Siz düşünedurun, fareler bile yatırım buldu!

İnternet girişimcilerimizin çoğu risk sermayesi denilen kavramın sadece web etrafında döndüğünü düşünüyor ancak bu sistemin tarihi internetten çok daha eskiye dayanıyor. Bu firmalar sahip oldukları sermayeyi ışık gördüğü girişimlere yatırarak borsaya açılma döneminde ya da satış aşamasında misliyle gelir kazanmayı hedefliyor. Bu safhada kimi örneklerde eli verip kolu kaptırmak da söz konusu. Örneğin yönetimde kesinlikle…

İnternet girişimcilerimizin çoğu risk sermayesi denilen kavramın sadece web etrafında döndüğünü düşünüyor ancak bu sistemin tarihi internetten çok daha eskiye dayanıyor. Bu firmalar sahip oldukları sermayeyi ışık gördüğü girişimlere yatırarak borsaya açılma döneminde ya da satış aşamasında misliyle gelir kazanmayı hedefliyor.

Bu safhada kimi örneklerde eli verip kolu kaptırmak da söz konusu. Örneğin yönetimde kesinlikle kararları ve stratejiyi genellikle risk sermayesi şirketleri alıyor. Türkiye’de henüz emekleme öncesi dönemde olmasına rağmen bazı örneklerinden söz etmek mümkün.

Risk yatırımcılarının tarihi 1930’lara dayanıyor. İlk örneğiyse Rockefeller ailesinin katkılarıyla kurulan Eastern Havayolları ve Douglas uçak fabrikası. Teknolojinin karlılık açısından parlamasıyla birlikte bu yatırım grupları daha çok bu alana kaydıysa da halen tarımdan eğlenceye hemen her sektörde risk sermayesi izlerini takip etmek mümkün.

Sonradan gelişen başka grupsa ‘melek yatırımcılar’. Risk sermayesi ile temel farklarına bakmak için kökenine inmek gerekiyor. Melek yatırımcılar buhran yıllarında Amerika’nın eğlence kaynağı olan Broadway müzikal ve tiyatro salonlarının kapanmaması için destek olan zenginlerden alıyor adını.

Bir süredir adını daha çok web girişimlerinde duyduğumuz melek yatırımcılar, risk sermayesinin aksine yönetime dahil olma ısrarını taşımıyor. Genellikle firmalar değil zengin ve ümitli bireylerden oluşuyor. Dolayısıyla yatırım payı da risk sermayesi kadar büyük lokmalardan oluşmuyor.

Ülkemizdeki melek yatırımcı gruplarından biri de Lab-x. Geçtiğimiz gün Genel Müdürü Fuat Sami ile bir yemek yedik. Tahmin edeceğiniz gibi risk sermayesi reflekslerinden, ekonomik dalgalanmanın etkilerinden, Türkiye’deki eğilimlerden bahsettik.

Birkaç notu paylaşmak isterim:

  • Fuat Sami gördüğüm en genç yönetici. Bundaki en büyük pay şirketin köklerini Sami’nin babasının kurduğu Helix Yönetim Danışmanlığı firmasından alması. Yani yarışa biraz avantajlı başlamış diyebiliriz.
  • Melek yatırımcılar içindeki en vasat web sayfasına sahipler. Hatta linklerde bile hata var.
  • Şu ana kadar 8 girişime kaynak olmuşlar. Bunlardan iki tanesi dikkatimi çekti:
    • Outdoor olarak adlandırılan dış pano reklamları ve belirli yerlerde kurulan, başında bir temsilcinin beklediği marka standlarının ölçümlemesine yönelik bir çözüm. Böylece hangi reklamı kaç kişi gördü, okudu, hangi standa ya da süpermarkette hangi rafa kimler göz attı ölçümlenebiliyor. Hatta yüz tanıma algoritmaları sayesinde bu kitlenin yaşı, cinsiyeti gibi özellikleri de kayıt altına alınıyor. Aynı teknolojiyle alışveriş merkezi ya da mağazanın içine kaç kişi girdi, yaş grubu, cinsiyet dağılımı ölçülebiliyor.
    • Fare üretimi! Bilmem biliyor muydunuz ama sadece Türkiye’de senede 400 bine yakın deney faresi ihtiyacı bulunuyor. Bunların tamamına yakını Fuat Sami’nin ‘merdiven altı’ olarak adlandırdığı (korktum sormaya şeklini) yöntemlerle üretiliyor ya da ithal ediliyormuş. Hatta bu fareleri üreten tesislere araştırma yapılan konuya ait özel sipariş de verilebiliyormuş. Örneğin kokainman fare, kolon kanserli fare gibi istekler sürpriz olmuyormuş. İzinlerinin tamamlanmak üzere olduğu bu tesis ‘sağlıklı’ bir yapıda kobay faresi üretecek. Geliri garanti, müşterisi hazır ve rakibi yok. Ne denir ki?

Lab-x’in yatırım yaptığı alanlar arasında epilepsi (sara) ve parkinson hastalarına yönelik sinir sistemini konşirket sayısınıystrol eden bir cihazın üretimi gibi konular da var. Burada yatırım yaptıkları kişi bunu sağlayan cihazı icat edip patentleyen bir doktor.

Firma yıl sonuna kadar temsil ettiği yatırımcı sayısını 100’e, yatırım yaptığı girişim sayısınıysa 10’a çıkartmayı hedefliyor.

Özetle söylemek istediğim; yşirket sayısınıysatırım sermayesi / destek bulup bir inancın peşinde koşmak için illa yeni bir facebook yaratmak zorunda değilsiniz. Bakın farelerde bile umut var 😉

NOT: Lab-x 8 Kasım’da Kadir Has Üniversitesi’nde 10:00-18:00 saatleri arasında Finlandiya’nın en büyük risk sermayesi şirketi Vera Ventures’ın Başkanı Ari Laitsaari’nin de konuşmacı olarak yer alacağı ‘Geleceğin Mesleği: Girişimcilik’ adlı bir etkinlik düzenliyor. Program, konular ve konuklar gayet başarılı görünüyor. Katılım 25 YTL ve buna öğle yemeği dahil.


Yorumlar

2 yanıt

  1. Burak Bayburtlu avatarı

    Bu noktada “Yoksa Televidyon yatırımcısını buldu mu?” diye düşünmeden edemiyorum.

  2. MserdarK avatarı
    MserdarK

    Burak; hayır elbette 🙂 Daha burada yapacak çok işim(iz) var. Ama gayet yakından ilgilendikleri bir proje olduğundan bahsetti.

Görüşlerinizi paylaşın: