Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in gelenek haline getirdiği “Yılsonu Maratonu” adlı bir etkinlik var. Dev bir stüdyodaki canlı yayında vatandaşlardan gelen videolu soruları yanıtlıyor. Soruların sahiciliği pek güven vermese de bizdeki emsalleri gibi kör gözüne parmağım değil.
4 saat süren bu toplantıyı anma sebebime gelelim: Putin’e sorulardan birini, yapay zeka ile üretilen dijital ikizi sordu! İki parçalı sorunun ilk kısmı kaç dublörü olduğu üzerineydi. Yanıtsız kaldı. İkincisi ise yapay zekanın tehlikeleri hakkında ne düşündüğü üzerineydi. Putin, olayın mimarı Vladimir Vladimirovic adlı öğrenciye cevap olarak “Sesimi ve görüntümü taklit edebileceğinizi biliyorum. Ama benim gibi görünüp konuşabilecek tek kişi olduğunu düşünüyorum. O da benim!” diyerek bundan sonraki olası vakaların akıbeti hakkında ipucunu verdi.
Ne yazık ki herkes Rusya Devlet Başkanı kadar şanslı değil. “Deepfake” olarak anılan yapay zeka mahsulü sahte videolar üreticisi ve muhatabı arasında asla böyle steril şartlarda buluşmuyor. Fotoğraf ve video montajıyla tanışıklığı çok eskiye dayanan dezenformasyon odakları, ıslak rüyalarını bugünkü harcıalem dijital araçlarla gerçeğe çevirmek adına dört elle çalışıyor.
Bu karanlık yöntemin siyaset dünyasında “işe yarayan” ilk (masum) kullanımı 2020 yılındaki Hindistan seçimlerinde gerçekleşti. BJP Partisi Başkanı Manoj Tiwari’ye ait bir video WhatsApp gruplarında virüs gibi yayıldı. Tiwari bu videoda rakip partinin seçmenlerinin kullandığı “Haryvnvi” lehçesinde konuşuyor ve onlardan Narendra Modi adına oy istiyordu.
121 farklı dilin konuşulduğu Hindistan’da seçmene kendi dilinden seslenen bir lider pek görülmüş bir şey değildi. Bu şaşkınlığın heyecanıyla tetiklenen paylaşımlar sonucu 15 milyondan fazla kişiye ulaşan video anketlere o kadar olumlu yansıdı ki, fikrin sahibi reklam ajansı “Ideaz Factory” derhal videonun diğer yerel dillerdeki sürümlerini de dolaşıma soktu.
Nispeten masum bir propaganda yöntemi gibi görünse de aynı Hindistan’da WhatsApp gruplarında başlatılan kampanyalar sonucu her yıl onlarca kişinin linç edilerek öldürüldüğünü akılda tutmakta fayda var.
Savunmasız Savunma Bakanı
Bu gücün kötüye kullanımına yönelik en güncel örnek ise Ukrayna’da yaşandı. Üstelik ses ve görüntüsünün sadece kendine ait olması gerektiğini savunan Putin’in yönetimindeki kurumlar eliyle.
Geçtiğimiz Eylül ayında Ukrayna Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov’un kızı Anastasiya Shteinhauz, bir TikTok paylaşımına denk geldi. Videoda Shteinhauz’un savaş başladıktan sonra İspanya ve Fransa’da satın aldığı lüks villalar ve spor otomobiller gösteriliyordu. Başta ciddiye almadığı bu içerik birkaç gün içinde bu amaçla açılan binlerce sahte hesap üzerinden sitenin dört bir yanını sardı. Sorumlu hesapları tespit etmek zor olmadı. Hepsi sıfır takipçili ve sahte profil resimliydi. Ayrıca TikTok’un yeni üyeleri öne çıkarma algoritmasını istismar edebilmek adına bu sahte videodan ibaret tek bir paylaşımları vardı.
Site yönetimi Rusya’dan yönetilen bu eşkale uygun 12 bin hesabı geç de olsa kapattı. Ancak atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov, emlak sitelerinden kopyalanmış fotoğraflarla oluşturulan ve yapay zeka tarafından seslendirilen birkaç saniyelik videonun yarattığı şaibenin baskısıyla görevden uzaklaştırıldı. Bu “başarı”, aynı kampanyanın Ukrayna’nın diğer kilit yöneticileri için devam etmesinin zeminini hazırladı. Kasım ayındaki dezenformasyon dalgasında İtalyanca ve İngilizce içerikler de eklendi.
Evet; bunları yazarken benim de aklıma 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Seçimi sürecinde yaşananlar geliyor. Dönemin CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile PKK Lideri Murat Karayılan’ı buluşturan sahte bir video, bütün sakilliğine rağmen muazzam bir etki yaratmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan her mitinginde yayımladığı bu videoyu seçim sonrasında “Ama montaj ama şu ama bu. Gençlerin kıvrak zekasının ürünü.” şeklinde nitelendirmişti.
Hiç şüphesiz 31 Mart’taki yerel seçimlere dek her cenahtan kıvrak zekalı gençlerin ilham alabileceği bolca örnek ve kullanabileceği yüzlerce yeni dijital araç olacak.
Ve eminim Alan Turing’in hayalindeki gelecek böyle bir şey değildi.
(22 Aralık 2023 tarihli Oksijen gazetesi yazım.)
Görüşlerinizi paylaşın: