Geçen gün eşimle bizim ikizlere (Hasan Yalçın‘ın deyimiyle Jedi Padawan’lara) mama sandalyesi almak için (pek Jedi jargonuna uymadı ama…) Bakırköy’deki Gür Pasajı’na gittik. Buraya ortaokul yıllarında defalarca girmiş olmalıyım; hiçbir zaman alt katına inmek aklıma gelmemişti. Meğer ayrı bir dünyaymış…
Bebek mağazalarının arasında karşılıklı iki dükkan gördüm. İyi ki görmüşüm.
Mercan’dan polis üniforması alıp pavyondan kız kaldırıp tecavüz edenleri hatırlarsınız (ki sor derece akıllıca bir taktik). Bilmeyenler ‘nasıl alınır kardeşim polis üniforması’ gibisinden tepki vermişti. Bu güzel insanları Sirkeci’nin meşhur Mercan’ını bir gezmeye davet ederim. Orası da ayrı bir dünyadır. Ben bacak kadar ortaokul çocuğuyken bile oradan polis copu satın alıp okuldaki arkadaşlara satardım kat be kat fazlasına. (ne manyak tiplerle berabermişim ben de?)
Gür Pasajı’nda denk geldiğim bu dükkanda da asker elbiseleri ve ‘aksesuvarları’ satılıyordu. Dükkanın önünde teşhir için komando üniformasını giydirdikleri mankenin yüzü, gözü, anatomisi, teni olaya o kadar aykırı bir haldeydi ki gülmeden edemedim. Ben gülünce dükkandaki adam da pis pis bakmaya başladı. Asker gereçleri satan bir dükkan sahibiyle papaz olmak istemezsiniz…
Ama bir bakın lütfen şuna da siz söyleyin, olmuş mu 🙂
Ardından gözüm t-shirtlere takıldı. Bir kesiti paylaşayım:
Sırasıyla (soldan sağa) şunlar yazıyor:
- Her ananın oğlu asker olur ama, her kızın sevdiği komando olamaz.
- Bizler sosyetenin lüks yerlerinde raks etmeyi bilmesek de kartalların bile yuva yapmakta korktuğu yüksek dağlarda dans etmesini çok iyi bilen piyadeleriz. (hayatımda gördüğüm en uzun t-shirt sloganı)
- Şu kızlar asker olsalar, mini etekli ordu kursalar, ince belli palaska taksalar, vallahi istemezdim teskere (kartalı, piyadeyi geçip asıl meselelere geliyoruz)
- Her ananın oğlu asker olur ama, her kızın sevdiği topçu olamaz. (manidar, kinayeli…)
Bir de galeri hak ediyor bu mesele (güzeller galerisi için tıklayın)
Görüşlerinizi paylaşın: