Doğan görünümlü Şahin efsanesi

Erkeğin en geleneksel ortak paydalarından biri otomobil sevdası. Sevdanın karşılıksız kaldığı hallerde ortaya ilginç durumlar da çıkabiliyor elbet.

Yaşım itibariyle yakın tarihin önemli dönüşüm anlarına yaşayarak şahit olabildim. Televizyon, bilgisayar, internetle başlayıp ithalatın önündeki engellerin kaldırılmasıyla hayatımızı istila eden hipermarketler, alışveriş merkezleri, yabancı markalar (Levi’s, Lee Cooper, Lumberjack, vs), yabancı restoranlar (McDonald’s, Pizza Hut, vs) gibi bugünkü hayatımızın yapı taşları haline gelmiş birçok unsurun palazlanma anlarını bizzat yaşama şansını yakaladım (düşünün ki Türkiye’nin ilk alışveriş merkezinin açılışını gördüm; insanlar içeri girebilmek için kapıları kırmıştı)

Anadol
Anadol

Bu geçiş sürecinde en çok değişimin yaşandığı alanlardan biri de otomotiv oldu. Anadol ile başlayan bir süreçte TOFAŞ’ın hayatımıza Murat 124 (Serçe değil), Murat 131, Şahin, Doğan, Kartal şeklinde süren ‘kuş serisi’ bu ülkenin Amerikan arabaları dışındaki neredeyse tek alternatifiydi.

O dönemler şimdikinin aksine taksiler ve dolmuşlar motoru da kendisi de dev amerikan arabalarındandı. O dönemki evimizin altında yer alan taksi durağındaki Impala, Bel Air gibi modellerden oluşan araçların içinden çıkmazdım. (ilginçtir, o zamanlar taksimetre aracın dışında, sağ üst tekerleğin üstüne gelecek şekilde dururdu)

İthalat dönemiyle birlikte dünyada bambaşka araçlar olduğunu da öğrenmiş olduk. Otomobile oldum olası zaafı olan bir ülke için beklenen an buydu.

Ama yeni araçların bizim kuş serilerine göre pahalı oluşu insanların gözünü korkuttuğu için Şahin ve Doğanlar TOFAŞ üretimi durdurana kadar milyonların ilk tercihi oldu (gerçi sürekli arıza yapıp yine bir sürü masraf çıkarırlardı ama olsun). Ben o araçları samimi duygularla BMW, Mercedes’e tercih edenler tanıdım.

Kuş serisi araçları mütevazı ihtiyaçlara cevap vermek ve sadece ihtiyaç gidermek için üretildiğinden her şeyi senelerce gecikmeyle nimetten sayılarak eklenmişti (sağ dış ayna bile yoktu hatırlayalım). 5 vites, 1600 cc. motor, hidrolik direksiyon, klima gibi 1950’li yılların standartları bizim hayatımıza ancak 1990’lı yılların başında girebildi.

Ama biz o araçları çok sevdik ve daha çok sevebilmek için elimizden geleni yaptık.

Ben çok uzun süredir Amerikan arabası kullanıyorum. Amerikan dışında Renault 9 ve Ford Focus kullanmışlığım var. Benim Ford o kadar mahrumiyet modeliydi ki ne hidrolik direksiyon ne elektrikli cam ne klima; ortam tam Kerbela’ydı. Sonra doğru dürüst bir arabam olsun dedim ve o dönem benim için büyük bir paraya kıyıp cidden doğru dürüst bir arabaya terfi ettim.

Yine de yıllardır en büyük hayallerimden biri de 92-93 arası üretilen Caddilac DeVille ya da Fleetwood Brougham modellerinden birine sahip olmak. Tek düşündürücü yanı inanılmaz yükseklikteki fiyatları.

Önce onlarla bir tanışalım:

1993 Cadillac Fleetwood Brougham
1993 Cadillac Fleetwood Brougham
1994 Cadillac DeVille
1994 Cadillac DeVille

Bir de içlerini görmüş olalım:

1994 Cadillac DeVille, iç görünüm
1994 Cadillac DeVille, iç görünüm

Fiyatlar 50 bin dolara kadar tırmanınca benim planlar ister istemez biraz daha öteleniyor (bu araçların Amerika’da şu an satış fiyatının 4 bin dolar olduğunu hatırlatırım). Ama yine de arada sırada sahibinden.com sitesinde Cadillac araması yapıp yeni gelen bir şeyler var mı bakıyorum.

Her seferinde arada Şahin / Doğan serisinden bir şeyler de çıkıyor (belki de doğrudan Caddilac kategorisinde aramalıyım). O listede çıkma sebepleri bagajlarında ya da ön panjurlarında Cadillac arması olması. Neden bir aracın üstünde bambaşka bir markanın amblemi yer alır hiç anlayamadım. Bunu yapanlara sorduğumda da hiçbiri bir sebep gösteremedi.

Bu aramalarda karşıma tesadüfen çıkan birkaç enteresan örneği paylaşmadan edemedim. Kişiselleştirmenin otomobil versiyonu nerelere ulaşıyor görmeniz açısından…


Yorumlar

11 yanıt

  1. Deniz avatarı
    Deniz

    custom olayını -ki özellikle lamborjini:) havası verilen- aşan bir biz varızdır birde ameriklalılar herhalde.

  2. ayşegül yüksel avatarı

    Yolları bozuk , dar ve trafikle boğuşan bir ülkede , 4×4 jeep le gezen Bebek’te üjbej tur atan kimselerden değilsiniz

    ve olmazsanız da aslolan sizi güvenli götürüp getirecek eli yüzü düzgün bir araç YETER’lidir. Cadillac şart midür demek istiyorum.. 🙂

  3. Barış Atasoy avatarı

    Cadillac ucuz olsada inanılmaz pahalı. Hatta servise buji değiştirmek için girip bir böbrek ve 2 göz bırakmak olası. Tanıdığım birine serviste bujinin tanesi için 150 dolar yazmışlardı. Neredeyse aynı paraya (1400 dolar) Ford V8 için (286 mıydı,302 mi unuttum,69 Mustang) titanyum takviyeli krank getirtmiştik. Normalde rahat ve büyük sedanlardan hiç hoşlanmadım, ama Amerikanların garip bir çekiciliği var. Süspansiyonu beni güldürüyor.

  4. Uğur avatarı

    Değerli site sahibi , o aynasız dediğiniz araçlar zamanında o kadar titizlikle ,

    yapılmış ki halen dimdik ayakta duruyorlar ( çoğu aksamı el emeği göznuru )

    şıklık deseniz öylesine (deri koltuklar nikelajlı tamponlar ve aynalar) , şimdi ki

    araçlar ise tamamiyle fabrikasyon ve plastik yığını..Gelişen teknoloji sayesinde , güvenlikten ve teknik donanımdan başka hiç bir tarafı iyi değil.

    Otomotiv sektöründe 40 yılı devirmiş bir ustanın oğlu , kendiside bu sektörde çalışan bir kişi olarak bu yorumları yazıyorum ve ekliyorumda günümüz araçları , o beğenilmeyen murat 124’ler 131’ler kadar zamana direnemeyecekler,dayanamayacaklar..!!!

    1. stone syper avatarı
      stone syper

      kesinlikle katılıyorum ne varsa 124-131 ve yeni kasalarda renault ve citroenleride görüyoruz 99 model megane 13-15 bin tl çamurluklar plastik 112-130 ps gibi canavar bir motora sahip güvenlik seviyesi düşük kesinlikle 92 şahin yada doğanı tercih ederim gücünü güvenliğini kendim hallederim nasılsa 🙂

  5. ayşegül yüksel avatarı
    ayşegül yüksel

    Bende bir işçi kızıyım ve işçiyim bilirim çok doğru. Çok haklısınız 🙂

  6. ikieloto avatarı

    Gerçekten vazgeçilmez bi tuttkudur kuş serisi

    http://www.oto24.com adresinden ziyaret edeblirsiniz.

  7. oto ilan avatarı

    Keşke TOFAŞ (Kartal,Şahin,Doğan). günümüz çizgilerine uygun üretimini devam ettirseydiŞuanda piyasadaki Çin,İran gibi ülklerin araçlarından daha kaliteli olacağına inanıyorum

  8. Güven avatarı
    Güven

    Cadillac güzel secim

    1. 0061ceks avatarı
      0061ceks

      Merhaba arkadaşlar internet de gezinirken yazılarınızı gördüm ve birşeyler eklemek istedim Tofaş’ın kuş serisine çamur atan arkadaşlara özellik le sözüm öncelikle kilometresi 260 -280 olan Avrupa arabalara sizler o süratle gidebilirsiniz diye konmuyor o hizla zaten bi tırın altına giren araba çelik dahi olsa hiç şansınız yok gibi sizi hava yastığı ABS felan kurtaramaz en sağlam araba dikkatli kullanılan arabadır oda bizim ülkemiz de malasef yok denilecek kadar az ben yıllarca Tofaş kullandım ve çok şükür hiç yolda kalmadım bu yazıyı benim tofasim olduğu için yazmıyorum emin olun çok sayıda Avrupa araba kullandım bir çok insanin kullanmadığı kadar ve yollarda kalan okadar çok Avrupa araba gördüm ki sürekli tofasa çamur atmakla meşgul insanlar bunları göremiyor tabiki ayrıca çok met edilen Avrupa arabalarınin markalarını gogula yazdığınız da karşınıza çıkan kaza sonuçları insanları tofasa çamur atmaktan utandırır belki bazı kesimin beğenmediği tofaslar bu ülkede yillarca kamyon gibi kullanılmıştır ama hala ayaktalar hadi tofasa çamur atan arkadaslar arabalarinizi tikabasa yukleyinde bozuk bir köy yoluna girin tofaslar yıllarca bu şekilde kullanıl di

Görüşlerinizi paylaşın: