[nextpage title=”Genel Gündem” ]2 haftadır özetleri konu başlıklarına göre sayfalara bölmek için pek çok yöntem ve araç denedim. En makul ve kullanışlı olanı şu anki gibime geliyor. Herkesi memnun etmek elbette mümkün değil. Ama daha iyi (bütün platformlarda çalışan ve mevcutta olmayan bir [highlight]fayda sağlayan[/highlight]) her tavsiyeyi (yani WordPress eklentisini) denemeye varım.
Özetler konusundaki eleştirel yorumlarda değişen pek bir şey yok. Kimi uzun, kimi kısa diye dert yanıyor. Kimi tek parça olsun istiyor, kimi sayfalı. Açıkçası -darılmazsanız- bunları ‘kapris’ olarak okuyorum.
Çocukken okuyacak bir şeyler bulmak için sokağımızdaki bütün apartmanları tek tek gezip; kitap, dergi, gazete atmışlar mı diye kapılara baktığımı hatırlıyorum.
Okumak, öğrenmek biraz çile istiyor.
Genel Gündem
- Instagram’ın zengin çocuklarını tanımıştık. Peki ya zengin köpeklerini? Onları da ihmal etmeyin.
- Rusya’da Vladimir Putin’in en güçlü rakibi olarak gösterilen muhalif lider Boris Nemstov’un öldürülmesiyle ilgili komplo teorileri bitmiyor.
- 1984 yılında İngiltere’de ortaya çıkan ve içinde ülkenin en önemli politikacılarının da bulunduğu bir pedofil (sübyancı) çetenin tecavüz ve işkence ettiği onca çocuğa rağmen bizzat ‘Demir Leydi’ lakaplı İngiltere Başbakanı Margret Thatcher tarafından örtbas edildiği ortaya çıktı. Dosya 30 yıl sonra yeniden açıldı.
- Bir İngiltere haberi de arşivlerden gelsin. 1960’larda bir Avustralyalı sporcu İngiltere’den ülkesine dönecek parayı bulamayınca daha ucuz bir yöntemi denemeye karar vermiş: Kendini tahta bir kutuya kapatıp ülkesine kargoyla göndermek!
- Duranord Veillard ve eşi Jeanne Veillard’ı tanıyor musunuz? New York’ta yaşıyorlar. Gündeme gelme sebebiyse yaşları. Onlar yaşayan en yaşlı çift. Duranord 108, karısı Jeanne 105 yaşında! Bu hafta 82. evlilik yıldönümlerini kutladılar. Nice yıllara!
- Pitbull cinsinin medar-ı iftiharı Hulk isimli köpek henüz 17 aylık ve 78 kilo! Evlerden ırak…
- Sansarın biri ağaçkakanı avlamak için tepesine çullanır. Korkuyla kaçmaya (uçmaya) başlayan ağaçkakan sırtında sansarın kaldığını epey sonra fark eder. Sonuçta ikisi de hayatta kalır. Bizim bu olaydan haberdar olmamız ise vahşi doğa fotoğrafçısı Martin Le-May’in bu sıradışı olayı tesadüfen kaydetmesiyle olur.
ABSOLUTLEY INCREDIBLE photo by Martin Le-May. Green Woodpecker and Weasel. Apparently the Woodpecker escaped. pic.twitter.com/PUt1b2Mbhs
— Jay Ward (@Jayward7) March 2, 2015
- Bu garip karenin devamında -tahmin edileceği gibi- herkes kendi yorumunu ortaya koydu. Favorim aşağıdaki.
That photo of a weasel riding a woodpecker has spawned the #WeaselPecker meme. http://t.co/7uvf9zeOYQ pic.twitter.com/WK8dFYC1u2
— someecards (@someecards) March 3, 2015
- Forbes dergisi geleneksel ‘Dünyanın en Zenginleri‘ listesini yayımladı (dolar milyarderi sayısı 2 bin kişiye yaklaşıyor!). Liderlik hala Microsoft’un Kurucusu Bill Gates’te. Bense esas adı-sanı duyulmayan, anılmayan ‘gerçek zenginlerin’ listesini merak ediyorum (Rockefeller, Rothschild aile üyeleri gibi).
- 48 ülkede gerçekleştirilen bir araştırmaya göre 1950’den bu yana IQ’muz 20 puan yükselmiş. Bunda iş ve yaşamın zekaya daha bağlı hale gelmesinin payına dikkat çekiliyor. Flynn Etkisi denen bu teoriyi bizzat teorisyeni James Flynn’in ağzından dinlemek isterseniz buyrun.
- IŞİD yeni hedefini belirledi: Twitter Kurucu ve Yöneticileri.
- Girişimcilik tarihinin en büyük tartıması: Edison mu Tesla mı? Artık bunu kazanan belirleyecek. Çünkü bir masa oyununa ilham kaynağı oldu.
[/nextpage]
[nextpage title=”Bilim / Teknoloji” ]
Bilim / Teknoloji / Yazılım / Donanım
- TEDxLimassol konferansında konuşan Doktor Sergio Canavero 2 sene içinde [highlight]kafa nakli[/highlight] yapılabileceğini iddia etti. Omurilik hasarı yüzünden tamamen felçliler için mucize kabilinden bir haber. Yine d üzerine biraz düşünmenizi isterim. Bedeni, ortaya çıkacak ‘yeni’ insanı, hayatı… Meraklısı için (8 dakikalık) sunumu aşağıda.
- Evladınız eminim gözünüze muhteşem görünüyordur. Her anne-baba için öyle. Fakat [highlight]biraz daha muhteşem olmasını istemez miydiniz?[/highlight] Çocuklarınızı daha doğmadan genetik olarak programlama konusunda birçok grup çalışma halinde. İddialarına göre 10 ile 20 sene içinde genetik mühendislikle ‘yaratılmış’ ilk insanlar doğacak. Kulağa korkutucu gelse de (yazıdaki ankette göreceğiniz gibi) buna karşı çıkanlar sağlığın şart koştuğu durumlarda bunu makul karşılıyor. Elbette çocuğunuzun ciddi bir hastalıkla doğmasını istemezdiniz. Peki hangi hastalığına razı olurdunuz? [highlight]Hiç hasta olmasa, kusursuz daha güzel değil mi?[/highlight] Geleceğin ebeveynlerini ÇOK zor seçimler bekliyor.
- Devletin (yerli , yabancı, istihbarat, emniyet, vs) cep telefonunuzu dinlediğinden endişe ediyorsanız -ve Android platformundaysanız- [highlight]ücretsiz ve açık kaynaklı[/highlight] RedPhone uygulaması ile karşılıklı kriptolu görüşme yapabiliyorsunuz. iPhone kullanıcıları için muadili Signal. Gayet sağlam referansları var.
- İnternet takibi üstüne şu ana kadar okuduğum en anlaşılır ve dolu makale.
- İstihbarat örgütlerinin takibinden kurtulabilmek için güvenli cep telefon ve tablet platformu yaratma konusunda Finlandiyalı şirketler de işbirliğinde.
- Bu haftaya yansıyan çok ilginç bir gelişme de eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın eşi ve Barack Obama Başkanlığında Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Hillary Clinton ile ilgiliydi. İddiaya göre Hillary Clinton 2009-2013 yılları arasında devleti ilgilendiren konular hakkında kişisel e-posta sistemini kullanarak yazıştı. Hakkında soruşturma başlatılınca Twitter’dan duyurduğu çağrıyla bütün mesajlarının açılmasını ve isteyen herkes tarafından incelenmesini talep etti.
I want the public to see my email. I asked State to release them. They said they will review them for release as soon as possible.
— Hillary Clinton (@HillaryClinton) March 5, 2015
- Almanya’nın önemli dergilerinden Der Spiegel’in geçen haftaki kapağı Silikon Vadisi’nin dünyaya hükmetmeye çalıştığını iddia ediyordu. Komplo teorilerinin vazgeçilmez ortak maddesi ‘Tek Dünya Devleti’ teknoloji ile mi kurulacak dersiniz? Güzel bir özetine göz gezdirelim (yorumlara da mutlaka bakın derim).
- Bu tartışmaya paralel bir yeni kavram ise ‘dijital oligarşi‘. Verilerimiz kimin elinde? Ne yapıyorlar? Ne kadarına razıyız? Sorgulama, seviyelendirme ya da reddetme hakkımız var mı? Buyrun sohbete!
- Fujitsu video kayıtlarında yüzü piksellenen kişileri dahi ayırd edip takip edebilen bir teknoloji geliştirdiğini açıkladı.
- İran Google ile işbirliğine hazır.
- İngiltere insansız hava aracı (drone) sahiplerinin araçlarını devlete kaydettirme zorunluluğu getiriyor.
- Fransa’nın Başkenti Paris’te izinsiz drone uçuşları yasaklandı. Polis göklerde sürek avında.
- BBC’nin haberine göre Avrupa Birliği kapsamında dronelar için yeni bir hukuki düzenleme üstünde çalışılıyor. Droneların yeni kullanım alanları heyecan yaratıyor ama nefret edeni de az değil. ABD’de düşürülen her drone için ödül koyanlar bile var. Bir de Johnny Dronehunter var. Mahremiyetin Koruyucusu 🙂
- ABD federal güvenlik teşkilatı FBI, Silk Road baskınıyla ele geçirdiği (ve ne olacağı çok tartışılan) 50 bin Bitcoin‘i satışa çıkardı! (bu satırları yazarken tutarın karşılığı 36 milyon Türk Lirası ediyordu).
- 3GSM Congress adıyla başlayan mobil dünyanın en büyük etkinliği birkaç yıldır Mobile World Congress (MWC) adıyla kapılarını açıyor. Birkaç konuşmama denk geldiği için meslek hayatımda ilk defa bu yıl gidemedim. Gördüğüm en güzel web derlemelerinden biri Digital Trends sitesinden geldi (en iddialı lansmanlar HTC One M9 ve Samsung Galaxy S6 Edge oldu).
- ZTE’nin yeni telefonu Grand S3 şifre / PIN kullanmıyor. Çünkü sahibini gözünden tanıyor.
- MWC kapsamında ortaya çıkan LG’nin akıllı saati Urbane‘den geçen hafta söz etmiştim. Şıklık konusunda gayet iddialı bu modele bir rakip de -beklenmedik bir yerden- Huawei’den geldi. Tasarımı gerçekten çok hoşuma gitti. Klasik analog saat kadranı kesinlikle iyi tercih.
https://www.youtube.com/watch?v=UAzwq1_E8is
- Akıllı saatler her yeni teknolojik cihaz gibi kendine has düzenlemeleri de beraberinde getirecek. İlk hareket Londra Üniversitesi’nden geldi. ‘Akıllı olma ihtimalinden dolayı’ artık sınavlara saatle girmek yasak.
- Apple’ın akıllı saatler konusundaki derdiyse hiç ilgisi olmayanlara Apple Watch’u nasıl satacağı.
- Benzer bir endişeden heves alan UnaliWear imzalı Kanega kodlu saat ise yaşlıları hedefliyor. Yaşlılara özel düşünülmüş işlevleri (eve dönmek için GPS destekli yönlendirme, acil durumlarda çağrı merkezi desteği, ilaç içmek için hatırlatıcılar, vs) gerçekten hayranlık uyandırıcı. Diğer akıllı saatlere de uyarlanmasında fayda olacak yeniliğiyse sadece sahibine görünen ekranı. Amaç etraftaki meraklı ve kötü niyetli gözlere karşı mahremiyeti korumak.
- Apple Watch’un en büyük sıkıntılarından biri de su geçiren yapısı. Bunu kendine dert eden aksesuar üreticisi Lunatik, Epik kodlu bir kılıfla bu sorunu çözmeyi hedefliyor.
- Peki bir Apple Watch sahibi olsaydınız hangi uygulamaları kullanabilecektiniz, biliyor musunuz?
- 100 dolardan ucuza satılacak Noodoe kendisini Anti-Apple Watch olarak tanımlıyor. Ucuz, basit, özelleştirilebilir… Güzel ayrıntılarından biri parmaklarınıza ihtiyaç duymadan bilek hareketlerinizle işlemesi.
https://www.youtube.com/watch?v=67puOVgFcGM
- Akıllı saatler yarışında saat ile anılan İsviçreli markalar da durmuyor elbette. Şahsen tutkunu olduğum markalardan Mondaine iddialı bir girişe hazırlanıyor: Helvetica!
- Mobil uygulama dünyasına geliştirici olarak adım atmak isteyenlere İstanbul merkezli 5 haftalık bir (ücretli) atölye.
- İnternette altını çizecek şeyler için ilginç bir çözüm: Pithli.
- Bang&Olufsen markasına aşina mısınız ya da bir ürününe sahip misiniz bilmiyorum. Benim yıllardır hayalim ama bir türlü o kadar paraya kıyamadım herhangi bir ürün için. B&O ürünlerinin ortak özelliği kusursuz işçiliği, yüksek teknolojisi ve ÇOK uzun süre kullanılmak üzere üretilmesi. Son maddesi bu çağın tüketicisine biraz aykırı gelebilir. Son ürünlerden biri BeoPlay H8 adlı kulaklık. Deri ve alüminyumdan mamul, Bluetooth 4.0 ile kablosuz yapı ve Parrot Zik‘teki gibi dokunmatik yan yüzeyinden parmakla kontrol. Allah sahibine bağışlasın.
https://www.youtube.com/watch?v=wAeIzbCS428
- Bir aksilik olmazsa Türkiye’de Mayıs ayında 4G (LTE) ihalesi yapılacak. Hizmetin yıl sonunda hayata geçmesi bekleniyor.
- Sıkça aklıma gelen bir soru: Apple’ın Kurucusu Steve Jobs’un ilham kaynağı olan insanlar kimlerdi? Nedense Quora’ya sormak aklıma gelmemişti. Birinin gelmiş. Gelen cevaplar arasında Mohandas Gandhi, Henry Ford, Thomas Edison, Edwin Land, Akio Morita, Andy Grove, Paul Jobs, John Warnock ve Alan Kay gibi isimler sıralanıyor (Alan Kay benim listemde de var).
- Apple 13 inçlik iPad’i Eylül’e erteledi.
- Hayata geçmek için ihtiyaç duyduğu 200 bin doların çok üstünde fon toplayan Beam, mobil cihazınızı dilediğiniz yüzeye yansıtan bir mini projeksiyon cihazı.
- 5 cihaza tek şarj: Flexcharger.
- Malum artık Twitter içeriği Google indeksine girdi ve arama sonuçlarında yer alıyor. Bunun ne kadar verimli olduğu ve ne ifade ettiğini inceleyen güzel bir dosya.
- Instagram’a yolladığınız fotoğraflar Twitter’da görünmüyor ve bu durum uykularınızı mı kaçırıyor? Artık bir çözümünüz var.
- Nikon’un 24,2 megapiksel çözünürlüklü yeni D7200 modeli NFC ve WiFi desteğine sahip. Tek şarjla 1.110 kare çekim yapabiliyor ve saniyede 6 fotoğraf karesi kaydedebiliyor. ABD için tavsiye edilen (sadece gövde) fiyatı 2 bin dolar.
- Özellikle fotoğraf (ve video) tutkunlarını ilgilendiren bir başka haberle devam edelim: SanDisk’in microSDXC UHS-I kodlu yeni microSD bellek kartı kapasite limitini [highlight]200GB[/highlight] olarak tanımladı. 1,44MB disketleri hala dün gibi hatırlayan benim gibiler için yorumlaması güç. Kafanızda canlanması için; tırnağınız kadar bu kartta 20 saat Full HD video depolamak mümkün. Su geçirmiyor, ısı ve darbeye dayanıklı. X-ışınlarından da etkilenmiyor (güvenlik dedektörlerine yönelik).
- Mobil dünyaya epey ses getiren bir giriş yapan Çinli cep telefonu ve tablet üreticisi Xiaomi, şimdi de GoPRO’nun egemenliğinde ilerleyen aksiyon kamerası pazarına giriş yaptı. Yi Action Camera kodlu modelin -her Xiaomi ürününde olduğu gibi- şaşkınlık verici, ucuz bir fiyatı var: 65 dolar! GoPRO seçeneklerinin 130 dolardan başlayıp 500 dolara kadar çıktığını hatırlamakta fayda var. Yi kamerası Sony’den aldığı güçle GoPRO’dan 3 kat yüksek çözünürlüğe sahip (16MP). Saniyede 60 kareden 1080p video çekebiliyor.
- Selfie çubukları eskiyeli çok oldu. Daha trend bir şeyler peşindeyseniz Podo ile tanışın. Sosyal medya suretinizden asla mahrum kalmamalı.
https://www.youtube.com/watch?v=PbxdTXrz65o
- Goldman Sachs 1980-2000 yılları arasında doğan Millenial kuşağını güzel bir infografikle özetlemiş.
- Instagram markalar için yeni reklam modelini tanıttı. (Özeti: galerisi için tıklayınız!)
https://vimeo.com/121179555
- Washington Üniversitesi’nden bilimciler beyin yüzeyinde Alzheimer ve MS hastalığının ilerlemesini yavaşlatan bir protein keşfettiler. Bu protein daha önce ALS ve Parkinson hastalığıyla da ilişkisi keşfedilen TREM2’nin bir türevi.
[/nextpage]
[nextpage title=”İnternet / Girişimler” ]
İnternet / Girişimler
- Camianın en eski girişimcilerinden Mark Cuban şu anki internet balonunun 2000’li yıllardakinden de fena olduğunu iddia ediyor.
- Türkiye’de bu yıl beşincisi düzenlenen Mixx Ödülleri sahibini buldu. 2014’ün en yaratıcı dijital işlerine göz atalım.
- Startup Turkey de bu hafta Antalya’da gerçekleştirildi. En iyi 3 proje Netsparker, Play3Arabi ve cubic.fm oldu. Diğer detaylarsa şöyle.
- Instagram’da pratik yemek tarifleri. Bence #iyifikir ama ah bir de video tabanlı olsaymış (yapılışların fotoğraf karelerinden oluşan bir video bile olurmuş)…
- Facebook’un dünyayı internete bağlama girişimi 2014 raporunu yayımladı (PDF). Buna göre dünya nüfusunun henüz sadece %37,9’u internete bağlanabilmiş durumda. Bu oran gelişmiş ülkelerde %76,2, gelişmekte olan ülkelerde %29,8. Yaygınlaşmadaki en büyük 3 engel altyapı, satın alma kapasitesi ve fayda oranı. Hedef 100 ülkeye ücretsiz internet dağıtmak.
- Apple’ın bir süre önce satın aldığı Beats’in (Spotify katili olacağı iddia edilen) müzik dinleme hizmetini Haziran ayında hayata geçireceği iddia ediliyor.
- Sahibinden.com normalde operatörlerin yapması gereken (ve bir dönem Turkcell’in Rumara adıyla denediği) geçici telefon numarası hizmetini başlattı. Emlakçı, galerici ya da ilanınızı arayacak alıcılarla gerçek telefon numaranızı paylaşmamak için harika bir çözüm (yurtdışında geçici numara hizmeti veren Burner, Hushed ve Number Proxy gibi birçok hizmet bulunuyor).
- Google’ın Fiber adlı hizmetiyle karada Loon adlı hizmetiyle -balonlarla- havada internet dağıtmaya başladığını biliyoruz. Bu hafta da (şimdilik MVNO; yani mevcut bir operatörün altyapısını kullanan fakat –BİMcell, PTTcell gibi- ayrı çalışan) bir mobil operatör olarak hizmet verme stratejisini resmen doğruladılar (Cep telefonu tarifemde Google’dan da bir seçenek görmek isterdim mutlaka. Rekabet iyidir; her zaman müşteriye yarar). Google’ın bu alandaki asıl hevesi Steve Perlman adlı girişimcinin Artemis şirketi altında geliştirdiği pCell (personal cell) adlı yeni kablosuz veri teknolojisini yaygınlaştırmak. pCell sayesinde baz istasyonları şimdiki gibi toplam kapasiteyi bağlananlar arasında paylaşmak yerine sadece size özel bir veri yolu açıyor ve [highlight]internet hız verimliliğini 4G’nin 35 katına çıkarıyor[/highlight]. Vaat ettiği [highlight]hız artışıysa 1000 (BİN) kata kadar çıkıyor[/highlight].
https://www.youtube.com/watch?v=Z6NEnLvhFCk
- Silikon Vadisi’nden sürekli büyük başarılar, ultra zenginlerin hikayelerini dinliyoruz. CNN gitmiş ve görmediğimiz fakir, yokluk içindeki çoğunluğu haberleştirmiş. Garajdan çıkan teknolojileri biliyordunuz eminim ama parası eve yetmediği için garajda yaşayan anne ve çocukları eminim bilmiyordunuz. Bilmek gerek.
- Ünlü Muhabir Kevin Roose, Silikon Vadisi tayfası arasında ‘nootropic‘ olarak adlandırılan en popüler kafa yapıcı / zeka açıcı hapları denemiş ve izlenimlerini yazmış (bu garip uygulama ve siteler neyin kafası diye merak ediyorsanız cevabı bu yazıda).
- Şirketler sosyal medyada bir şeyler yapmak için kendini helak ediyor. Çoğu da eline yüzüne bulaştırıyor. Social Medi(a)cation sitesi ise onlara neyi nasıl yapması gerektiğini örneklerle öğretmeyi hedefliyor. Aklınızda olsun.
- Şirketler böyle de bireyler değil mi? Sosyal medyada façayı toparlamak için özel bir temizlik hizmeti bile var. Ön kayıt topluyor.
- 9 yıl önce Google tarafından 1,7 milyar dolara satın alınan Youtube bugün 1 milyar izleyiciye sahip olmasına rağmen hala para kazanamıyor. The Wall Street Journal’ın araştırma haberine göre sitenin [highlight]sadece altyapı gideri yıllık 3,8 milyar dolar[/highlight]. Analizlere göre kullanıcılar Youtube reklamları yüzünden ürün satın almıyor. İlgi çekici bir dosya.
- Microsoft, sosyal haber uygulaması Prismatic‘i satın almak istiyor.
- Google Rehber arayüzünde radikal bir değişime gidiyor. Inbox ve Google+ karışımı bir akıllı tasarım geliyor. Bir de siz deneyin bakalım.
- Elektronik ödeme sektörünün öncü çözümü Paypal, mobil ödeme konusuna hızlı giren Apple Pay ile rekabet edebilmek için Padiant‘ı satın aldı.
- Şimdiden 2 milyondan fazla kullanıcıya sahip Apple Pay üstünden (çalıntı Apple ID’ler ile) yolsuzluklar başladı bile.
- Mobil ‘eşleştirme’ uygulaması Tinder bir süre önce ücretli üyelik ile gelir modelinin ilk adımını atmıştı. Sırada reklamlar var (Küçük bir bilgi: Tinder şu an [highlight]her gün 14 milyon çifti[/highlight] birbiriyle buluşturuyor. Belinize kuvvet).
- Mobil cihaz ve uygulamalar dünyayı dönüştürüyor ama bundan herkes memnun değil gibi. ABD’de 3 üniversite tarafından kullanılmaya başlanan PocketPoints, derste cep telefonunu kullanmayan öğrencilere ekstra not veriyor.
Google geçen hafta kendisine ait Blogger platformundaki porno / erotizm temalı bloglara yönelik bir temizlik harekatı başlatmıştı. Gelen tepkiler yüzünden bu hafta geri adım attı. Özet: DEVAM! - Oyun stüdyosu EA bu hafta aldığı bir kararla efsane şehir simülasyonu Sim City’yi geliştiren alt şirketi Maxis’i kapatma kararı aldı. Bütün çalışanlar işten çıkarıldı. Sim City şu ana kadar çıkan sürümlerle satışta kalacak fakat muhtemelen artık geliştirilmeyecek. Karar 4 Mart tarihinde yürürlüğe girecek.
- Sayfalarında baktıklarınızı satın alabileceğiniz bir Pinterest ister miydiniz? Buyrun o zaman Tapiture‘a (teypiçur okunuyor).
- Benim de çok severek kullandığım e-ticaret sitesi Fab, ilginç tarz ve içeriğiyle aklınıza gelen bütün dev yatırımcıların ilgisini çekti. Çoğundan dev yatırımlar kopardı. Değeri 1 milyar dolara kadar ulaştı. Ancak geçen hafta (7 milyonu nakit, 8 milyonu hisse karşılığı) 15 milyon dolara satıldı! Bu hezimetin sebeplerini özetleyen Fast Company diyor ki ‘kasanızı ego değil, para doldurmalı‘.
- Türkiye’den bir akademisyen girişimiyle kapatalım: konumuz matematik kafası.
[/nextpage]
[nextpage title=”Tasarım / İnovasyon” ]
Tasarım / İnovasyon
- ABD’li silah üreticisi Lockheed Martin geliştirdiği lazer silahı tanıttı. Gösteri dahilinde bir kamyon kilometrelerce öteden ışık hızıyla tarumar edildi. Delikli tüfek mertliği bozmuştu. Lazer neyi bozacak bakalım.
- Bir ‘depo avcısı’ devriye sırasında bir köşede devasa kalıplara denk gelir. Ne olduğunu araştırırken bunların 30 yıllık efsane Commodore’un kasa kalıpları olduğunu anlar! Dayanamayıp satın alır fakat ne yapacağını bilemez. Neyse ki sonra aklına bunu bir Kickstarter projesine çevirmek gelir. Antika Commodore 64’lerimiz artık 3 farklı renge sahip olabilecek.
- Biraz kahve yer miydiniz? Restoran zinciri KFC’nin yeni kahve bardakları yenilebiliyor. Tadı nasıl acaba? (her şey bir yana kahveyi KFC’de içmek nedendir?)
- IKEA’nın yeni mobilyaları üstüne koyduğumuz cihazları kablosuz olarak şarj edebilecek.
- Google 19 bin çalışanına ev sahipliği yapacak yeni Genel Merkez için (bir başka proje vesilesiyle başka bir hafta özetinde adını andığım) Danimarkalı Mimar Bjarke Ingels ve İngiliz Mimar Thomas Heatherwick ile anlaştı. 202 hektar yüzölçümüne sahip olacak dev yapı birçok inovatif detay içerecek.
- Ahşaptan gökdelen olur mu dersiniz? Hem de ne güzel olurmuş.
- Bilişim dünyasında ‘easter egg‘ denen bir kavram vardır. Paskalya bayramında boyanan yumurtalardan adını alan bu kavram oyun ve yazılımlar içine gizlenen sürprizleri anlatır. Bu hafta ortaya çıktı ki bir tanesi de elektrikli otomobil efsanesi Tesla içinde bulunuyor. Nasıl olduğunu ve ne yaptığını izleyelim:
https://www.youtube.com/watch?v=9mnZZMXi8L8
- Yukarıdaki videoda görünen araç eminim -benim gibi- 1997 yapımı Bond filmi The Spy Who Loved Me’yi izleyen herkesin hafızasında tazeliğini koruyordur. Aynı durum Tesla’nın Kurucusu Elon Musk için de geçerli olmalı ki kendisi bu filmde kullanılan aracı (modifiye edilmiş bir Lotus Esprit) [highlight]997 bin dolar[/highlight] vererek satın almıştı. Daha da garip bir detay: 997 bin dolara satılan bu aracı (satan adam) [highlight]100 dolara satın aldığı[/highlight] bir konteyner içinde bulmuş (aslında kendisi ne olduğunu anlamamış; bir diğer arkadaşı “yahu bu James Bond’un arabası değil mi?” deyince fark etmiş).
- Otomobillere girmişken bahsetmemek olmaz. Bu hafta dünyanın en büyük mikro-araç koleksiyonu satışa çıktı. Şahsen bu kadar fazla model olduğunu bilmiyordum (şahsi bilgim Vespa triportörler ve BMW Isetta‘dan ibaretti). Bazılarına bakmaya doyamadım. Böyle cesur ve sıradışı tasarımları bir daha görme fırsatımız olacak mı acaba?
- O sıradışı ruh adına umut verici bir örnek 2015 model Morgan Aero 8 ile geldi. İzleyelim:
- İki tekerlekli camiada ilginç bir seçenek Ford’dan geldi. MoDe:Me: kodlu bu elektrikli bisiklet dikkat çekici ayrıntılara sahip. Kullanıcının bisiklet ile arasındaki iletişim gidonun merkezine yerleşen akıllı cep telefonunuzla oluşuyor. Tanıtım filminde trafiğiyle anılan şehirler arasında İstanbul da var. Acaba Ford Türkiye satar mı dersiniz? Mutlaka denemek isterdim.
- Bisikletçiler için bir güzellik daha sıkıştırayım araya. Kryptonite imzalı WheelNutz adlı ürün kilitlediğiniz bisikletinizin (boşta kalan) tekerleğinin çalınmasını engelliyor. Bu özel civata içindeki mekanizma sayesinde sadece bisiklet tersken gevşiyor. Dolayısıyla hırsız bisikletinizi ters çevirmeden tekerleği sökemiyor (kilitlediğiniz için ters çeviremeyeeğini varsayıyoruz elbette).
- Çocuk ve kadına yönelik şiddet ve buna yönelik örtbas / görmezden gelme sadece Türkiye’nin sorunu değil. Ama bunu sorumluluk edinip eyleme geçirme konusunda her ülke kendince fikir ve yöntemlere sahip. Gördüğüm en yaratıcı çalışmalardan biri bu hafta İngiltere’de hayata geçti. Dev bir sokak reklamında “Bana Bakın” diyen bir kadın. İnsanlar baktıkça yüzündeki morluklar ve çürükler görünüyor. Şiddetin kendisi kadar olmasa da yine de çarpıcı -ve bence- etkili (videodaki kadının ifadesi de benim için oldukça şaşırtıcıydı: İngiltere’de her hafta 2 kadın erkek arkadaşı ya da kocası tarafından öldürülüyor).
- Aynı konuyu akıllıca işleyenlerden biri de The Salvation Army oldu. Şu meşhur elbise rengi geyiğinden yola çıkarak soruyor: mavi ve siyahı ayırd etmek cidden zor mu?
Is it so hard 2 see black & blue? 1 in 6 women are victims.#StopAbuseAgainstWomen#blackandblue #whiteandgold pic.twitter.com/HoYNXBQRIE
— TheSalvationArmySA (@SASalvationArmy) March 6, 2015
- California Üniversitesi, derimiz dahil her yüzeyi bir sensöre çevirebilecek, programlayabilecek bir kalem geliştirdi.
[/nextpage]
[nextpage title=”Kültür / Sanat / Sinema / TV” ]
Kültür / Sanat / Sinema / TV
- NASA çok değerli karelerden oluşan fotoğraf arşivinin bir kısmını Londra’da gerçekleştirilen From the Earth to the Moon adlı bir müzayedede satışa çıkardı. Toplamda 1 milyon dolardan fazla bedele ulaşan arşivde uzayda çekilen ilk selfie olarak anılan kare de bulunuyor.
- Takvime işaretleyin: 17 Mart Salı saat 19.00’da İstanbul Modern’de Hollanda Festivali Artistik Direktörü ve The Space sergisinin Küratörü Ruth Mackenzie ‘Dijital Alanın Küratörlüğü: Yeni Bir Sanat Formunun İcadı’ başlıklı bir konuşma yapacak.
- Kredi kartları sayesinde her geçen gün daha da az karşımıza çıkıyor olsa da para; banknot formuyla hala geçerli, yaygın ve -ilginç bir ayrıntı olarak- ‘ellenmemiş’. 3-4 hafta özetinde bu alanda farklı ülkelerin yaklaşımlarını paylaşmıştım. Bu hafta dikkatimi çeken bir girişim Tasarımcı Barbara Bernat imzasını taşıyor. Macaristan için tasarladığı vahşi doğa temalı banknotlar insanı kredi kartından soğutacak kadar güzel.
- Banknotlar konusunda bu hafta gündeme gelen bir diğer ilginç gelişmeyse Kanada banknotları üstünde geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Leonard Nimoy (Mr. Spock) ‘karalamaları‘ oldu (bir Facebook sayfası bile kuruldu). 5 dolarlık banknotun üstündeki karakterin Spock’un sima ve üniformasına benzerliği bundaki ilham kaynağıydı. Kanada devleti bir açıklama yaparak paraların bu şekilde tahrif edilmemesini rica etti. Bence bunların çoğuna tahrifat demek haksızlık olur.
- Güncel edebiyat dergisi Sabit Fikir, Mart sayısında dijital çağda okuma-yazma alışkanlıklarını konu alıyor. Özellikle benim gibi kalemi-kağıdı unutanlar için okuma listesine eklenesi. Uzun fakat çok önemli bir diğer güncel derleme de kaynak olarak güneş gibi parlıyor.
- Stok fotoğraf denen şey medya, reklam ve tasarım dünyasının temel gıda kaynaklarındandır. Kurgulanmış, kategorik hazır (mizansen) fotoğraflar olarak düşünebilirsiniz. Çoğunun ortak özelliği aptalca kurgulanmış ve başlı başına komik olmasıdır. Hollywood yıldızı Vince Vaughn olaya bu çerçeveden süper bir dokunuş yapmış. Ve bu hafta boyunca ücretsiz kullanım ve paylaşıma açmış (bu zekice kurgu aslında Unfinished Business başlıklı filmin tanıtımının bir parçası).
- İzlandalı Sanatçı Björk sanal gerçeklik gözlüğü Oculus Rift ile farklı bir aktarım tarzı deniyor (tövbe ettirecek eleştiriler de yok değil).
[box type=”info”]Bu derleme hoşunuza gittiyse hemen altta yer alan sosyal medya düğmeleri aracılığıyla paylaşarak ilgilenebilecek dostlarınızı haberdar edebilirsiniz. Yeni yazılardan öncelikli haberdar olmak için yine aşağıda yer alan ‘yeni yazılardan ilk sen haberdar ol’ bölümüne e-posta adresinizi girmeniz yeterli.
Fikirlerinizi, katkılarınızı ve gözümden kaçan gelişmeleri yorumlarınızda beklerim.[/box]
Hepinize iyi Pazarlar.[/nextpage]
Görüşlerinizi paylaşın: