Cep telefonlarının kök hücresi olarak tanımlayabileceğimiz GSM altyapısını hayata geçirecek paydaşlar tarafından 1982 yılında kurulan GSMA oluşumu, 1995 yılında “GSM World Congress” ismiyle ilk sektörel etkinliğini gerçekleştirdi. 2008’de “Mobile World Congress” (MWC) adını alan bu fuar, kongre ve ödül töreni, mobil iletişim sektörünün binlerce paydaşının en büyük ortak paydası. Aynı zamanda otomotivden yapay zekaya uzanan 11 trilyon dolarlık bir pazarın en büyük kesişimi.
Bin 200 konuşmacı, 2 bin 800 fuar katılımcısı ve 110 bin ziyaretçiye evsahipliği yapan bu seneki buluşma 3 – 6 Mart tarihleri arasında Barcelona’da gerçekleştirildi. Yine birçok markanın ilginç ürün ve hizmetlerinin sergilendiği etkinlikten akılda kalan birkaç örneği kayda geçirelim.
Sabit duramayan ekranlar
Katlanabilir ekran teknolojisine sahip ilk telefon, 2018 yılındaki CES Fuarı’nda tanıtılan (Çinli) Royole markasının “FlexPai” modeliydi. Ancak şöhretin tadını 2019’da piyasaya sürdüğü “Galaxy Fold” modeliyle Samsung çıkardı. Aynı sene Huawei de “Mate X” modeliyle pastadan payını kaptı.

Katlanabilir yüzeyler ihtiyaca göre büyüyüp küçülebilen ekran alanı sunmanın yanısıra, kendilerine özel uygulamalar ile yaratıcı kullanım senaryoları da oluşturabiliyor. Bu arayışın akıllı telefonlar ile sınırlı olmadığını düşünen markaların başında bilgisayar üreticisi Lenovo geliyor. Şirketin bir süredir kesitler paylaştığı “ThinkBook Flip AI PC” kodlu dizüstü bilgisayar konsepti ilk kez MWC 2025’te sergilendi. Cihazın ayrıştırıcı özelliği arkaya doğru katlanabilen ve istendiğinde yukarı doğru açılabilen esnek ekranı.
ThinkBook Flip katlanmış haldeki 13,1 inçlik OLED ekranıyla geleneksel bir taşınabilir bilgisayardan farksız. Katlanan kısım açıldığındaysa ise 18,1 inç “dikey” ekranlı sıradışı bir modele dönüşüyor. Bir diğer ilginç özelliği ise 3 renkli LED ile desteklenen dokunmatik kontrol yüzeyi. “Smart ForcePad” adlı bu alan (eski Apple Macbook serilerindeki “Touch Bar” gibi) uygulamalara ve ihtiyaçlara özel işlevler kazanabiliyor. ThinkBook Flip, bir diğer katlama şekliyle tablet olarak da hizmet verebiliyor.

Katlanabilir cihazlara yeni işlevler kazandırma konusunda bir diğer yaklaşım da Infinix’ten geldi. Şirketin “Zero Mini” kodlu akıllı telefonu çoğu emsalinden farklı olarak 3 kere katlanabiliyor. Tamamen katlanmış haldeki en küçük formu bir klipsi andırdığı için kemer, bisiklet ya da sırt çantası gibi aksesuarlara yerleşerek adım sayıcı, navigasyon ekranı ya da hoparlör gibi farklı işlevler kazanabiliyor.
Güneş ile meditasyon
MWC kapsamında Lenovo’nun tanıttığı bir diğer konsept, bazı elektrikli otomobillerin cam tavanında görmeye başladığımız güneş panellerini ilk kez bir dizüstü bilgisayara uyarlamış. 15 milimetre kalınlığında ve sadece 1,2 kilogram ağırlığındaki “Yoga Solar PC” kodlu model, ekranın arka yüzeyindeki özel paneller ile ihtiyaç duyduğu enerjiyi güneşten topluyor.

Marka tarafından geliştirilen “Dynamic Solar Tracking” adlı yapı, kullanım sırasında enerji toplayamaya ne zaman ve ne miktarda başlanacağı, toplanan enerjinin pilin şarjı için mi yoksa sistemin anlık tüketimi için mi harcanacağı gibi hesaplamaları yapıyor.
Intel imzalı Lunar Lake işlemcisine, 32GB belleğe ve 1 TB depolama alanına sahip üründe kullanılan 84 hücreli (silikon) güneş paneli, yüzde 24 çevrim oranıyla kendi kategorisindeki en yüksek verimlilik değerlerinden birine sahip. Yoga Solar PC bu sayede (güneş altında) 20 dakika içinde pilini 1 saat video izleyebilecek seviyede şarj edebiliyor. Konsept aşamasındaki ürünün Haziran ayında 3 bin 500 dolar etiketle piyasaya sürülmesi bekleniyor.

Güneşten beslenen bir diğer yenilikçi prototip ise inovatif şarj bileşenleri ve aksesuarlarıyla dikkat çeken Çinli üretici Anker’den geldi. “Solix Cloak” adlı ürün kendisini “dünyanın ilk giyilebilir güneş paneli” olarak tanıtıyor. İlk bakışta Star Wars’ın yeni bölümü için tasarlanmış bir Jedi kostümünü andıran mont benzeri ürün, üstündeki iki düzine esnek (perovskit) güneş paneliyle 30 watt enerji üretiyor. Böylece üstünüzde taşıdığınız birçok cihazı şarj edebiliyor.
“Telefonlu” kameralar
Cep telefonlarına ilk kamerayı 2000 yılında (Japon) J-Phone markası “J-SH04” modelinde yerleştirdi. Fakat çoğumuzun aklında en kitlesel örneği Nokia N90 kaldı. 2005 yılında piyasaya sürülen ilginç tasarımlı model o dönem için en üst seviyeyi temsil eden otomatik netlemeli ve LED flaşlı 2 megapiksel kameraya ve Carl Zeiss imzalı optik düzeneğe sahipti.

Bugünkü seviyeyi Çinli cihaz üreticisi Xiaomi’nin MWC’de sergilediği “15 Ultra” modeli belirledi. Carl Zeiss tarafından geliştirilen ve her biri 50 megapiksel çözünürlüğünde 3 kameraya sahip cihaz bu kombinasyonla 200 megapiksel çekim yapmanızı sağlıyor. 120Hz frekanslı 6,73 inçlik AMOLED ekranı, 5 bin 410 miliamperlik pil ile destekleniyor. 4 Mart’ta piyasaya sürülecek Xiaomi 15 Ultra’nın yurtdışı satış fiyatı bin 500 euro olacak.

Xiaomi’nin aynı kulvarda sergilediği bir diğer konsept ürün “Modular Optical System” adını taşıyor. Yeni nesil telefonların arka yüzeyinde gördüğümüz mıknatıslı halkaya yapışan harici kamerayı temel alan yapı, cihazın kabiliyetleri ile profesyonel lenslerin yeteneklerini birleştiriyor. Şirketin patentli “LaserLink” teknolojisini kullanan 35 mm çaplı harici lens, 1/1,4 ile 1/11 arası diyafram (aperture) aralığına ve manuel odaklama (focus) yeteneğine sahip. Tüm bu ayarlar telefonun özel kamera uygulamasıyla yönetiliyor.
(7 Mart 2025 tarihli Oksijen gazetesi yazım.)
Görüşlerinizi paylaşın: