmek. Ne anladım o zaman ben bu aletlerden? O kadar parayı o güzelim parlak, berrak ekranları, süper hızlı interneti için vermemiş miydik?

O zaman can alıcı soruları soralım:

  • Yarım santim daha kalın ama gün boyu pili dayanan bir iPhone5U (Ultra!) istemez miydiniz?
  • Aynı para olsa iPhone5S mi alırdınız iPhone5U mu? (5U mertebesi için 94 lira ek yatırım yapan var bataryalı kılıflara mesela?)

Daha ince, daha hafif bir telefon kimsenin öncelikli beklentisi değil. Daha doğrusu pil ömründen feda etme uğruna böyle bir talep yok. Bu yarış endüstriyel böbürlenme ve aksesuar sektörünü palazlandırmak dışında hiçbir işe yaramıyor. Biz sadece endişe duymadan, küfür etmeden kullanabileceğimiz cihazlar peşindeyiz.

Louis Aragon mutlu aşkın mümkün olmadığını söyler. Şarj ömrü de aynı kaderi paylaşmak zorunda mı? Bu soruların cevaplarını kim verecek acaba?



Yayın Tarihi:

Kategori:


Yorumlar

21 yanıt

  1. Abdullah avatarı
    Abdullah

    Tüketim çılgınlığı varken kimse bunu baz alıp üretim yapmaz. Buna karşı olanlar Kickstarter’dan destek alırsa bir şeyler yapar..

  2. batuhankaloğlu (@bthnklglu) avatarı

    Abi o aldığın cihazı bizimle paylaşma imkanın var mi acaba ?

  3. ahmed avatarı
    ahmed

    Telefonunun işlemcisinin kaç çekirdekli, kaç ghz olduğunu böbürlene böbürlene anlatan sığırlar olduğu sürece bu sevda da bitmez.

  4. Boğaç Erel avatarı

    Ne olursa olsun, hiç biri kocaman ekranda pcnin yerini tutmuyor, benim ruhum sıkılıyor o küçücük ekranlarda… Alışkanlığa bakıyor sanırım…

  5. Süleyman avatarı
    Süleyman

    Gün gelecek bu yazıyı okuyup güleceğiz.

  6. cdata avatarı

    “Yarım santim daha kalın ama gün boyu pili dayanan bir iPhone5U (Ultra!) istemez miydiniz?” Hayır, Xperia Z alırdım 🙂

  7. eceakbyk avatarı
    eceakbyk

    çok çok iyi bir yazı olmuş, fabrika verilerinin gerçeği tuttuğu bir markanın olmaması hala gelişime ne derece ihtiyaç olduğunun da göstergesi.

  8. alperhaberAlper avatarı

    Belki de ileride herkesin telefondan beklentilerine farklı parça eklemeleriyle lego mantığında cevap veren bu telefonlarla karşılacağız.. Büyük pil isteyene büyük pil, iyi kamera isteyene iyi kamera.. Kameranın yenisi mi çıktı, sadece kamerasını değiştir vs.. İyi fikir..

    http://www.phonebloks.com

  9. Ulaş S. avatarı
    Ulaş S.

    20.000 mAh’liğini kullanıyorum ben de. biraz daha pahalı ama iş görüyor. verilere göre 20000 mah’nin iphone 5 i 9-10 kez şarj etmesi gerekiyor ama yalan tabiiki. bu ürün 4 kez şarj ediyor.

    http://www.cepmodam.com/U456,34,20000-mah-siyah-power-bank-tasinabilir-batarya.htm

  10. cem avatarı

    Cok taze yarama parmak basmissin üstad tamamen katilmaktayim sana.

  11. Deniz avatarı
    Deniz

    Merhaba Serdar Bey,

    Baz istasyonlari konusunda haklisiniz. Zaten fizik dersinde dalgalar konusunda dalganin merkezden uzaklastikca buyudugunu hepimiz hatirlariz. Ayrica esim telekomunikasyon sektorunde calisiyor (Italya). Italya’daki baz istasyonlari icin uyulmasi gereken degerler AB standartlarina gore cok dusuktu, simdi AB standartlarina gore yukseltecekler yani daha fazla baz istasyonu olacak. Ama Turkiye icin konusursak, esimin is icin kullandigi telefonunda yer alan bazi teknik programlar var, onlarla Turkiye’de deneme yaptiginda degerler inanilmaz yuksek cikiyordu. Bizim buralarda hala cekmeyen yerler mevcutken, Turkiye’de durum inanilmaz 🙂

    Sevgiler

  12. Jale Ceylan avatarı
    Jale Ceylan

    IOS7’e güncelledikden sonra iPhone5’i denedim.İnternetde dolandım(3G), video izledim, fctime görüşmesi yapdım(1saat), bu arada lokasyon ve push bildirimler açıkdı ve tam 8saat 50dk dayandı! Bence müthiş sonuç!

  13. ingress avatarı

    aldığınız şarj aleti sadece güneş enerjisinden hatırı sayılır miktarda şarj oluyormu ?

  14. dterdal avatarı

    Htc one kullanıyordum. Sırf bu sorun yüzünden samsung galaxy s4 aldım. Değiştirebilir bataryası ve yedek batarya ile şarj cihazını da alabiliyorsunuz.

  15. Dijital Baskı avatarı

    iOS7 ‘de iPhone4 şarjını yarıya indirdi diyebilirim. Ya da benim telefonda bir sorun var. Şu şarj olayını anlamadım gitti.

  16. gozlemci avatarı

    Note 2 diyorum default 3100 amper batarya ile geliyor

  17. wisecolt avatarı

    Konuyla ilgisi yok ama, spotify ile ilgili bir yazi bekliyoruz amirim.

  18. uarpak avatarı

    Baz istasyon konusu biraz ikircikli bir konu. Kullanıcı açısından çok baz istasyonu daha düşük radyasyon demek ama istasyon bulunduğu yerdeki radyasyon oranını arttırıyor ve dalga kesişim noktaları ayrı bir yoğunluk alanı daha yaratıyor. Asıl soru internet üzerinden konuşma kalitesi ve hızı tatminkar bir düzeye gelmişken wi-fi şebekelerinin oluşmaması. Bu bence ayrıca incelenmesi gereken bir konu…

  19. Serkan avatarı

    Ürünün boyutları ne kadardır? Bilgi verebilir misiniz?

  20. Fırat Demirel (@firatdemirel) avatarı

    iPhone’un 64 bit işlemci tartışmasında da konu hızdan çok pil ömrüne gelmişti;

    “…as Apple and Samsung are both well aware, more than processing power, battery life is of paramount concern in today’s smartphones.”

    Bize sunulan pillerin durumu ve bizim giderek artan bağımlılığımız bu gediğin pek kolay kapanmayacağı gösteriyor ama bir yandan da bu cihazlar bizi tarihin bireysel anlamda en fazla enerji tüketen canlısı konumuna getirdi. 15 yaşındaki çocuklar kendi kıraş, feysbuk, tivitır üçlüsü için bir buzdolabının enerji tüketimine yetişebiliyor. Daha fazlası sunulsa kesin daha fazla tüketir. En azından biraz tutumluluk gösteriyoruz şimdi.

    Velhasıl konu uzun, güneş enerjisine yönelmek en iyisi. Hayırlı olsun. 🙂

    *http://allthingsd.com/20130912/samsung-of-course-our-next-smartphones-will-be-64-bit/
    *http://www.webrazzi.com/2013/09/13/android-hazir-oldugunda-samsung-da-64-bitlik-islemciye-gececek/

Görüşlerinizi paylaşın: