Geleceğin bir mesleği olacak mı?

Teknoloji, tarih boyunca yok ettiğinden çok daha fazla sayıda meslek üretti. Yapay zeka bu akışın ilk istisnası olabilir.

Kamu yönetiminde de hatırı sayılır görevler üstlenen İngiliz Yazar Thomas More’un 1516 yılında Latince yayımladığı meşhur eseri Ütopya, dönemin koşullarından çok farklı düzenin hüküm sürdüğü hayali bir adada geçer. Tam çevirisiyle “olmayan yer” anlamı taşıyan bu sözcük icadından 300 yıl sonra; 18. yüzyılın ikinci yarısında kavramsal bir değişime uğrayarak hayali kurulan, rüyaları süsleyen ve kusursuzlukları temsil eden oluşumları tanımlamaya başlar1. Öyle ki, birkaç yüzyıl sonrasında kabusu andıran zıttı için “distopya” adlı yeni bir kavram dahi icat edilir.

İnsanlığın daha iyiyi inşa etme adına icat ettiği onlarca devlet ve yönetim modeli var. Benzer bir arayışın sonucunda bulunan “şirket” adlı oluşum da Ütopya’nın basıldığı 16. yüzyıla denk geliyor. Bizdeki karşılığı Arapçadan geçme. “Şirk” kökünden anlaşılacağı gibi “ortaklık” anlamına geliyor. Yani tek başına altından kalkılamayan işlerin, ortak amaç ve hevesle bir araya gelen, farklı uzmanlıklara sahip kişiler tarafından kotarılmasına yönelik bir organizasyon. Görevleri, yetkileri, ödülleri, cezaları, zaferleri ve mağlubiyetleriyle bir tür “mini devlet”.

Uzmanlar koalisyonu

Bu oluşumun ürettiği uzmanlıklar, meslek dediğimiz kavramın rehberine her gün yeni başlıklar ekliyor. Dünya Bankası’nın 2015 tarihli raporu (PDF) nefes koçluğundan terziliğe, biyoloji mühendisliğinden kaş tasarımcılığına; 10 kategori altında 2 bin 500 farklı meslek olduğunu ortaya koyuyordu. Sayıyı 40 bine kadar taşıyanlar var.

Çalışmanın yaşamın kaçınılmaz bir sorumluluğu olup olmadığına yönelik tartışmalar Sanayi Devrimi’nden bu yana artarak sürüyor. Fakat bugün konunun ekseni; daha doğrusu soru kalıbı değişmiş durumda: “Yapay zeka çağında meslekler kalacak mı?”.

19. yüzyılda Karl Marx makinelerin doğası gereği işçileri lüzumsuz hale getireceğini savunuyordu. Yüzlerce yıla yayılan otomasyonun yaygınlaşma sürecinde bu kehanet kısmen gerçekleşti. Fakat hala dünyanın dört bir yanında yüz milyonlarca işçi fabrika kapılarında kart basıyor.

Kimsenin beklemediği bir hız ve kudretle hayatımıza giren yapay zeka (YZ) ise mavi yakalıların puslu bekası üzerine ahkam kesen beyaz yakalıları gerçek bir varoluş krizine soktu. Birkaç yıl öncesine dek her yetkinlik listesinin ilk sırasında gördüğümüz kodlama becerisi (Yazılım Mühendisliği) artık meslek erbabının dahi YZ kullanarak hallettiği bir işe dönüştü.

Otomasyon kas gücüne indirgenerek aşağılanan insanı özgürleştirme iddiasıyla ilerliyordu. YZ ise bütün nobranlığıyla insanın kendine has tek iddiası olan zihnine meydan okuyor. Bu yüzden “geleceğin meslekleri” arayışında yeni bir safhaya geçiyoruz.

Kesin olan; yakın gelecekte bütün mesleklerin YZ ile donanmış araç, ürün ve hizmetlerden destek alacak olması. Bunu tarih boyunca hayatımıza giren her teknoloji ile yaşadık. ATM makineleri veznedarları işinden etti ama bankacılık sektöründe çalışan sayısı tarihte hiç olmadığı kadar arttı. Fakat bugün (yine her biri YZ ile donanma yarışındaki) mobil bankacılık uygulamaları yüzünden birçok banka personel azaltmanın ötesinde; şubelerini bir bir kapatıyor. Birkaç tıklamayla üretilen YZ destekli sanal influencer’lar her sosyal mecrada, her dilde ve durmaksızın kişiye özel yayın yapıyor. Yaşlanmıyor ve yorulmuyorlar. Bu hafta milyar dolarlık girişimler ligine giren sentetik ses üreticisi ElevenLabs, seslendirme sanatçılarının, sentetik görüntü üreticisi Synthesia ise oyuncuların yerini alma iddiasında. Radyologdan tasarımcılığa yüzlerce mesleğin 10 yıl sonra var olup olmayacağını tartışıyoruz.

Elde kalan son koz

Buna rağmen öngörülerde bir fikir birliği yok. Örneğin iki hafta önce yayımlanan IMF raporu YZ’nın mevcut işlerin yüzde 40’ını etkileyeceğini; hatta bazılarını tamamen ortadan kaldırarak ülkeler arası gelir ve refah eşitsizliğini daha da derinleştireceğinden dem vuruyordu. Yatırım bankası Goldman Sachs’a göre birkaç yılda mevcut işlerin dörtte biri YZ’ya devredilecek (PDF). Danışmanlık şirketi McKinsey ise 2055’te bu oranın her iki işten birine ulaşmasını bekliyor.

ABD’nin MIT Üniversitesi’nin bu hafta yayımladığı rapor ise tam tersine YZ’nın iş dünyasında beklenenden çok daha yavaş yaygınlaşacağını iddia ediyor. Yetersiz olduklarından değil. Gereken yatırımın halen insana kıyasla daha “yüksek maliyetli” olduğu için! Raporun ekibinde yer alan Neil Thompson teknoloji dünyasına en hakim isimlerden biri. Bu yüzden teknolojinin hızla ucuzlayan doğasına yabancı olmadığını sanıyorum. Yine de bu iyimser öngörünün insanın iş dünyasındaki kaderinin “ucuz işgücü” unvanını koruyabilmesine bağlı kalması her açıdan düşündürücü.Teknolojinin tarih boyunca yeni meslekler yarattığı bir gerçek. Ancak birçok çalışma YZ’nın şu ana dek yarattığından daha fazla mesleği yok edeceğini savunuyor. Küresel nüfusun 8 milyarı aştığı bir dönemde ıskartaya çıkma riskiyle yaşayan yüz milyonlarca kişiye nasıl yeni nitelikler kazandırılacağı da meçhul.

(26 Ocak 2024 tarihli Oksijen gazetesinde yayımlanan yazım.)

  1.  Kavramlar Tarihi / Reinhart Koselleck / İletişim Yayınları / Sf: 259. ↩︎


Yayın Tarihi:

Kategori:


Yorumlar

2 yanıt

  1. DenizCakmak avatarı

    Yazının tamamını büyük bir dikkatle okudum. Yaşlanmıyor ve yorulmuyorlar kısmı, yapay zekanın büyük avantajını tanımlıyor. Maliyet baskısı ortadan kalktığında neler olacağını çok ama çok merak ediyorum. Yazıya katılıyorum. Bağlantıları da dikkatle takip ettim. Geleceğin meslekleri elbette olacak. Ancak kalıcı olacak mı? bu muamma.

  2. Sedat avatarı
    Sedat

    Yapay zekanın hakimiyetini ilan etmesi için insanoğlunun tek düze yaşamayı normalleştirmesi gerekir. Coğrafik şartlar etnik farklılıklarından dolayı bu hakimiyet uzun zaman alacaktır. Şuan endüstri 4.0 devrimi bile henüz gerçekleştirilememiştir. Öküzle çift süreni bırakın insan gücüyle toprağı kazıp eken topluluklar vardır ve şu sıralar Avrupada kazan kaldıran son teknoloji ürünü traktörlerle binlerce dönümü sürüp ekip biçip mahsül çıkaran çiftçilerden de hayatlarından kat kat memnundurlar diye, düşünüyorum. Yani coğrafi ve etnik nedenlerden dolayı Afrika yerlisine sanayi devrimi henüz söz geçirememiştir.

Görüşlerinizi paylaşın: