Şehirler için yeni bir araç: Xkuty

Kalabalık şehirlerin alternatif araç arayışına son örneklerden biri Xcuty markasıyla İspanya’dan geldi. Detaylarına bakalım.

Bu blog sayesinde etrafımdaki insanlardan çok farklı insanlarla tanıştım, konuştum, pek çok fikre şahit oldum. Çok şey öğrendim, çok şeye vesile oldu. Bunları ayrı bir yazıda yazacağım. Ama geçenlerde yazdığım şehir trafiğinden kurtuluş yollarıyla ilgili yazıma gelen email ve yorumlar sayesinde öğrendim ki araç trafiği denen şey sadece büyük şehirlere has değil. Az ya da çok her yerde bir nebze var.

Blogu takip edenler bilir ama yine de değinelim; ben kurtuluşun iki tekerlekli taşıtlara ağırlık vermede olduğunu savunuyorum. Yoksa istediğiniz kadar yol, köprü, geçit yapın; gerekirse bütün ormanları yakın, yıkın; ol-maz!

Bisiklet, motosiklet; hatta -şehrin coğrafyası, gelir düzeyi ve yaşayanların meşrebine göre- Segway, kaykay, paten gibi alternatiflerin bile her durumda 4 tekerlekli çileden daha iyi olduğunu görüyorum. Avrupa’nın kültür ve gelir anlamındaki en gelişmiş ülkelerindeki bisiklet kullanımından, Afrika ve Asya’nın en geri kalmış yerlerine kadar yaşananlar bunu gösteriyor.

Alternatif araçlara birkaç örneği daha önce yazmıştım. Dünyanın en hafif elektrikli aracı olma özelliğine sahip bu ürünü hatırlayalım:

O yazıda bahsi geçen Boosted Boards adlı elektrikli kaykay hala hayata geçmedi (ön sipariş topluyor). Ama benzer birçok girişimi de tetikledi.

“Bizde bunları kullanacak yol nerde?” geyiğine girmeyeceğim. Bu çok uzun vadeli bir yumurta-tavuk ilişkisi. Ama bir şeyin altını çizmekte fayda var: bu kategorideki araçların en önemli özelliği ‘son kilometre’ adlı büyük bir boşluğu (da) dolduruyor olması. Örneğin toplu taşıma kullanmak istediğinizde evinizle (ya da işinizle) durağa olan uzaklığın heves kırıcılığını ortadan kaldırıyor. Otobüs durağına kadar bununla gidip sonra yola otobüs (ya da metro, vapur, vs) ile devam edebiliyorsunuz.

Arayış devam ediyor

Geçen gün Xkuty adlı bir başka yeni girişime denk geldim. Okunuşu zor geliyor ama basit bir telafuzu var: ekskuğti. Scooter (skuğtır okunur) teriminden devşirme bir marka. Benim de bir örneğine sahip olduğum scooterlar kelime anlamı olarak sıvışmak için kullanılan araç demek. Her yere girebilen, çıkabilen, küçük, hafif, pırpırlar gibi de düşünebilirsiniz (haydi pizzacı motoru diyeyim tam olsun).

İşte Xkuty böyle bir şey. Bir dönemin mopetlerini andırıyor, değil mi?
İşte Xkuty böyle bir şey. Bir dönemin mopetlerini andırıyor, değil mi? Tıklayıp büyütebilirsiniz.

İspanya’da geliştirilen Xkuty bu kategorideki en yeni ve ilginç denemelerden biri. Ayrıntılarına bakalım.

  • 1.200 Watt gücünce tamamen elektrikli bir motora sahip.
  • 48 voltluk adaptörle şarj oluyor.
  • Sadece 42 kilo.
  • Hidrolik frenli.
  • 16 inç tekerleği ve rahatlığıyla övünen bir selesi var.
  • En fazla hızı saatte 35km. (bisikletin yerine geçecek bir cihaz için son derece iyi bir seviye)
  • Menzili 40, 50 ve 100 kilometre arasında değişiyor (fiyatına göre)
  • Fiyatları (yukarıdaki sıralamaya göre) 2.800, 2.950 ve 3.600 euro arasında değişiyor.
  • Bir gösterge kadranı yok. Onun yerine iPhone yuvası var. Yerleştirdiğinizde taşıtın her özelliğini ve durumunu telefonunuzun ekranından özel uygulaması sayesinde takip edebiliyorsunuz.
  • Park edip uzaklaştığınız anda kendisini otomatik olarak kilitliyor.
  • Olur da düşerseniz, kaskındaki algılayıcı sayesinde mobil uygulamasına önceden kaydettiğiniz numaraları arayarak bilgi / haber veriyor.

Biraz seyredelim:

Diğer videolarını da Youtube kanalından izleyebilirsiniz. Otomobiller olmadan da bir dünya mümkün ve bir gün bunu hepimiz öğreneceğiz. Ama mesele şu: kanlı mı olacak, kansız mı?


Yayın Tarihi:

Kategori:


Yorumlar

12 yanıt

  1. Hsyn avatarı

    Bisiklet kültürü bizim ülkemize de girse neler neler değişecek aslında. Öncelikle şu “çocuk oyuncağı” imajından kurtulmak lazım. Çok ilginçtir ki bisiklete oyuncak diyenler scooter üzerinden inmiyorlar. Sanırım ‘motor’u olan her şey bir ‘erkeklik’ simgesi olarak algılanıyor.

    1. MserdarK avatarı

      Ben scooter’a binip bisiklete çemkiren duymadım hiç ama varsa da garipmiş cidden. İronik.

  2. Mustafa Ceviz avatarı

    Merhaba Serdar Bey;

    Şu örneklerde fena değiller. Buna benzer çok proje geliştiriliyor. Yeni alternatifleri bulmak lazım.
    Hem ekolojik hem trafiği rahatlatıcı hem de maliyetleri düşürücü alternatifler.

    http://www.kickstarter.com/projects/225649925/altered-v3-ds-worlds-first-dual-sport-electric-ska?ref=category

    http://www.kickstarter.com/projects/424686603/kickr-electrify-every-longboard

  3. Mustafa avatarı

    Bir bisiklet kullanıcısı olarak bisiklet ya da türevi 2 tekerliler trafik sorunları için çözümün büyük parçasıdır doğrudur hem de sağlıklı yaşam için önemlidir ancak asıl büyük çözüm toplu taşımadır. Sürekli söylüyoruz dünyayı artık şirketler, sermaye yönetiyor diye aynen öyle maalesef. Bugün yol için cami yıkılıyorsa ve ya yollar övülüyorsa bu en uç dağ köyüne(ülkenin kılcal darmarlarına kadar) cocacola gitmesi içindir bugün duble yol aşağı duble yol yukarı övünüp millet uyutuluyorsa bu toyotanın opelin fiatın satışlarını katlaması bankaların bolca faiz kazancı içindir ama trafiği hesap eden yok. Yöneticiler çok iyi biliyorlar trafik sorununu çözmeyi ancak sermaye bunu istemez. Neden tren yollarının gelişimi ve büyümesi %1 iken yol yapımı(duble duble) ona oranla %99 fazla?

    Artık çevrenizde eski model bir otomobil görebiliyor musunuz; çok nadir işte bu dehşet kötü bir durum ama farkında değil insanlar. Şöyle bir otomobillere bakın 4-5 kişilik aracı tek kişinin kullandığını sıkça görürsünüz bu hem israf hem de çevre için hemde kullanıcısı için kötüdür…

  4. Mert Bulan avatarı

    Bu konuda benim favori aracım Audi E-Bike. Hakkında blogumda şöyle bir yazı yazdım: http://www.mertbulan.com/post/65126744198/gelecekte-herkesin-kullanacag-arac-audi-e-bike

  5. at fav'a (@at_fava) avatarı

    2 tekerliler için çevresel şartlarda çok önemli. Soğuk iklimli bir şehirde 2 tekerlek kullanamazsınız. Aynı zamanda yaşadığınız yerin yağışlı gün sayısı da önemli.

    Bisiklet içinse en önemli faktörlerden biriyse güzergahtaki engebe. Bisikletle seyahat denince akla gelen ilk ülke olan Hollanda’nın neredeyse tamamen düzlük olduğunu unutmamak gerek.

    1. MserdarK avatarı

      Ben kar yağmadığı sürece yaz-kış motosiklet kullanıyorum. Kullanamazsınız biraz iddialı bir tabir olmuş. Gayet de kullanılıyor.

  6. Anon avatarı
    Anon

    2 tekerli araçlarda trafiği çözmeyecektir. En güzel örnek hindistan ve çin

    1. MserdarK avatarı

      Peki o ülkelerde, o kadar kişinin 4 tekerlekli araç kullandığını hayal ettiniz mi?

  7. Mustafa avatarı

    yağmurda ve karda bisiklet kullanmak ayrı bir zevk motoru bilmem 🙂

  8. Samed Yalçın avatarı

    “eğitim şart” diyicem abes kaçıcak 🙂 “kasap”tan ehliyet almış sürücüler trafiği vahşi doğa sanıp büyük araçlarıyla küçük araçların üstüne gidip tehlike yaratmaya devam ettikçe bu sorun zor çözülür. ayrıca mustafa da çok güzel yazmış, sermaye/faiz lobisi yakıp yıkıp yol yapıp kazancının peşinde oldukça da zor. bir de 4 tekerlekli araç sahibi olmamın sosyal statüyü yükselttiğini düşünenler var. kafalarda sorunlar çözülürse trafik tarih olur. ama işte zor olan trafiği çözmek değil, kafalardaki sorunları çözmek.

  9. beserb avatarı

    Boosted Boards ile Xkuty arası bir çözüm olarak YikeBike var (www.yikebike.com). Bildiğim kadarıyla 4-5 senedir piyasada olan bir ürün bu. Bir kaykay kadar olmasada katlanabilirliği ve ağırlığı sayesinde taşınabilir özelliğe sahip. Tabii Xkuty kadar uzun bir menzile sahip değil.

    Trafik sorunun kaynağının 4 tekerlekliler ile değil ev ile işyeri arasındaki mesafe ile alakalı olduğunu düşünüyorum. İnsanlar evleri ile iş yerlerini birbirlerine uzak tuttukları sürece hem iki tekerlekli çözümlere sıcak bakmayacak hem de trafiği körükleyeceklerdir. Öte yandan 1 evde 2 çalışan ebeveyn 2 de okuyan çocuk olduğunu düşünürsek bunların hepsinin gittikleri yere yakın bir ev bulmanın ihtimali düşük olacaktır. Yani iş dönüp dolaşıp toplu taşımaya ve özellikle raylı sistemlerin kapasitesine geliyor.

Görüşlerinizi paylaşın: