Devlet halkından korkunca

Gösteri ve yürüyüş meselesine yönelik kitlesel alerjimizin enteresan bir örneğine bakalım.

Mutfakta çalışan yardımcı ve şişmanlatıcı kadınımız babasının emekli maaşını almaya devam edebilmek için sigortasız çalışmak istediğini söyledi. Ben de sigortasız kimse çalıştırmak istemediğim için reddettim ve ayrılmaya karar verdi. Böylece MYK Medya‘nın acayipliklerle dolu kısa tarihine sigortalı çalıştığı için ayrılan biri de eklenmiş oldu!

Bu yüzden bir süredir yemekleri dışarda yiyoruz ve fena halde mutsuzuz.

Geçenlerde yine bir şeyler atıştırmak ve bu fırsatla yeni bir ofis bakınmak için Hasan ve Mustafa ile İstiklal’e çıktık. Ofisimize 20 adım mesafede olmasına rağmen İstiklal Caddesine şu ana kadar (2 yıldır neredeyse) ancak üçüncü defa çıktığımı dehşetle farkettim.

Soğukta yürürken önce karşımıza çıkan insanlar bir anda arttı. Sonra bu karşı akıntı organize bir hale geldi. Uzaktan uzun tahta bacaklı, renkli kostümlü göstericiler belirdi. Gürültü, patırtı derken bir karnavalın ortasına düştük. Bu arada farkettim ki bu gösteri ‘atık pilleri toplama’ eylemiymiş! Boş pilleri çöpe atmayın, özel bir poşete koyun diyorlar. Gayet mantıklı; kabul.

Bakınırken farkettim ki bu eğlenceli gösteriyi sırf benim gözümle seçebildiğim 8-10 sivil polis (kimbilir toplamda kaç kişilerdi) en az 20 üniformalı polis, ikisi sivil olmak üzere 4 polis aracı takip ediyor.

Atık pil ile ilgili bir gösteride ne bekleniyor olabilir? Ve biz neden böylesine tepki-fobik bir toplum olduk? Artık bizde eylem, gösteri denince akla gelen aşağıdaki gibi kareler akla geliyor.

1 Mayıs gösterilerinden bir muharebe...
1 Mayıs gösterilerinden bir muharebe…

Oysa her toplumun protesto hakkı vardır, bağırır, çağırır, dağılır… Yoksa böyle her höt diyenin kafasına indirmeye başladın mı, bir tutar, iki tutar…



Yayın Tarihi:

Kategori:


Yorumlar

3 yanıt

  1. koray sarıtaş avatarı
    koray sarıtaş
  2. Ekim Nazım Kaya avatarı

    Hani Taksim gösteri yürüyüşleri için valiliğin izin verdiği alanlardan biri değildi? Atık pilciler nasıl izin alabiliyor?

  3. Yusuf Ozan Taşdemir avatarı

    Polisler ve İstiklal insanları… Çok gariptir! Bir keresinde bir polisin hezeyanına uğramıştım ve hâlâ davamız sürüyor. Hayatta tek korktuğum şey ‘ya anlaşılmamak ya da yanlış anlaşılmaktı’ oysa.

Görüşlerinizi paylaşın: